How do translate Turkish
118,790 parallel translation
- How do you charge it up?
- Nasıl ücretlendiriyorsun?
How do they do that?
Bunu nasıl yapıyorlar?
And how do you propose to do that?
Bunu nasıl yapmayı düşünüyorsun peki?
How do you think it is for me, waking up here, finding out this is my world now?
Sence benim için nasıl... burada uyanıp, bunun benim dünyam olduğunu anlamak?
Ruac... How do you feel?
Ruac nasılsın?
And how do you feel about that?
Sen bu konuda ne hissediyorsun?
How do you feel?
Nasıl hissediyorsun?
How do you know this?
Bunu nereden biliyorsun?
How do you know?
Nasıl biliyorsun?
How do you know about that?
Sen bunu nereden biliyorsun?
How do you know he didn't just take it with him when he left?
Yanında götürmediğini nereden biliyorsun?
How do you know that?
Bunu nereden biliyorsun?
But even if we find a compatible airlock for the Marauder to dock, how do we get the inner doors open?
Marauder'ı indirebileceğimiz uyumlu bir hava kilidi bulsak bile, iç kapıları nasıl açacağız?
How do I know I can trust you?
Sana güvenebileceğimi nereden bileceğim?
And how do you plan on doing that?
Bunu nasıl yapmayı planlıyorsun?
Sir, how do we stop this?
- Efendim, bunu nasıl durdurabiliriz?
How do you deal with it?
- Peki nasıl baş ediyorsun?
- How do you know?
- Nereden biliyorsun?
And how do you like the satin on the sconces?
Lambadaki parlaklığa baksana?
- How did it do?
- Nasıl geçti?
- How did you do that?
- Bunu nasıl yaptın?
This imbecile wasn't even in the room when you took him down, so you should ask yourselves, how did he do it?
Bu embesil sen onu yatırdığında odada değildi yani kendinize sormalısınız bunu nasıl yaptı diye.
How many times do I have to say this?
Kaç kere söylemem gerekiyor?
And how long do you think that'll last?
Bunun ne kadar süreceğini düşünüyorsun?
And how're you going to do that, little one?
Ve bunu nasıl yapacaksın, küçüğüm?
How did you do that?
- Bunu nasıl yaptın?
Tell me how you had nothing to do with it. Convince me, because if you don't, I'm gonna put a bullet in your head, and end you!
Bununla nasıl hiç bir ilgin yok anlat beni ikna et, eğer edemezsen kafana bir mermi sıkıp işini bitireceğim.
- How'd you do me?
- Nasıl yaptın?
- How did I do you?
- Nasıl mı yaptım?
How would do we do that?
Bunu nasıl yapacağız?
All this time you've been talking about how you want to help people, convince us to do the right thing, and now that we do want to help, you won't let us.
Tüm bu zaman boyunca bahsettiğin tek şey insanlara yardım etmek ve bizleri doğruya yönlendirmekti ve şimdi biz yardım etmek istiyoruz, ancak bize izin vermiyorsun.
How can we do that?
Bunu nasıl yapacağız?
How much longer do you want to wait?
Daha ne kadar beklemeyi düşünüyorsun?
I thought you said you knew how to do this.
Nasıl yapılacağını bildiğini söyledin sanıyordum.
Well, how long do you think we've got before something happens?
Peki, bir şeyler olmadan önce,... ne kadar zamanımız var sence?
How long do you think it'll take?
Bunun ne kadar süreceğini düşünüyorsun?
Do you have any idea how many things could go wrong?
Kaç tane şeyin yanlış gideceğinden bir fikrin var mı?
How much longer do we let them protect that son of a bitch?
O orospu çocuğunu hayatta tutmalarına daha ne kadar izin vereceğiz?
How the hell do you know?
Nereden biliyorsun?
Think about what I've accomplished so far and then think about how much more I could do.
Şimdiye kadar başardıklarımı düşün ve daha neler yapabileceğimi.
I mean, how often do you get to use tenth century Chinese torches to cut a man out of a despair creature's psychic web, huh?
Yani, ne sıklıkla onuncu yüzyıl Çin kaynağını kullanıp bir adamı Umutsuz bir yaratığın psişik ağından çıkarırsın, ha?
Nick, this is not how we do things here.
Nick, burada işler böyle yürümez.
And how are you going to do that?
Peki bunu nasıl yapacaksın?
I want to know how this happened as much as you do.
Bunun nasıl olduğunu sizin kadar ben de bilmek istiyorum.
Do you know how to use one?
- Nasıl kullanacağını biliyor musun?
And all the old farts like me, we're all going to be telling you this is how you do it and this is the path you take.
Ve benim gibi tüm osuruklar Hepimiz sana söylüyorum Bunu nasıl yaparsın
How much air do we have?
Ne kadar havam var?
Cooking with heart, that's how I do it.
Ben bunu pişirmeye yüreğimi katıyorum.
Like, "you'll burn it," "turn it faster," "you don't know how to do it."
"Yakacaksın." "Daha hızlı çevir." "Sen bu işten anlamıyorsun."
I am the main person here, organizing my siblings, and things come to my mind, on how to do things, telling someone, "you, you do this!"
Buradaki esas kişi benim, kardeşlerimi organize ediyorum ve işlerin nasıl yapılacağıyla ilgili fikirler aklıma gelince birilerine "Sen şunu yap" diyorum.
How the hell could he let a complete stranger... Do such an amazing job?
Yabancı birinin nasıl da böyle... inanılmaz bir iş çıkarabilmesine izin verdin?
how do you feel 1011
how do you spell it 20
how do you know 2721
how do you spell that 32
how do you do 2008
how do you like it 152
how do you know me 48
how does it feel 296
how do you know that 1395
how does that sound 179
how do you spell it 20
how do you know 2721
how do you spell that 32
how do you do 2008
how do you like it 152
how do you know me 48
how does it feel 296
how do you know that 1395
how does that sound 179