He saved us translate Turkish
174 parallel translation
Yes, darling, he saved us from being crushed, all right.
Evet sevgilim. Bizi ezilmekten kurtardı, değil mi?
When he could have saved himself, he saved us.
O kendini kurtardığı zaman bizi de kurtardı.
He saved us from certain death.
Bizi mutlak bir ölümden kurtardı.
He saved us...
Tiplere bak yahu! ...
My dad, he saved us all.
Babam, hepimizi kurtardı.
He saved us from his own Garthim.
Bizi kendi Garthim'inden kurtardı.
He saved us.
Bizi kurtardı.
He saved us all.
Hepimizi kurtardı.
He saved us from great shame.
Bizi büyük bir utançtan kurtardı.
We were pinned down, and he saved us.
Pusuya düşmüştük ve o bizi kurtardı.
They killed him because they were afraid of him, but he saved us from sickness.
Ondan korktukları için, öldürdüler ama o bizi hastalıktan kurtardı.
He saved us!
Bizi kurtardı!
He saved us.
Bizi o kurtardı.
That blow to his head must've killed him. He saved us.
— O kafa darbesi onu öldürmüş olmalı.
We can save Teal'c the way that he saved us, by intercepting the matter stream.
Teal'c'in bizi kurtardığı gibi, madde aktarım akımının arasına girip onu kurtarabiliriz.
- He saved us from the mustard gas.
- Bizi iperit gazından kurtardı.
- He saved us.
- Hepimizi kurtardı.
He saved us all.
Hepimizi o kurtardı.
- Why aren't you two dead already? - Not yet. He saved us.
- Benzer bir şey yapabiliriz, Yargıç.
He saved us.
O bizi kurtardı.
But Worthy, James Worthy, he saved us.
James Worthy, O bizi kurtardı.
He saved us, that's what's important.
Bizi kurtardı, önemli olan bu.
He saved us both.
İkimizi de o kurtardı.
He saved us from a bunch of crooked politicians. ( CHUCKLES )
Bizi bir sürü namussuz politikacıdan kurtarmıştı.
He saved us, your lad.
Oğlun, bizi kurtardı.
And. Uh... he saved us.
Hayatımızı kurtardı.
He saved us both.
O ikimizi de kurtardı.
He's very grateful to us for having saved his life.
Hayatını kurtardığımız için minnettarmış.
We were a mob when we sat around, prisoners of the man we'd saved, kowtowing to him, obeying him, practically heiling him, because he was kind enough and strong enough to take us to a concentration camp!
Kurtardığımız adamın esiri olup sessizce oturduğumuzda çeteydik. Karşısında el pençe divan durup her dediğine itaat ettiğimizde çeteydik. Bizi toplama kampına götürecek kadar güçlü ve nitelikli bir adamdı.
" " Perhaps he has saved us because we are needed as witnesses
" Belki şahit olarak bize ihtiyaçları vardır.
For it was he who saved us both.
İkimizi de kurtaran oydu!
He saved both of us.
İkimizi de o kurtardı.
Yuhua, let's go If not, we won't make it He saved us
Yuhua, gidelim yoksa başaramayız ama hayatımızı kurtardı onu öylece bırakamayız şansımız varken... orkideyi çalalım yoksa usta bizi fena yapar
We saved him from drowning, now he doesn't know us.
Biz onu boğulmaktan kurtardık şimdi de bizi tanımıyor.
Do you realise how much money he just saved us?
Bize ne kadar para kazandırdığının farkında mısın?
He hasn't saved us yet.
Henüz bizi kurtaramadı.
He hasn't saved us.
Bizi kurtarmadı.
He should've died at the digs! And saved us a trip back.
Çünkü mezarında ölmeliydi ve bizi geri dönüş yolculuğundan kurtarmalıydı.
If he had opened the vault it would have saved us a fucking hour. Great.
Kasayı açsaydı bize bir saat kazandırmış olacaktı.
As I said he would, my brother Worf has saved us all.
Yapacağını söylediğim gibi kardeşim Worf, hepimizi kurtardı.
With all due respect Sir, I don't think he saved the lives of my team or came over to our side so he could become a damn guinea pig US military intelligence.
Tüm saygımla, efendim, bence o Birleşik Devletler Askeri İstihbarat'ına bir kobay olmak için bizim tarafımıza geçip ekibimin hayatını kurtarmadı.
Teal'c was in the service of Apophis but he saved our lives and helped us escape.
Teal'c Apophis'in hizmetindeydi ama hayatlarımızı kurtardı ve kaçmamıza yardım etti.
He has saved us so many times and did we even thank him?
Bizi birçok kere kurtardı ve ona hiç teşekkür ettik mi?
He has saved us.
O bizi kurtardı.
He just saved us 800,000 bucks!
Bizi 800,000 papelden kurtardı.
He would have chosen to perish rather than to be saved by us.
Bizim onu kurtarmamızdansa ölmeyi tercih edebilirdi.
That's twice now he's saved us and so now he's earned the right to know the truth.
Bu bizi ikinci kurtarışı ve gerçeği öğrenmeye hak kazandı.
He saved our lives and helped us to find a house.
Hayatlarımızı kurtardı ve bize başımızı sokacak bir yer bulmamıza yardım etti.
He calls us to save and to be saved.
Bizi kurtarmak için ve kurtulmamız için çağırır.
Saved us the aggravation of a trial, too, so he'll probably be spared the death penalty.
Bizi mahkemeyle uğraşmak zahmetinden de kurtardı. Muhtemelen ölüm cezası için sıraya alınacaktır.
He saved us.
Ya, ya, hayatımızı kurtardı.
he saved your life 47
he saved me 87
he saved my life 187
he saved our lives 24
he saved you 19
used 73
usagi 51
usually 803
usher 82
usual 64
he saved me 87
he saved my life 187
he saved our lives 24
he saved you 19
used 73
usagi 51
usually 803
usher 82
usual 64
using 28
user 29
useless 232
uschi 33
usopp 23
useful 59
ushna 19
use your brain 33
use it 260
use your words 42
user 29
useless 232
uschi 33
usopp 23
useful 59
ushna 19
use your brain 33
use it 260
use your words 42
use your imagination 74
use your head 124
use me 43
used to 118
use mine 46
us too 58
use it wisely 19
use the force 25
use your power 21
use your hands 17
use your head 124
use me 43
used to 118
use mine 46
us too 58
use it wisely 19
use the force 25
use your power 21
use your hands 17