English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / His b

His b translate Turkish

11,426 parallel translation
His B.A.C. was.08... Just above the legal limit.
Promili.08'di, yasal sınırın biraz üstünde.
His most distinguishing feature is his beard.
Elindeki en iyi kılık değiştirme olanağı bıyığı.
"Neither is a good choice" is the answer, but we're gonna leave it in for now unless his B.P. crashes.
Cevap, "İkisi de doğru seçim değil" olacaktı ama çubuğu şimdilik kan basıncının bozulması ihtimaline karşın içeride bırakacağız.
"Mr Speaker, the Home Secretary talks of progress, and reason and science, but let us speak plainly, what his noble words conceal is a scheme to deliver a free supply of corpses into the bloody hands of the surgeons."
Bay Speaker, İçişleri Bakanı gelişmekten mantıktan ve bilimden konuşuyor ancak bırakın da açık şekilde konuşalım asil sözlerinin arkasında cerrahların kanlı ellerine bırakılan cesetlerin serbest temini gizli.
He and his sister had been begging the US government for years to help with her release, but they didn't.
Kız kardeşi ve Chao, ABD hükümetine yıllarca annelerini serbest bırakmaları için yalvarmış ama bırakmamışlar.
Let them decide if his information is relevant.
Bırak adamın istihbaratı konu ile ilgili mi onlar karar versin.
If we can get Harry to convince Grodd that he's Wells, that he's his father, maybe we can convince him to let Caitlin go.
- Sonra açıklarım. Harry'nin, Grodd'u, Wells olduğuna, babası olduğuna inandırabilirsek Caitlin'i bırakması için ikna edebiliriz.
Let Daddy eat his lunch.
Bırak da baban yemeğini yesin.
Julian solved his dilemma by beating me senseless till I was left near dead and the other heartbeat inside me stopped.
Julian içinden kaldığı ikilemi beni anlamsızca döverek çözdü. Ben ölümün kıyısına gelene ve içimdeki kalp atışı durana kadar dövmeyi bırakmadı.
You may have stolen Oscar's phone, but you left something behind in his pocket.
Oscar'ın telefonunu çalmış olabilirsin ama cebinde bir şey bırakmışsın.
Do you think he's learned his lesson about backstabbing his family?
Sence, ailesini sırtından bıçaklamak konusunda dersini almış mıdır?
Let a man keep his dignity.
Bırakın da saygınlığımı koruyayım.
So he orders one of his captains, Criolla... Mm. ... to leave a voice message for Sarah Tran's husband, telling him that she, uh... she ran off.
Yüzbaşılarından Criolla'ya Sarah Tran'in kocasının telefonuna kendisini terkettiğiyle ilgili sesli mesaj bırakmasını söylüyor.
I hereby bequeath a 10 % share in the brewery, a holding that will provide him with a suitable income until he finds his own way in the world.
"... bu vesile ile, bira fabrikasının % 10'luk hisse payını miras bırakıyorum... "... bu, ona dünyada kendi yolunu bulana kadar yetecek bir gelir kaynağı.
Lies were thrown to the wind, saying I had killed Ragner, so, taking his hidden wealth, we fled south...
Ragnar'ı öldürerek gizli servetini aldığımı dillendiren yalanlar rüzgâra bırakıldı. Güneye kaçtık...
He substituted his shadow?
Gölgesini bırakmış!
Harvey is Jon Snow, I'm his Uncle Benjen, and you used me to lure him out so that everybody could stab him to death.
Harvey, Jon Snow rolünde, ben de Uncle Benjen rolündeyim, ve sen de beni tuzak kurmak için kullandın böylece herkes onu ölümüne bıçaklayabildi.
But I guarantee you, he's going to regret stabbing his friend for the rest of his miserable life.
Ama emin ol, arkadaşını bıçakladığı için acınası hayatının geri kalanında pişman olacak.
But if you use his weaknesses to publicly humiliate him, I'm done working for you.
Ama bu zayıflıklarını onu milletin önünde küçük düşürmek için kullanırsan, senin için çalışmayı bırakırım.
Before he dropped out of high school and ran away, William duke mason spent his junior year in what new mexico town?
Liseyi bırakıp kaçmadan önce William Duke Mason üçüncü sınıfı hangi New Mexico kasabasında geçirmiş?
Now your patient needs an orthopedic surgeon to fix his pelvis, a thoracic surgeon to clean up whatever you left of his chest.
Şimdi hastanızın, leğen kemiği düzeltmesi için ortopetik ameliyata ve göğsünde bıraktıklarınızın temizlenmesi için göğüs ameliyatı olması gerekiyor.
