I know the feeling translate Turkish
928 parallel translation
I know the feeling, yet it hardly seems right.
O duyguyu bilirim ama yine de çok doğru görünmüyor.
Yes, I know the feeling.
Bu duyguyu bilirim.
I know the feeling, sir.
O hissi biliyorum.
Yes, I know the feeling.
Evet, bu hissi bilirim.
- I know the feeling.
- Bu hissi bilirim.
I know the feeling.
O hissi bilirim.
I know the feeling.
Bu duyguyu bilirim.
I know the feeling.
O hissi biliyorum.
Yeah, I know the feeling.
Bu duyguyu bilirim.
As soon as the boy eyed the bull, I know the feeling from my own youth, he could not resist.
Çocuk boğaya bakar bakmaz, bu duyguyu gençliğimden biliyorum, direnemiyordu.
I know the feeling!
- O duyguyu bilirim.
I know the feeling.
Anlayabiliyorum.
You know, old boy, I have a strong feeling... that before the day is out, somebody's going to make use of that... rather expressive, though somewhat old-fashioned term "foul play."
Biliyor musun, dostum, içimde öyle güçlü bir his var ki sanki biri, gün bitmeden, şu eski moda, ama tesirli sözü "cinayet" kelimesini kullanacak.
I don't know if you've ever experienced the feeling... of driving an expensive motorcar which isn't your own.
Bilmem hiç kendine ait olmayan pahalı bir arabayı kullanmanın insana ne hissettirdiğini tecrübe ettin mi?
You know... I have a feeling that from now on... everything's going to take a turn for the better.
Biliyor musun, içimde artık her şey düzelecek gibi bir his var.
For the life of me, I don't know what you're trying to talk yourself into, but I got a feeling it ain't right.
Ne yapmaya çalıştığını bir türlü anlamıyorum ama hislerim iyi olmadığını söylüyor.
I had the feeling... I mean, I thought... camellias might be sweet just for a change, you know.
Düşündüm de kamelya güzel bir değişiklik olur.
"and I was admiring the more when I glimmed something... " in the back of this frail that set my underwear... Creeping up on me like it had legs. " I know that feeling well.
Ona duyduğum hayranlık daha da arttı, çünkü sırtımda, çamaşırımın altında bir şey, sanki ayakları varmışcasına ilerlemekteydi.
You know, I have the strangest feeling that I've seen that ship before.
Sanki bu gemiyi daha önce görmüşüm gibi garip bir hisse kapıldım.
You know, I had a feeling there was another guy in that car, but I never got a chance to look because they hit me over the head.
Sanki arabada bir başka adamın daha olduğunu hissettim. Fakat kafama vurulunca bir daha bakmaya hiç fırsatım olmadı.
You know, the ship seems deserted, but I have a feeling not for too long, and... and personally, I'm in no mood to meet the owners.
Gemi terk edilmiş gibi, ama mutlaka birileri gelecektir. Şahsen, geminin sahipleriyle tanışma havamda değilim.
I don't know what it was... call it a premonition... but suddenly, I had the feeling that Becky was in danger.
Ne olduğunu bilmiyorum. İsterseniz önsezi deyin ama aniden, sanki Becky tehlikedeymiş gibi hissettim.
I've got the feeling I know.
Ben biliyorum ama.
I have the feeling that I'll never, you know, be smart and I'm never going to get the things that I want.
İçimde, asla kafası çalışan... ve istediklerine kavuşan biri olamayacakmışım gibi bir his var.
You know, I had a kind of a feeling the minute I opened that door and saw you standing there.
Bilirsiniz, içimde bir his... Kapıyı açtığım dakikada, sizi orada dikilirken gördüğümde uyanan.
You know, sometimes I get the feeling that we're two old pals.
Biliyor musun? Bazen bana iki eski dostmuşuz gibi geliyor.
I know the feeling. One for the road.
Yol yorgunluğunu bilirim.
I have the feeling I know you a bit.
Seni biraz tanıdığımı hissediyorum.
I just never give John... the kind of, you know, feeling that I give you.
Ama John'a sana verdiğim türden bir sevgi veremedim işte.
I don't know if she has the same feeling.
Aynı duyguyu paylaşıyor mu, bilmiyorum.
You know I'm not the type to complain, but on days like this... I get the feeling that I'm keeping three horses out of work.
Şikâyet etmeyi sevmem ama böyle günlerde üç atın işini yapıyormuşum gibi hissediyorum.
As far as I know, the only feeling that you could possibly arouse is one of pity.
Bildiğim kadarıyla, senin bizde uyandırdığın his sadece acıma hissi.
