English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I am not

I am not translate Turkish

33,950 parallel translation
I am not my mother, Mrs. Peterson.
Ben annem değilim, Bayan Peterson.
- I am not drunk.
Sarhoş değilim.
I am not drunk!
Sarhoş değilim!
I am not doing anything.
- Hiçbir şey yapmıyorum.
I am not shivering.
Titremiyorum.
I am not getting killed over no damn TV show.
Lanet bir TV programı için ölmeyeceğim.
I am not getting fired today.
Bugün kovulmayacağım.
This is important to you, and I am not gonna stand by and let you be treated like this.
Senin için önemli ve buna seyirci kalmayacağım ve böyle davranılmasına izin vermeyeceğim.
I am not the monster you need to worry about.
Endişelenmen gereken canavar ben değilim.
Because I am not up there!
Çünkü ben de yükseklerde değilim!
I drink only on two occasions, when I am in love and when I am not.
Sadece iki kez içiyorum. Aşık olduğumda ve olmadığım zaman.
I am not saying that you should forgive your parents or that you should stop being angry with them.
Söylememelisin ki Ailen seni affedin Veya yapmalısın Onlarla kızgın olmayı kes
I am not taking your damn blend vaccine.
Senin lanet melez aşını olmayacağım.
It's hard to express the degree in which I am not cool with this.
Bundan ne kadar hoşlanmadığımı 10 üzerinden kaçla göstersem bilemedim.
I am not the last Green Martian.
Son Yeşil Marslı değilmişim.
And I am not talking about M'gann anymore.
Ben de artık M'gann'dan bahsetmiyorum.
But I am not like them.
Ama diğerleri gibi değilim.
No. I am not gonna let you do this.
Hayır, bunu yapmana izin vermiyorum.
I am not trying to stir up sympathy or play on your guilt with these pictures.
Sempati uyandırmaya çalışmıyorum ya da bu resimlerle vicdadına oynamaya
Trust me, no one is more worried than I am that I am not a real soldier.
İnan bana, gerçek bir asker olmadığım konusunda, kimse benim kadar endişeli değil.
Lucy and Wyatt trust me, and I am not spying on them.
Lucy ve Wyatt bana güveniyor, ve onlar hakkında casusluk yapmayacağım.
I am not a know-it-all.
Ben çok bilmişin teki değilim.
I am not having this argument with you again.
Seninle bu tartışmaya bir daha girmeyeceğim.
I am not here to party.
Ben buraya parti yapmaya gelmedim.
I'm sorry I told everyone you were crazy, and I'm sorry I didn't support you all those years ago, but I am not going to sit around and wait to die!
Üzgünüm, herkese delirmiş olduğumu söyledim. Ve üzgünüm, yıllar önce sana hiç destek olmadım, Ama oturup ölmeyi bekleyemeyeceğim!
No, sir, I am not afraid of you.
Korkunuz nedir Senatör? Hayır beyefendi, sizden korkmuyorum.
I am not a soldier, I don't take orders, and you are not taking her.
Ben asker değilim, emir almam ve kızı alamazsın.
There is something going on, and I am not gonna let my friend die without knowing the truth.
Bir şeyler dönüyor, ve gerçeği öğrenmeden arkadaşımın ölmesine izin veremem.
Ugh, I am not in the mood to play games.
Oyun oynamak için iyi bir modda değilim.
This ain't The Sword in the Stone, and I am not King Arthur.
"Kayadaki Kılıç" değil ki bu, ben de Kral Arthur değilim.
I am not leaving him behind.
Onu geride bırakmayacağım.
Senator, I promise you that I am the man for the job, because I'm not just a man.
Senatör, bu görevin insanı olduğuma sizi temin ederim çünkü ben sadece bir insan değilim.
Am I not dying?
Ölmüyor muyum?
So not only am I now not allowed to spend more than 25 bucks on anything fun, she requires me to haggle for everything.
Bu yüzden, eğlenmek için yirmi beş dolardan fazla harcayamadığım gibi her bir şey için pazarlık etmemi istiyor.
How am I not arm candy for some international movie star with a giant dong?
Ben nasıl penisi kocaman, uluslararası bir film yıldızının elaleme hava attığı güzel eşi olamadım?
I, uh, am not a supporter of gay marriage. When did he switch?
Eş cinsel evliliğini desteklemiyorum.
Am I not?
Değil miyim?
And I am reminded now, more than ever before, that a country of the people, by the people, and for the people will not perish from this earth.
Ve şimdi tekrar hatırladığım şey, hiç olmadığı kadar inandığım halkın ülkesinin, halk sayesinde ve halk için bu dünyadan silinmeyeceği. İyi gidiyor.
But I'm repeating myself, am I not, Father Tomas?
Sanki kendimi tekrar ediyorum, değil mi Peder Tomas?
So, I am thinking, why not stay back here and shoot it?
Düşünüyorum da, Neden burada kalıp ateş etmiyorsun?
But I am advising you that the country is on the brink, and talk will not work here.
Fakat size tavsiyem şudur ki bu ülke uçurumun kenarında ve sözün işe yaramadığı zamanlardayız.
- I warned you not to get caught. - You won't be telling anyone who I am.
- Kimseye kim olduğumu söylemeyeceksin.
Why am I strong enough to say no to joining your fantasy football league, but not this?
Neden sanal futbol ligine katılmayı reddedebiliyorum da bunu edemiyorum.
I am aware, Mr. Trenchard, that you are not used to the manners of good society, and that alone will excuse the impertinence of which you are guilty.
Bay Trenchard, iyi bir toplumun... kurallarına alışık olmadığınızın farkındayım... ve sadece bu bile suçlu olduğunuzu... açıklamak için yeterli.
I am not going to the airport.
Havaalanına filan gitmeyeceğim. Tabii, Pilar.
if I ask you to be my personal secretary, am I not already revising my own beliefs about homosexuality?
... özel sekreterim olmanızı istiyorsam, eşcinsellikle ilgili inançlarımı da değiştirmiş olmuyor muyum?
I am just not connecting to the material.
Konuya kendimi bağdaştıramıyorum bir türlü.
I'm not as smart as I think I am.
Sandığım kadar zeki değilmişim.
I am not your pumpkin!
Ben senin balkabağın değilim!
Why am I not sitting in a cell somewhere on my way back to San Francisco?
Neden San Francisco'ya geri dönerken bir yerlerde hücrede oturmuyorum?
No, I'm not going anywhere, ma'am.
Hiçbir yere gitmiyorum bayan.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]