Then I suggest you leave it with his secretary, Gretchen.
O zaman onun sekreterine bırakmanı öneririm, Gretchen.
His whole body stopped working.
Vücudu çalışmayı bıraktı.
Look, remind Dad that I quit Hell because I was sick and tired of playing a part in his play.
Bak. Oyununda rol yapmaktan bıkıp usandığım için cehennemi terk ettiğimi babamıza hatırlat.
Uh, Jackson, let's get him 5 milligrams of morphine and check his B.P. for me.
Femoral sinir hasar görmemiş.
The Boog I know wouldn't abandon his friend.
Benim tanıdığım Boog arkadaşını yüzüstü bırakmaz.
McCall is using him to cover his tracks.
McCall iz bırakmamak için onu kullanmış.
He took his client home.
Müşterisini evine bırakıyor.
I leave his meals and laundry by the door to his quarters.
Yemeğini ve çamaşırlarını evinin kapısına bırakırdım.
Let's just leave before his friends start looking for him.
Arkadaşları onu aramaya başlamadan bırakalım.
I thought his car was deactivated.
Arabasının devre dışı bırakıldığını sanıyordum.
He said that if she didn't leave his wife alone, she would be sorry.
Eğer karısını rahat bırakmazsa pişman olacağını söyledi.
Times like this, I wish you were more comfortable carrying a gun on your person, not just in your desk.
Böyle zamanlarda, silahını masanda bırakacağına yanında taşırsan daha güvende his ederim.
Remember, trapping people inside his fires was Duclair's signature.
İnsanları onlar evden çıkamadan alevler altında bırakmak Duclair'in imzasıydı.
Consul General left his laptop open when you two were in the hall, so I hacked a few cellphone carriers.
Siz koridordayken Başkonsolos bilgisayarını açık bırakmıştı ben de birkaç telekomünikasyon şirketini ele geçirdim.
I was embarrassed when my father wore his uniform and dropped me off at school that day.
O gün babam üniformasını giyip beni okula bıraktığı için utanmıştım
He got killed because he couldn't let go of his old one.
Eski belalısının peşini bırakamadığı için öldürüldü.
The ones that Paul Wilkerman was gonna leave his money to?
Paul Wilkerman'ın parasını bırakacağı kurumlar hani?
He even left his cell phone number!
Cep telefonunu bile bırakmış!
It says here he went to jail at 18 for impregnating his 15-year-old girlfriend.
Burada 15 yaşındaki kız arkadaşını hamile bıraktığından... -... 18 yaşında hapse girdiği yazıyor.
So horrific that you forced him against his will to go under the knife, change his gender, to give you a daughter instead of your son, who is gay?
Buna karşı olan oğlunu zorla, bıçak altına yatırıp, onun cinsiyetini değiştirmek?
If he won, he could stop dancing for his mom's friends.
Kazanırsa, annesinin arkadaşlarına dans etmeyi bırakabilir.
Or officer Julian here can give you a ride home, and his favorite meal is sausages and chocolate milk.
Ya da memur Julian seni eve bırakabilir, favori yemekleri sosisli ve çikolatalı süt.
According to his P.O., Sudak was released a month ago.
Şartlı tahliye memuruna göre Sudak bir ay önce serbest bırakılmış.
You'll be forcing him out of his job, embarrassing him, making him come to you to apologize.
Onu işini bırakmaya zorlayacaksın, onu utandırarak,... sana özür dilemeye gelmesini sağlayacaksın.
Thereby killing him, leaving his wife a widow and his children fatherless!
Öldürüp karısını dul, çocuklarını babasız bıraktı!
I saw him put up a 30-20 on the Knicks in the Garden his rookie season.
Onu çaylak sezonunda Knicks formasıyla Garden'da 30 sayı bırakırken izlemiştim.
Let his Aunt Muriel have at him.
Bırakalım Muriel hala onunla ilgilensin.
He left his cell at the register, so I had no way of reaching him, and...
Telefonunu kasada bıraktı o yüzden ona ulaşamadım.
You didn't think about the body count you'd rack up when you let a mass murderer and his crazy sidekick out of prison? !
Tehlikeli bir katili ve onun deli yardakçısını hapisten bırakırken, yığılacak cesetleri hiç düşünmedin mi?
I think he faked his own death, disappeared, so he could get away from everything.
Bence kendini ölmüş gibi gösterip ortadan kayboldu ki her şeyi ardında bırakabilsin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]