I'm beginning to get the feeling you know less about gold-mining than I do.
Senin bu altın arama işini benden daha az bildiğin gibi korkunç bir hisse kapılmak üzereyim.
You know, I've got the feeling that... if I don't watch myself... I shall do something silly.
Hissettiğimi söyleyeyim,.. ... kendimi kontrol etmezsem aptalca bir şey yapabilirim.
I have the feeling... I've been here before, and that I know you.
Sanki burada daha önce bulunmuşum ve sizi tanıyormuşum gibi hissediyorum.
You know, Edwina... I got the strangest feeling that I'm a prisoner... in some sort of girls'school.
Edwina bir çeşit kız okulunda esir olmak, tuhaf bir his.
Sometimes I get the feeling that you know some things that nobody else knows.
Bazen başka kimsenin bilmediği bir şeyler bildiğini hissediyorum.
No. I keep getting the feeling I know you from someplace.
Hayır, sadece seni bir yerden tanıdığım hissinden kurtulamıyorum.
Why do I have the feeling that you already know the answer to that?
Niye bunun cevabını bildiğinizi sanıyorum acaba?
I know that no one will give you the advice I could, because... whatever I say comes from a very deep, very sincere feeling.
Size, başka kimsenin benim gibi tavsiyede bulunamayacağını biliyorum çünkü benim kelimelerim çok dürüst ve derin duygulardan doğuyor.
The minute I know someone's lying to me, I stop feeling for them immediately.
Birinin bana yalan söylediğini anladığım an ona olan sevgim bitiverir.
You know, last night in the restaurant, I had a funny feeling.
Geçen akşam lokantada, tuhaf bir hisse kapıldım.
I know that when I get the feeling, you know, the drift is going to take me.
O duygu gelince biliyorum ki bana yine yol göründü.
Do you know, this explains a lot, because all my life I've had this feeling in my bones something sinister was happening in the Universe.
Biliyor musun, bu birçok şeyi açıklıyor. Hayatım boyunca evrende tekinsiz bir şeyler yaşandığını hissetmiştim.
And they'd taken, you know, a kind of sheet or canvas... and they'd stretched about this much above my head... and then they shoveled dirt into the grave... so that I really had the feeling of being buried alive.
Bunu ardından bir çarşaf ya da bez gibi bir şeyi başımın bu hizasına kadar gerdiler ve mezarın içerisine toprak atmaya başladılar canlı canlı gömülüyormuşum hissine kapılmıştım.
But, uh, you know, the fear of unconscious impulses... or my own aggression or whatever, but, uh... if things get too quiet, and I find myself just, uh, sitting there... you know, as we were saying before... I mean, whether I'm by myself, or-or I'm-I'm with someone else... I just, uh - I just have this feeling of... uh, my God, I'm going to be revealed.
Ama anlarsın, bilinçsiz dürtülerin korkusu veya kişisel saldırganlığım veya her neyse eğer ortalık çok sessizleşirse, kendimi otururken buluyorum hani önceden bahsettiğimiz gibi Yani ister kendi başıma olayım ister yanımda birisi olsun benim içimi bu his kaplıyor " Aman Tanrım.
You know, Hannibal, going back down there again... I almost had the feeling that Therm was there with me.
Biliyor musun Hannibal, oraya tekrar dalınca Therm yanımdaymış gibi hissettim.
I think the reason I did is this feeling I have, this feeling I know you.
Sanırım bu içimdeki histen kaynaklanıyor. Nedense seni tanıdığımı hissediyorum.
You know, I have the strangest feeling I've seen him somewhere before.
Biliyor musun, içimde onu daha önceden gördüğüme dair çok kuvvetli bir his var.
Ah, you know, Mr. Lombard, I get the feeling that there's a little misunderstanding... - about the money last night.
Biliyor musunuz Bay Lombard, dün geceki para için içimde öyle bir his var ki... sanki bir yanlış anlaşılma oldu.
You know, I've had more real feeling in the last two days than I've had in the last ten years in that damn office.
Biliyorsun ki, son birkaç günde o lanet ofiste yaşadığımdan daha güçlü bir duygu yoğunluğu yaşadım.
i know 63170
i know you can do it 61
i know you don't like me 31
i know that 3661
i know you will 227
i know who you are 1036
i know you 1720
i know everything 279
i know you can 181
i know you don't know me 17
i know you can do it 61
i know you don't like me 31
i know that 3661
i know you will 227
i know who you are 1036
i know you 1720
i know everything 279
i know you can 181
i know you don't know me 17