English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I am your father

I am your father translate Turkish

569 parallel translation
I am your father.
Ben senin babanım.
I am your father.
Senin baban benim.
He's no more your dog than I am your father.
O seninse, ben de babanım.
I am your father-in-law.
Ben kayınpederinim. Hayır...
Last thing I want is some old beggar blocking the door, smelling of cabbage. I am your father-in-law.
Bazen de, şöyle şarkılar söylemeyi severim :
I am your father.
Savaşın ne olduğunu az çok bilirim.
I am your father's brother's nephew's cousin's former roommate.
Ben senin babanın kardeşinin yeğeninin kuzeninin eski oda arkadaşıyım.
I am your father.
Ben babanızım.
- I am your father.
- Ben senin babanım.
Father, I am stayed away on your boat.
Baba, Senin teknenle denize açılıyorum.
"Father, I am so happy that You have returned - --- during Your absence I had to suffer so much from the Bonze!"
"Baba, döndüğün için o kadar mutluyum ki... Yokluğunda Budist Rahip Bonze'den çok çekmek zorunda kaldım!"
I am not your father!
Ben senin baban değilim!
Madame Colet, if I were your father... which, fortunately, I am not... and you made any attempt to handle your own business affairs, I would give you a good spanking, in a business way, of course.
Madam Colet, babanız olsaydım... ki şükürler olsun ki değilim... ve işlerinizi kendiniz yürütmek için girişimde bulunsaydınız... popunuza güzel bir şaplak atardım... mesleki deyiş icabı tabi ki.
Listen, Mrs. Hudson, as long as I am rooming in your house... if your own father comes to the door, don't you believe a word he says.
Dinleyin, Bayan Hudson, evinizde kaldığım süre içerisinde kapıya kendi babanız gelse bile, söyleyeceği tek kelimeye dahi inanmayın.
And, thirdly, I think it only right that, since I am to inherit your father's estate, I should try and keep it in the family.
Üçüncü olarak, babanızın mirasçısı... olduğum için... aileden biriyle evlenmek doğru olurdu.
That I am guiltless of your father's death, and am most sensibly in grief for it, it shall appear as clearly to your judgement as day doth to your eyes.
Babanın ölümünde suçum olmadığını, bu ölüme benim ne yürekten yandığımı, apaçık göreceksin gün ışığını görür gibi.
In recognition of his achievement and efforts, I am arranging for you to succeed your father's title.
Onun başarı ve çabalarının takdiri olarak babanın yerine geçmen için ayarlamalar yapıyorum?
I am very sorry to hear about your father.
Babanızın ölümüne cok üzüldüm.
I am satisied for having your father.
Baban benim için yeterliydi.
I am not your father...
Ben senin baban değilim...
Am I your father?
Ben senin baban mıyım?
In conclusion, Mademoiselle, I'd like to say how pleased I am that your father reverted to a more generous attitude before his death.
Sonuç olarak, Matmazel, ne kadar mutlu olduğumu söylemek isterim, babanız ölmeden önce daha cömert davrandığı için.
Fina, I am taking him to see your father.
Ve ben, onu demirciye götürüyorum.
I am sorry about your Father Brown.
Sizin Peder Brown için üzgünüm.
Just as I have decided to finish my undignified disagreement with your father. Here I am, crying.
Tam da bu utanç verici anlaşmazlığa son vermeye karar vermiştim, hesabıma ağlamak düştü.
Excuse me if I'm frank, ma'am, but your father wasn't suited to this place.
Kusura bakmayın bayan ama açıkçası babanız buralara pek uygun değildi.
Kwai Chang, I am determined to free my father even if it means your death or mine.
İkimizin de öleceğini bilsem, yine de babamı kurtarmaya kararlıyım.
I am neither your father nor I am afraid of a scandal.
Ne baban ne de bir skandaldan korkuyorum.
- I am, but your father isn't.
- Öyleyim ama baban değil.
You idiot! Now, I am gonna ( bleep ) your mother and your father...
Ulan ben şimdi senin ananı...
You... Now I am gonna ( bleep ) your mother and your father...
- Ulan ben şimdi senin ananı, avradını...
When I am dead, you may do as you please but last time in your life, you will believe your father
Ben ölünce istediğinizi yapabilirsiniz, ama yaşadığım sürece itaat edeceksiniz!
Your father would say that I am right.
Baban bana hak verirdi.
I am the one who paid for your treasure map to save my father, my name's Tieh Sin Nan
Ben babamın hayatı için... sahte haritanıza servet ödeyen kişiyim
I am trying everywhere to raise money for this purpose and if your circumstances, dear sister, are like mine and our father opposes us let us both leave him and free ourselves from the tyranny in which his hateful avarice has for so long held us.
Tanrının bize uygun gördüğü hayatı yaşayacağız. Bunu yapabilmek için her yerden para bulmaya çalışıyorum. Eğer sizin de durumunuz benimki gibiyse, babamız ikimizin de isteklerine karşı çıkarsa, hep beraber kaçarız ve ne kadar zamandır yaşadığımız bu baskıdan, bu dayanılmaz cimrilikten kurtuluruz.
Am I not your father, and do you not owe me respect?
Baban değil miyim? Bana hiç saygın yok mu?
I am your father.
Ben babanın.
And I am also called Hanai... you mean Mr Hanai's your father?
Bu yüzden benim adım da Hanaî. Dur... Yoksa baban mı?
You are king the more so, because you are not my son and I am not your father.
Sen kralsın... dahası benim oğlum değilsin... ben de senin baban değilim.
I am explaining because i am like your father.
Bunları söylüyorum çünkü baban sayıIırım.
So am I. The way your father drives, we'd have probably hit a reef by now.
Bence de. Babana kalsa çoktan bir kayaya çarpmıştık.
What am I going to tell your father?
Babana ne diyeceğim?
I am not living for dead people anymore, Mother. Not for your sister or my father. Not even for you.
Ben ne kız kardeşin, ne babam ne de senin için yaşıyorum.
Miss Ayre McGillvary, I am Robert Stewart, one of your late father's army of solicitors.
Miss Ayre McGillvary. Ben Robert Stewart. Babanızın avukatlar ordusundan biri.
NO, THIS TIME I AM GOING TO BEAT YOUR FATHER.
Olmaz, bu sefer yeni rekoru ben kıracağım ve babanı yeneceğim.
You're from the north, your father's a doctor, you spend much time writing, and you're fond of custard tarts. Am I correct?
Kuzeydensin, baban doktor, zamanının çoğunu yazmaya ayırırsın, ve kremalı turtayı çok seversin.
I'm very sorry, Ma'am. Your royal father used to be very amused by my impersonation of Columbus.
Kral babanız, Kolomb taklidimle çok eğlenirdi.
Well, I am inexpressibly impressed by your achievement, Father.
Başarılarınızdan ne kadar etkilendiğimi anlatamam, Peder.
I am told... that your father is also dead.
Bana... babanın da ölmüş olduğu söylendi.
I am Dharma, your father.
Sen kimsin? Ben Dharma'yım, senin baban.
- Here I am, old enough to be your father...
- Baban olacak yaştayım...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]