He saved me translate Turkish
440 parallel translation
He saved me.
Beni kurtardı.
He saved me quite a bit of money, $ 1 million.
Bana bir hayli para kazandırdı, $ 1 milyon kadar.
Then I tried to kill myself and he saved me.
Sonra intihara teşebbüs ettim ve o da beni kurtardı.
If he saved me from the guillotine, I'd give him a new body.
Beni giyotinden kurtarmasına karşılık ona yeni bir vücut vereceğim.
That big fish almost swallowed me, and Archimedes, he, he saved me.
O büyük balık neredeyse beni yutmak üzereydi. Ve Arşimed, beni kurtardı.
He saved me from Jinbei's men.
Beni Jinbei'nin adamlarından kurtardı.
The mute almost killed him He saved me and you know it Yes, I did
Dilsiz adam onu öldürmeye çalıştı hayatımı kurtardı, biliyorsun işte evet, biliyom ama ne önemi var ki onun
I was almost like you, but he saved me.
Ben de az daha sizin gibi oluyordum. O beni kurtardı.
Well, he saved me once.
Bir keresinde beni kurtarmıştı.
I loved Bishop Doloso because he saved me that day, and he flung open the doors of truth.
Piskopos Doloso'yu severdim, zira o gün hayatımı kurtardı ve gerçeklerin kapısını araladı.
He saved me from them patrollers already.
Beni o devriyelerden kurtardı.
He saved me and helped me live.
Beni kurtardı ve yaşamam için bana yardım etti.
But he saved me at risk to his own life
ama beni rehine olarak tutmak istedi!
Yet, he saved me instead.
Ama o benim hayatımı kurtardı
He saved me.
Hayatımı kurtardı
He saved me!
O beni kurtardı!
He saved me from despair and I need Him to be myself.
Beni umutsuzluktan kurtardi ben "ben" olacaksam Tanri'ya ihtiyacim var.
He saved me from a giant scorpion.
Beni dev bir akrepten kurtardı.
He saved me from goons.
- Kim? Marco.
He saved me once
Bir keresinde hayatımı kurtarmıştı.
He Saved Me.
Beni kurtardı.
He said yes and I explained he'd saved my life on Aug. 17th, 1914... by toting me on his back.
O da evet dedi. Ben de ona 17 Ağustos 1914'te beni sırtında taşıyarak hayatımı kurtardığını söyledim.
The slug he got saved me the trouble of tossing him out on his ear.
Yediği kurşun sayesinde kulağından tutulup evden atılmadı.
- I should say he has. Kay told me he'd saved $ 5000 and is the head of his company at his age!
- Kay bana 5000 dolar biriktirdiğini ve bu yaşta kendi şirketinin başına geçtiğini söyledi.
I saved his life, and that's how he repays me.
Onun hayatını kurtardım, o da karşılığını böyle ödüyor.
I've already been saved because I'm dying for Him, as He died for me.
Ben zaten kurtarıldım çünkü onun adına can veriyorum. Tıpkı onun da benim için yaptığı gibi.
But he saved this eye for me.
Ama bu gözümü o kurtardı.
I saved the chief's life. He thanked me by giving me this concession.
Şefleri Bambo'nun hayatını kurtardığım için şükranlarını belirtmek için bana bu tapuyu verdiler.
I'd have been killed, if he hadn't saved me
Sensei beni kurtarmamış olsaydı öldürülmüş olacaktım.
He's the one who saved me
Ama hayatımı o kurtardı.
If he'd allowed me to stay with him, I could have saved his life.
Yanında kalmama izin verseydi hayatını kurtarabilirdim.
By Me, if any man enter in, shall he be saved. "
"Bu kapıdan geçen her kişi, kurtuluşa erecektir."
He's saved me the trouble of finding him!
Beni, onu arama derdinden kurtardı!
You should've told me sooner, or he won't be saved
Aslında o para kaydedilmeden, benim hesabıma geçebilir.
He saved my life and took me into his home.
Hayatımı kurtardı ve kaderini benimkine bağladı.
Unfortunately, he has to kill me though he's saved me
Gerçi, beni kendi elleriyle öldürmek için kurtardı
Yes, father, it is he who saved me from the great danger I ran in the waters and to whom you owe the life of that very daughter who...
Evet babacığım, o büyük kazada beni suyun içinden çekip çıkaran kendisidir, kızınızın hayatını bu adama borçlusunuz!
Believe me, he saved her life, lt was the same as with Ida, They were screaming,
- Aynen öyle! Gülmene gerek yok. Dünyada daha beter işler de var.
I'll get rid of the bad elements first Maybe it's because he just saved me
Önce Klan içinde temizlik yapmalıyız beni kurtarmasının bir sebebi olmalı
Believe me, he saved her life.
İnan bana, hayatını kurtardı.
Fourth Uncle just happened to be in Yangchow then He was supposed to come and save me... but he didn't ; Instead the villain came... and saved me out from the prison
Amca bunu duymuştu... güya beni kutaracaktı ama yapmadı ;... onu yerine Altın Yılan geldi ve beni zindandan kurtardı!
It's just that he has saved me twice and I want to repay him
Çünkü hayatımı 2 kere kurtardı... ve ben ona teşekkür bile edemedim
That's why Mary came to me the night he saved my life.
Meryem bana o yüzden göründü, o gece, onun beni kurtardığı gece.
He's saved my hide too many times to want to kill me now.
Beni şimdi öldürmeyecek kadar çok fazla kez sakladı.
I saved the guy's life, and then he just fucks me over.
Adamın hayatını kurtardım, şimdi ağzıma sıçıyor.
He saved our lives, if you ask me.
Bana soracak olursan hayatımızı kurtardı.
Why has he helped me stop so many criminals, or saved Ronnie?
Neden bir sürü suçluyu durdurmamda yardım etti ki? Ya da Ronnie'yi neden kurtardı ki?
He promised to ship me a cheesecake if I saved it as a testimonial to his greatness.
Ama ustalığının bir kanıtı olarak saklamaya söz verirsem bana bir tane göndereceğine söz verdi.
It didn't surprise me that he saved all those people on the plane.
U çaktaki onca insanı onun kurtardığına hiç şaşırmadım.
He wants these special people to be saved here on stage with me!
Bu özel insanları burada, sahnede iyileştirmemi istedi.
Baines is the one who saved my life. When I crawled in prison like an animal he brought me to the Honorable Elijah Muhammad.
Baines hayatımı kurtaran kişi hapishanede bir hayvan gibi sürünürken beni Hz.
he saved your life 47
he saved us 27
he saved my life 187
he saved you 19
he saved our lives 24
saved me 26
mexico 335
metro 61
merci 624
menu 31
he saved us 27
he saved my life 187
he saved you 19
he saved our lives 24
saved me 26
mexico 335
metro 61
merci 624
menu 31