English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ E ] / Excuse us

Excuse us translate Turkish

3,735 parallel translation
Now if you'll excuse us.
Bize müsaade.
Ms. Kagami, would you excuse us?
Bayan Kagami, bize biraz müsaade eder misiniz?
Excuse us.
Uyuşturucu satıcılarından bize ne? İzninle.
So now, if you'll excuse us...
Peki o zaman, izninizle...
- Excuse us.
- Bizi affedin.
Steve : Um, excuse us for a moment.
Biraz izin verir misiniz?
Excuse us a moment.
Biraz izin verin.
Can you please excuse us?
Bize biraz izin verir misiniz?
Excuse us.
Kusura bakmayın.
Could you excuse us for a second, please?
Bize bir saniye izin verir misiniz?
Will you all... excuse us for just one second?
Sakıncası yoksa bize izin verir misiniz?
Excuse us, but can we borrow Pete for a tinsy sec?
Özür dileriz, kısa bir süreliğine Pete ödünç alabilir miyiz?
Excuse us.
Bizi bağışlayın.
Will you excuse us?
Bize müsaade edebilir misin?
Michelle, excuse us for a minute, please.
Michelle, bize bir dakika müsade et, lütfen. Tabii.
Excuse us.
Bize müsaade edin.
Could you excuse us?
- Müsaade eder misiniz? - Tabii.
Would you excuse us, just for a minute?
Bize bir dakika müsaade eder misiniz?
Excuse us.
Müsaadenizle.
Now, if you'll excuse us, Mr. Ames has a plane to catch.
İzin verirseniz Bay Ames'in yetişmesi gereken bir uçak var.
Ladies, if you'll excuse us.
Hanımlar, izin verir misiniz?
Would you excuse us, please?
Bize biraz izin verirmisin, lütfen?
Sure, yeah- - Excuse us- -
Tabi, Evet- - Özür Dileriz- -
If you'll excuse us, ladies.
İzninizle hanımlar.
You will excuse us, young maestro.
Müsaadenle üstat.
Excuse us, honey.
Sen kusurumuza bakma tatlım.
Excuse us. Meg?
Bize izin ver.
Would you excuse us for one moment, please?
- Bize bir dakikalığına izin verir misiniz, lütfen?
If you'll excuse us, we need to use your office.
Bize izin verir misin ise, biz ofis kullanmanız gerekir.
Would you excuse us?
- Biraz müsaade eder misin?
- Sure. Jess, if you'll excuse us, Julie's about to be very disappointed.
Jess, bize izin verirsen Julie hayal kırıklığına uğramak üzere.
Mrs. Harris, please excuse us.
Bayan Harris, lütfen bize biraz müsaade eder misiniz?
- Can you excuse us?
- Bize izin verir misiniz?
Excuse us.
Afedersiniz.
Would you excuse us for a second?
Bize bir saniye müsaaade eder misin?
Excuse us.
- Müsaadenizle.
- This isn't officially... lf you'd excuse us for one moment. - Gobble, gobble.
- Sürekli bir sömürü, sömürü...
Excuse us.
Pardon!
Excuse us.
Müsadenizle.
Will you excuse us for just one moment?
Bize biraz müsade eder misiniz? - Lütfen.
Excuse us... for making an unannounced visit.
Habersiz geldiğimiz için sizden özür dileriz.
I thought it was an excuse not to see us.
Bizi görmemek için bahane uydurduğunu sanmıştım.
Excuse us.
İzninizle.
Um, excuse me, sir, what about the rest of us?
Kusura bakmayın efendim geri kalanlarımız ne olacak?
Excuse me, Dr. Kerry? Give us a second, please.
Dr. Kerry, affedersiniz.
If you'll excuse us.
İzninizle.
I think you're a sad excuse for one of us, and I'm unsurprised that you're failing.
Sanırım sen bizim gibilerin bahanesisin. Başarısız olmana şaşırmadım.
Excuse me, would you have any food for us?
Affedersiniz, bizim için yiyeceğiniz var mı acaba?
Um, if you'll excuse me, some of us have to earn a living around here.
Ve izninle, bazılarımız para kazanmak için çalışmak zorunda.
Clara, could you excuse us?
Clara, bize izin verir misin biraz?
- Excuse me. - Hi. Can you help us out?
Selam, yardım edebilir misiniz?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]