English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Here's your tea

Here's your tea translate Turkish

65 parallel translation
Captain Vickery, here's your tea.
" Yüzbaşı Vickery, işte çayınız.
Oliver, here's your tea, and take them bits.
Oliver, işte çayın.
- Masseur, here's your tea.
- Buyrun çayınız Masör.
Here's your tea, Tita.
İşte çayın, Tita.
Here's your tea!
İşte çayın!
Here's your tea.
Buyrun çayınız.
Hot tea here! Get your hot tea here.
Sıcak çay!
Here's your tea.
İşte çayın.
- Here's your tea, colonel.
- Çayınız, albay.
- Here's your tea.
- Çay al
Here's your tea
İşte çayın.
Here's your tea.
- İşte çayınız.
- Here's your tea.
- İşte çayınız.
Miss Yeung, here's your tea.
Miss Yeung, çayınız.
The American Po Chi Lam would become your club house when you have time, you can have tea, chat, and practice Kung-fu here Build up a strong body
Amerikan Po Chi Lam'ı sizin vaktinizi geçirdiğiniz güzel bir yer olsun boş zamanlarınızda çay içebilir, konuşabilir, Kung-fu çalışıp vücudunuzu güçlendirebilir
- Here's your tea.
- Buyrun çayınız.
- Here's your tea.
İşte çayın.
Here's your tea, Phoebe.
İşte çayın, Phoebe.
That's grand. Here's two shillings to get tea and a bun for your birthday.
Çok yakıştı, ve işte sana iki şilin, kendine çay ve kek... al doğum günün için.
Here's your tea.
Cayin
Here's your tea, Leo.
İşte çayın, Leo.
Here's your tea, your Majesty.
Bunun altından kalkacağız.
Mr. Park, here's your tea.
Bay Park, çayınız.
- Here's your tea.
- İşte çayın - Teşekkürler.
I can be both of you. " Bernard, Bernard, it's not fair. Bernard, here's your tea.
"Bernard, Bernard, bu hiç adil değil." "Bernard, işte çayın"
Here's your tea, Mom.
Çayınız anne.
- Here's your iced tea, Grandma.
- İşte buzlu çayın, babaanne.
Here's your iced tea, grandma.
İşte buzlu çayın, babaanne.
Here's your tea.
Çayınızı getirdim.
And till then... here's a song to keep your morning tea company.
Sabah çayı şirketinin sunduğu şarkıyı yayınlıyoruz.
- Come on, man. - Oh, your ice tea's here.
Buzlu çaylarınız geldi, bak.
Here's your tea, Phyllis.
İşte çayın, Phyllis.
If we weren't here, who would tend to your fossil gardens and serve you tea while you pretend to be important, you goron?
Eğer burada olmasaydık, fosil bahçelerinizi kim ekerdi ve kim çay servis ederdi siz önemli olmaya çalışırken, taş kafa!
It was a lot of guys in Boston going, "Here's your tea, right here!"
Boston'a giden bir çok Amerikalı "İşte çayınız, burada" dediler.
Well, there's not much around here in the way of your cappuccino culture, but I'm sure Mrs. Mac will do you a cup of tea and an Anzac biscuit for the road.
Buralarda senin kapuçino kültürünle ilgili pek fazla birşey yok, ama eminim Bayan Mac sana bir bardak çay hazırlar, yanında da Anzak bisküvisi, yol için.
Get your hot tea here!
Sıcak çay almaz mıydınız?
Here's your tea.
- Çayınız burada.
There's a cup of tea here with your name on it.
Seni burada bir bardak çay bekliyor.
Here's your cup of tea.
Sana çay getirdim.
She's ten now... ten years old... which means, almost five years... gosh, has it been that long? Here's your tea.
Şu an 10 yaşında yani görüşmeyeli 5 sene olmuş.
Here's your tea, Mother.
İşte çayın anne.
Here's your black tea.
İşte sana siyah çay.
Here's your tea.
- Affedersiniz.
Here's your tea, Mr. Waterman.
Çayınızı getirdim, Bay Waterman.
- Here's your tea, Doc.
- Çayınız doktor.
Here's your iced tea.
Al bakalım buzlu çayını.
Here's your tea.
Çayın burada.
Here's your iced tea.
Buzlu çayın.
Here's your tea.
Çayınız.
Here's your tea, nice and warm.
İşte çayın, güzel ve sıcak.
Here's your tea, Doc.
İşte çayın, Doc.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]