I know it will translate Turkish
2,265 parallel translation
I just know everything's going to work itself out. I know it will.
Her şey kendi kendine yoluna girecek, biliyorum.
I know it will be a mixture.
Hayır buldum. Hepsinden biraz alacağız.
I know it will be a challenge.
Meydan okuduğunu farzedin.
I know what it's like, to not live up to expectations to feel that nothing you do, will ever be good enough.
Beklentileri karşılayamamanın, yaptığın her şeyin aslında hiçbir işe yaramayacağını hissetmenin, ne demek olduğunu bilirim.
No, I mean, that's great, that you know all about it and will have lots of smart things to say.
Hayır, yani demek istediğim bu harika, bunun hakkında... konuşacak ve söyleyecek birçok güzel şeyin olması.
I know he's a vampire. Then you understand that although it's badly injured, it will eventually heal from having the bar removed.
Bunu anladığına göre, feci derecede yaralı olmasına rağmen parmaklıkları kaldırttığından her halükarda iyileşecek.
I feel if I do yoga in here, it will counterbalance the whole bad juju, you know?
Burada yoga yaparsam kötü "juju" yu dengeler diye düşünüyorum.
By day, I know I am yours, but when night comes, I am alone and always have been and always will be wild, so it is only the sun that returns the wonderful feeling of being pet again.
Gündüz, sizin olduğumu biliyorum ama gece olduğunda, yalnızım ve hep yalnızdım ve her zaman vahşi olacağım bu yüzden sadece güneş tekrar evcil bir hayvan olmanın o harika duygusunu geri getirir.
And I know you will do it.
Yapabileceğini biliyorum.
There are times that I can't be there physically with her, but I know that she is fearless and she will lay it on the line, and she'll go up against a lion.
Bazi zamanlar onunla fiziksel olarak birlikte olamasamda onun korkusuz oldugunu ve aslana bile kafa tutabilecegini biliyordum
I do not know how it will be a year, but right now I'm alive!
Nasıl bir yıl olacağını bilmiyorum, ama şu anda hayattayım!
I know you have been persuaded to help us, but unless you do this with an open heart, I don't think anything will come of it.
Bize yardım etmeniz için aklınızı çeldiklerini biliyorum ama bu işi açık yüreklilikle yapmadığınız sürece bundan bir şey elde edebileceğimizi sanmıyorum.
I expect there will be a six-star hotel and a golf course before you know it.
Çok kısa bir süre içinde altı yıldızlı bir otel ve golf sahası olmasını bekliyordum.
But know this shit hard. If ever it gets down to the marrow and it's you and me, kid, I will lay you the fuck out.
Ama bil ki bu b * k gibi zor zamanı gelirse eğer iliklerine kadar işliyorsa ve sen ve ben, çocuk, seni s * kip atacağım.
I was praying with a sister for her rebellious child and,... after we asked God for help, we thanked him for answering our prayers because he will answer it, you know?
Bir din kardeşimle, asi çocuğu için dua ediyordum ve Tanrı'nın yardımını istedikten sonra dualarımızı kabul ettiği için ona şükrettik çünkü kabul edecek, değil mi?
I do not know how it will be.
Senin kaç yaşında olacağını bilmiyorum.
- Mr. Starbuck. You know all too well that the cursed beast it was. And I will hunt him about any hill.
selam Bay starbuck çok iyi biliyorsun ki o lanetli bir canavar ve ben onu cehennemin ateşleri içinde ve tüm dağlarda arayacağım.
I know it's not exactly what we wanted, but our dancing will make up for it.
İstediğimiz bu değildi biliyorum ama dansımız bunu telafi edecektir.
Okay, I know this whole thing with brick is just a ploy to get my attention, and it will not work!
Pekâlâ, Brick ile olan tüm bu şeylerin benim ilgimi çekmek için olduğunu biliyorum ve işe yaramayacak!
Well, then, you should know that, sometimes, people who operate outside the law will take the Social Security number of a deceased individual and use it to forge a new identity. I know. I've done it three times in my books.
- O zaman bazen yasadışı iş yapanların ölmüş kişilerin sosyal güvenlik numaraları ile sahte kimlik çıkarttığını biliyor olman gerekir.
I know a lot about sex, Will, but... Maybe it's time I learned a little something about romance.
Seks hakkında çok şey biliyorum, Will, ama belki de romantizm hakkında bir şeyler öğrenmenin vakti geldi.
Look, Will, I know that I made your life... challenging sometimes, but... it was only because I loved you so much.
Bak Will, hayatını bazen zor hale getirdiğimi biliyorum, ama sadece seni çok sevdiğimden yaptım.
I don't know how long it will take, not more than two months.
Ne kadar sürer bilmiyorum ama iki ayı geçmez sanırım.
I love it here so much, but we will never know if we're not East Coast...
Burayı çok seviyorum, ama hiçbir zaman..... doğu yakası insanı olup olmadığımızı bilemeyeceğiz.
