English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I am begging you

I am begging you translate Turkish

302 parallel translation
I am begging you!
Size yalvarıyorum!
I am begging you to prevent this.
Yalvarıyorum bunu engelle.
I am begging you, stop!
Yalvarıyorum, dur.
I am begging you!
Sana yalvarıyorum!
I am begging you.
Yalvarıyorum sana.
In the name of my planet, I am begging you let them go, please
Gezegeninizin ismi üzerine, sizden onları göndermenizi istiyorum.
I am begging you to give me the chance to overthrow a tyrant.
Senden bir zalimin iktidarına son vermek için yardım istiyorum.
Mrs. Seinfeld, please I am begging you :
Bayan Seinfeld, lütfen size yalvarıyorum :
Yes, good family, Roedean, not especially bright, but essentially harmless, and that's why I'm asking you, Lucy, I am begging you, if you have seen anything, heard anything, even the slightest thing, that would give you cause to doubt him.
İyi bir aile, Roedean Koleji, fazla parlak olmamakla birlikte bütünüyle zararsız biri. İşte bu yüzden size soruyorum, size yalvarıyorum, Lucy. Bir şey gördüyseniz, herhangi bir şey duyduysanız önemsiz bir şey bile olsa, şüphelenmenizi gerektirecek bir şey...
Yes, I am begging you
Evet, sana yalvarıyorum
I am begging you.
Lütfen, yalvarırım.
Frank, I am begging you.
Frank, sana yalvarıyorum.
I am begging you, please... send a hitman to the United States of America to kill Pig Vomit finally.
Sana yalvarıyorum lütfen. Amerika Birleşik Devletlerine Kusmuk Domuzu ortadan kaldırması için bir tetikçi gönder.
- Rubin, I am begging you - Let's proceed.
- Rubin, lütfen, bak.
I am begging you, just stay out of it.
Sana yalvarıyorum. Bu işe karışma.
I am begging you, Alex, if five years of friendship... have meant anything to you, please trust me.
Sana yalvarıyorum, Alex, Eğer beş yıldan beri arkadaşsak... bunun sana bir anlamı olmalı, Lütfen güven bana.
Carrie, look, I am begging you.
Bak, yalvarıyorum Carrie.
Sookie, please, I am begging you, pull yourself together.
Sookie, lütfen sana yalvarıyorum, kendine çeki düzen ver.
I am begging you. Can we let this go?
Lütfen, bu saçmalıklara bir son veremez miyiz?
Maria, I am begging you for mercy.
Maria, merhametin için yalvarıyorum.
Woman, I am begging you!
Kadın, sana yalvarıyorum!
Yo, look, brother, I am begging you to reconsider.
Teklifimizi yeniden gözden geçirmen için sana yalvarıyorum.
But I am begging you, please do not make me go back down there... because that guy is boring.
Ama sana yalvarıyorum, lütfen, lütfen beni oraya geri götürme. Çünkü o adam çok sıkıcı.
Doug, honey, I am begging you.
Babamla elbette savaşabilirsin. ama bu savaşmaya değecek bir konu değil. Doug, hayatım, sana yalvarıyorum.
And I am begging you- - begging you- - stop the cheating. Please.
Ve sana yalvarıyorum- - yalvarıyorum- - kopyayı bırak, lütfen.
I am begging you.
Sana yalvarıyorum.
I am begging you.
Sana yalvarıyorum, sabaha kadar.
- Please, I am begging you.
- Lütfen, sana yalvarıyorum.
No, you know what, I am begging you, if you can just try not to embarrass me too much.
Hayır, sana yalvarıyorum... - Lütfen beni fazla utandırmamaya çalış.
I am begging you
Yalvarıyorum sana.
I am begging you.
Yalvarırım, lütfen.
I have made mistakes in my past... but I am begging you for your understanding and your forgiveness.
Geçmişimde hatalar yaptım. Fakat senden anlayış ve af diliyorum.
But please, and I am begging you from a place of raw desperation, learn your parts this weekend.
Ama lütfen. Size çaresizlikten yalvarıyorum. Bu hafta sonu kendi bölümlerinizi öğrenin.
Lucinda, I am begging you.
Lucinda, sana yalvarıyorum.
For all these reasons, I am begging you to give me your body.
Bütün bunlardan dolayı bana vücudunu vermen için sana yalvarıyorum.
I am begging you, just coach the team.
Sana yalvarıyorum Takıma koçluk yap.
LOOK, I AM BEGGING YOU TO LET THIS GO.
Bak, yalvarıyorum, bırak bu işin peşini.
So I am begging you, if you have any feelings for me at all, please, please don't embarrass me tonight.
Sana yalvarıyorum, bana karşı en ufak bir şey hissediyorsan lütfen ama lütfen beni bu gece utandırma.
Miss Littleton, I am begging you just to consider...
Hayır, alın. Bayan Littleton, bunu düşünmeniz için size yalvarıyorum.
Please, I am begging you.
Lütfen, size yalvarıyorum. Lütfen.
Go, I am begging of you!
Git, sana yalvarıyorum!
I am going to go $ 40,000. No? You'll be begging me.
Bunu söylediğime inamıyorum ama 40.000 veririm.
I am begging for Kajal from you.
Senden Kajal için yalvariyorum.
Here I am today, begging you mot to make such good cars.
Şuan burda iyi arabalar yapamadığım için özür diliyorum.
But I am sure that when I'm not here you'll remember me often... and when I get back, you will be on your knees begging me... to marry you.
Ben buradan gidince hep beni hatırlayacağından eminim. Döndüğümde dizlerinin üstüne çöküp seninle evlenmem için bana yalvaracaksın, ama o zaman belki ben seni istemeyeceğim.
Begging your pardon ma'am but you're ascold a customer as ever I've seen.
Affınıza sığınıyorum hanımefendi ama gördüğüm en soğuk tipsiniz.
So, I'm begging you, I am totally begging you to help me out on this.
Bu olayda bana yardım etmen için sana yalvarıyorum.
And I'd be willing to spend the rest of my life begging you to give me another chance because I am so deeply in love with you and I know it's definitely that forever kind of love...
Bana bir fırsat daha vermen için hayatımın sonuna kadar sana yalvarabilirim çünkü bunun sonsuza dek sürecek bir sevgi olduğunu biliyorum.
If you bring this up to my father, he's just gonna go crazy, so I am begging you. ! Doug, come on.
Konuyu babama açarsan delirir.
I AM BEGGING YOU.
Sana yalvarıyorum.
Let's just pretend that you weren't begging for it in a million different ways, OK, because I am worn out here.
Diyelim ki milyon tane farklı şekilde yalvarmadın... tamam. Ben artık burada tükendim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]