Did he see you translate Turkish
905 parallel translation
- Did he see you?
- Seni gördü mü?
- Did he see you do it?
- Seni gördü mü? - Bilmiyorum!
Did he see you?
Seni gördü mü?
- Did he see you?
- Sizi gördü mü?
- Did he see you?
- Seni görmedi ya? - Yok, görmedi.
I guess I was right. He did come here to see you.
Seni görmeye gelmiş demek yanılmamışım.
Did you see the fear on the landlord's face when he came in?
O girdiğinde hancının yüzündeki korkuyu gördünüz mü?
He was the darlingest boy you ever did see.
Görebileceğin en cici erkektir o.
He's good and dead. Did you see the fella that done it?
- Öldüren adamı gördün mü?
- Yeah, I know he did, Jeeter but you see, that land doesn't belong to us anymore.
- Biliyorum Jeeter ama o arazi artık bize ait değil.
Did you see him running until he was out of sight?
Onu gözden kaybolana kadar gördünüz mü?
Did you see? If he did, I didn't see him.
- Çıktıysa bile ben görmedim.
Did you see the look on his face when we told him he was going to be a father?
Baba olacağını söylediğimde yüzündeki ifadeyi gördün mü?
Dad didn't see you about Shawn, did he?
Babam sizinle Shawn için görüşmedi, değil mi?
Did you see the way he looked at you?
Sana nasıl bakıyordu?
Did you see? He almost stepped on my hand.
- Neredeyse elime basıyordu.
Did he pay off, or do you have to see him just once more?
Para verdi mi, yoksa bir kerecik daha mı görüşmeniz gerek.
Did you see Mr. Steele after he and the girl entered his apartment?
Kız ile dairesine girdikten sonra Bay Steele'i bir daha gördünüz mü?
- Did you see how he stared at Barbara? - No, I didn't particularly.
- Barbara'ya bakışını gördün mü?
Did you see the one where the guy's riding this motorcycle, so he's fucking her while riding in circles?
MotosikIetIi bir adamın giderken onu düzdüğü fiImi izIedin mi? - Vay be!
We are here, my captain, with your permissión to see that the prisoner does not try to escape. For if he did you would shoot him in the back. Is that not so?
Mahkumun kaçmamasını sağlamak için buradayız, çünki kaçmaya çalısırsa onu arkadan vurursunuz.
You all did see that on the Lupercal I thrice presented him a kingly crown, which he did thrice refuse.
Geçen bayram hepiniz gördünüz. Krallık tacını üç kez sundum ona. Üçünde de almadı.
Did he see you?
Bilmiyorum.
- You could see all that he did, couldn't you?
- Tüm yaptıklarını gördün, değil mi?
You will see the world, learn to sing and dance, and look what he did :
Dünyayı göreceksin, şarkı söylemeyi öğreneceksin... Bak ne yaptı :
Did you see how nice he is?
Ne kadar hoş olduğunu gördün mü?
Did you go to high school? - Can't you see, man, he ain't never got out.
Görmüyor musun, daha liseden çıkamamış.
And did you see how he grabbed St. Elmo's fire by the tail?
Ayrıca Aziz Elmo'nun ateşini eliyle nasıl tuttuğunu görmediniz mi?
Did you see the way he slides along?
Nasıl kayarak gittiğini gördünüz mü?
Did you see what he did?
Ne yaptığını gördün mü?
I don't want to seem morbid, but did you see his face after he died?
Garip görünmek istemem ama öldükten sonraki yüzünün halini gördünüz mü?
Did you see the way he looked at me when he got in the trunk?
Bağaja girerken bana bakışını gördün mü?
Did you see Mr.Darley, was he nice?
Bay Darley'i gördün mü, iyi biri mi?
Did-did-did you see how-how he talks to them?
Askerle ne kadar güzel konuştu gördün mü bak?
I see. Did he do anything to you?
- Anlıyorum.
He didn't want to see it shot any more than you did.
O da senin gibi vurulmasını istemiyordu.
Did you see the way he fought me?
Benimle nasıl kavga ettiğini gördün mü?
Did you see it, the way he went sailing right out there?
Aşağıya nasıl uçtuğunu sen de gördün mü?
You see, he knows what I did to Tony.
Tony'ye ne yaptığımı biliyor.
Did you see which way he went? No.
- Nereye gittiğini gördünüz mü?
Did you see what he did?
Ne yaptığını gördünüz mü?
Er, did you see the way Shakespeare looked when he thought of Hamlet? Yes, I did!
Shakespeare'i Hamlet'i düşünürken gördün mü?
Hindenburg did not want to appoint Hitler, but two billion marks... You will see now how he parts with twenty pfennig and understand what two billion marks meant to him.
Hindenburg istemiyordu,... ama iki milyar... 20 pfennig vermeye kıyamayışına bakarsanız.
Did you see what he did?
Göstereceğim sana!
"Gawd, did you see old Ned? Didn't he Look rough?"
"Çok kötüydü, değil mi?" diyorlar.
Did you see the way he lapped it up?
NasıI da kaldırdı kızı.
Did you not see how he went among us mocking?
Bizimle nasıl alay ettiğini görmedin mi?
Did you see his expression when he went to talk with Dad?
Babamla konuşmaya giderken yüzünü gördün mü?
How much of that did he offer you not to see him come and go?
Gidip gelirken onu görmemen için sana ne kadar teklif etti?
- What did he mean "you see"?
"Anladın mı" derken ne demek istedi?
– He wouldn't see us either. How did you feel about that?
Etrafta korumalar vardı, Fransız polisi.
did he 1350
did he now 35
did he tell you 55
did he die 35
did he hit you 36
did he do it 47
did he tell you that 56
did he just say 44
did he leave 22
did he just 17
did he now 35
did he tell you 55
did he die 35
did he hit you 36
did he do it 47
did he tell you that 56
did he just say 44
did he leave 22
did he just 17