English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I am starving

I am starving translate Turkish

214 parallel translation
I am starving'woman.
Açlıktan öldüm be.
Father, I am starving.
Baba ben acıktım
I am starving.
AçIıktan ölüyorum.
I am starving.
Açlıktan ölüyorum.
- I am starving.
- Açlıktan ölüyorum.
- Food. - Man, I am starving.
- Hadi oğlum, açlıktan ölüyorum.
I am starving.
Açlıktan oluyorum.
Larry, I am drunk and I am starving... and I am not above swinging you about this room by that ratty little ponytail.
Larry, sarhoşum ve açlıktan ölüyorum... ve seni at kuyruğundan tutup odada sallamak istemiyorum.
I am starving!
Açlıktan ölüyorum!
I am starving, friend!
Acliktan ölüyorum, dostum!
I am starving here and praying for your long life, while you "'
Burada senin için aç kalıyorum ve uzun hayatın için dua ediyorum, ve sen bu arada...
God, I am starving.
Tanrım, midem kazınıyor.
Thank God, I am starving.
Tanrı'ya şükür, açlıktan ölüyorum.
Hello, Lorelai. I am starving.
Açlıktan ölüyorum.
Man, I am starving for a cheeseburger.
Tanrım, bir çizburger için her şeyi veririm.
I ate already my lunch, and I am starving.
Öğle yemeğimi yedim bile, ama açlıktan ölüyorum.
I am starving. Ouch. Shit.
- Ben ölüyorum.
Because I am starving, and they have this little shrimp thing... that is just to die for.
Çünkü açlıktan ölüyorum ve şu küçük karideslerden var uğrunda ölmeye değer.
I AM STARVING.
- Açlıktan ölüyorum.
God, I am starving.
Tanrım, açlıktan ölüyorum.
I am starving.
- Midem kazınıyor.
Okay, I am starving!
Tamam, açlıktan ölüyorum.
Man, I am starving.
- Adamım, açlıktan ölüyorum.
Dad, I haven't eaten anything, I am starving.
Baba, ben hiçbir şey yemedim, açlıktan ölüyorum.
I am starving. You have no idea what time zone I just came from.
Hangi saat diliminden geldiğimi hiç bilmiyorsun.
- Which reminds me, I am starving.
- Çok aç olduğum aklıma geldi.
Okay, I am starving.
Tamam, açlıktan ölüyorum. 144 00 : 08 : 28,970 - - 00 : 08 : 30,840 Bekle, çikolatalar nerede?
Well, I am starving.
Karnım çok acıktı.
I am starving.
Karnım çok acıktı.
- I am starving, as it happens.
Evet açlıktan ölüyorum doğrusu.
SO, JIM IS WORKING TONIGHT, AND I AM STARVING.
Jim bu gece çalışacak ve ben de açlıktan ölüyorum
Oh, suddenly I am starving.
Oh, aniden çok acıktım.
That reminds me, I am starving.
Acıkmışım, şimdi fark ettim.
At least, I am not starving.
En azından aç değilim.
kind of man you think I am? I'm starving.
Evet.
Am I starving to death?
Açlıktan ölüyor muyum?
Here I am on my dream vacation stuck in an alley, freezing cold, starving and married to you.
İşte rüyalarımın tatili. Bir arka sokakta sıkıştım, donuyorum, açlıktan ölüyorum ve seninle evliyim.
I, on the contrary, am starving and impassioned. Like a gypsy.
Tam tersine, karnım aç ve gayet de tutkuluyum tıpkı bir Çingene gibi.
Rosie, I am starving!
Rosie, açIıktan ölüyorum.
Boy, am I starving! You fools! Boy, am I starving!
Çocuk, ben çok mu açım!
Well, we should go because I, I am, I am dying - - starving.
Peki, gitmeliyiz çünkü ben, ben ölüyorum - - açlıktan.
Am I the only one starving in here?
Karnı aç olan bir tek ben miyim?
Two, I am hungry. I'm starving.
İkincisi, açlıktan ölüyorum.
"Good" is relative, considering a third of the world is starving, which does not change the fact that I am clumsy as hell.
"İyi" tabiki görecelidir, bunu derken dünyanın 1 / 3 ünün açlıktan öldüğünü göz önüne alıyorum, Ki bu da benim ne kadar becereksiz olduğum gerçeğini değiştirmiyo.
I AM STARVING...
Açlıktan öldüm.
I'm starving, I'm thirsty and, more importantly, I am your guest.
Çok açım, susadım. Daha da önemlisi sizin konuğunuzum.
I am so starving.
O kadar acıktım ki.
I am exhausted and starving, so sit down.
Çok bitkinim ve açlıktan ölüyorum, yani otur aşağı.
I am so starving as this dog.
Köpek kadar açım.
God, I am starving!
- Tanrım. Açlıktan ölüyorum.
I - I am, uh, I'm starving.
Ben, ben acıktım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]