He will hear it as an attempt to mend fences, as opposed to the withering condemnation you and I will know it to be.
O, bunu bir barış çubuğu gibi algılayacak ama kendisini utandıracak bu kınamayı sadece sen ve ben bileceğiz.
He says it could be a year before I get my citizenship, but, um, I will let him know that you're calling.
Vatandaşlık hakkı elde etmemin 1 yıl sürebileceğini söylüyor ama arayacağınızı kendisine haber vereceğim.
If I could make it, I do not know whether they will stay with me.
Eğer iyileşemezsem, yine de beni sevmeye devam eder mi bilmiyorum.
I just need to know what I'm dealing with and then I will deal with it.
Sadece neyle uğraştığımı bilmem gerek sonra üstesinden gelebilirim.
He's telling the truth, I know it sounds crazy but it's the key that will stop the earth from being torn apart, and it needs to happen today.
Doğru söylüyor, kulağa çılgınca geldiğini biliyorum fakat bu şey dünyanın parçalanmasını engelleyecek ve bunun bugün olması gerekiyor.
And I was like, "this is it," you know, here in this really sexy way which I feel like will like help sell magazines.
Ben de derginin satışına katkıda bulunabileceğim böyle seksi bir yol olunca "işte budur" dedim.
You know what? I will give it back. To Holly!
Holly'e vereyim de bu çöpü o da okuyabilsin.
You know that. But I will say that it's my job to fight crime and corruption on all levels, including the highest.
Bunu biliyorsunuz ama en üstü de dâhil her seviyedeki suçla ve yolsuzlukla savaşmak benim görevim.
I know what will make it better.
Bunu nasıl düzelteceğimizi biliyorum.
I never thought I will see it again. - Yeah I think I know that feeling.
Sanırım haklısın
- I know. Will not fix it soon.
- Sana söylüyorum ceset gördüm kapının orda
When, I don't know but it will be far from now
Ne zaman bilmiyorum ama bayağı sonra.
Hello, Nadyusha, I... do not know if you hear this message, but... strong hope that you will hear it.
Alo, Nadyusha, Ben... bu mesajı dinler misin bilemem... umarım dinlersin. Ben suçluyum.
I'm telling you, by tomorrow morning, Melissa will know everything and there's nothing you can do about it except let her hear it from you first.
Yarın sabah Melissa her şeyi öğrenmiş olacak. Ve bu konuda yapabileceğin hiçbir şey yok. Tabii, önce senden duymasını sağlamak dışında.
And I'm thinkin', maybe the Goddess will know what we mean... Even if we say it wrong.
Yanlış söylesek bile tanrıça niyetimizi anlayacaktır.
I know it's not as thrilling as running after an overgrown lizard, but I promise you, one day - this will save lives.
Kocaman bir kertenkelenin peşinde koşmak kadar heyecanlı olmadığının farkındayım, ama sana söz veriyorum, bir gün... bu şey hayat kurtaracak.
You know, Claudia, I just feel it will have to be a bit fuller.
Biliyorsun Claudia, bence biraz ukalaca olacak ama...
Those two people will never have that chance again, and I wanna know who took it away from them.
- Bu insanlar bir daha bu şansı bulamayacak, - ve bende bunu kim ellerinden aldıysa bilmek istiyorum.
I don't know. It will make you smarter, because what Chris Cavanaugh has to say about human nature, about creativity, Buy the book.
Kısacası kitabı satın alın.
I don't know the rest, but I will learn it.
Gerisini bilmiyorum, ama öğreneceğim.
But it's a good idea, and I will let Jo know.
Ama bu iyi bir fikir, Jo'ya ileteceğim.
I will, but I don't know if it will be good advice.
Bunu yapacağım, ama iyi olacak mı bilmiyorum.
Yeah, I know, it will blow up.
Biliyorum, patlar.
If this doesn't stop it, I don't know what will.
Bu durdurmazsa ne durdurur bilmiyorum.
I don't pretend to know when that's going to be, in which stars it will happen, or even how that will change our view of the universe.
Bunun ne zaman, hangi yıldızlarda olacağını bildiğimi söyleyemem... Keza, bunu evrene bakışımızı nasıl değiştireceğini de...
I don't know how I'll do it, but I will.
Nasıl yapacağımı bilmiyorum ama yapacağım.
You know what? I am in no mood for that "belko will fix it" bullshit.
Şu an "Belko tamir eder" martavalını çekecek havada hiç değilim.
i know 63170
i know you can do it 61
i know you will 227
i know you don't like me 31
i know that 3661
i know everything 279
i know who you are 1036
i know you 1720
i know you can 181
i know you don't know me 17
i know you can do it 61
i know you will 227
i know you don't like me 31
i know that 3661
i know everything 279
i know who you are 1036
i know you 1720
i know you can 181
i know you don't know me 17