English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I am ready

I am ready translate Turkish

1,627 parallel translation
I am ready to tell you the code and whereabouts of the transmitter.
Verici'nin yerini ve şifreyi söylemeye hazırım..
I am ready to sign it.
İmzalamaya hazırım.
I'm good. I am ready.
Gayet iyiyim ve hazırım.
- Do I look like I am ready to be a father?
- Sence hazır görünüyor muyum?
I am ready to start the facial reconstruction.
Tamam, yüz yapılandırma için hazırım.
I am ready to give you an answer.
Cevabını vermeye hazırım.
I am ready.
Hazırım.
I think I am ready.
Sence ben hazır mıyım?
after that I am ready to come back here...
Daha sonra da dönüş için hazır olacağım.
I graduated a year earlier, I am ready in June
Bir yıl erken mezun oluyorum, Haziranda mezunum.
I am ready!
Ben hazırım!
I am ready to take your and Rohan's responsibility!
Ben hem senin hem de Rohan ´ ın sorumluluğunu üstlenmeye hazırım!
I am ready to be all three for you both.
Ben üçünü de olmaya hazırım.
I am ready to conduct any scientific research you would like me to, to prove that.
- Bu ilaçlarla ilgili istediğiniz bilimsel araştırmayı istediğiniz koşullarda yapmaya hazırım.
"Either way, I feel guilty for having dragged you in this adventure, therefore I am ready to offer 15,000 lei per share."
"Her iki şekilde de, sizi bu maceraya sürüklediğim için kendimi suçlu hissediyorum, bu nedenle size hisse başına 15,000 ley ödeyeceğim."
Sir, I am ready to go to Yavatmal.
Efendim, ben Yavatmal'a gitmeye hazırım.
I am ready to down a fucking hammer and help build every set for every play she ever directs when
Çekiç sallamaya hazırdım. Yönettiği her oyun için, her setin kurulmasına yardım ettim.
- I am ready!
- Ben hazırım!
Then, after all that, then I am ready to have sex, because all that is so hot.
İşte bütün bunlardan sonra artık sevişmeye hazırım. Çünkü bütün bunlar acayip erotik.
I am ready.
Ben hazırım.
And just so you know, I am ready to date.
Bilmeni isterim ben çıkmaya hazırım.
I am ready to set up an organizing committee, but frankly, { \ pos ( 192,210 ) } trying to get a room full of legal scholars to stay on task { \ pos ( 192,210 ) } is like herding cats.
Bir düzenleme komitesi kurmaya hazırım ama samimi olmak gerekirse bir oda dolusu yasa bilginini göreve bağlı tutabilmek kedileri gütmeye benzer.
Per, I am drugged up on pain killers, I've ironed my hair, I've got that brand new picture of the baby. I am ready for the flood of well-wishers.
Per, ağrı kesiciler sayesinde kafam güzel, saçımı düzelttim, bebeğin fotoğrafını aldım, gözünüz aydına geleceklerin akınlarına hazırım.
Anyway, I think I am ready for a nice normal relationship.
Neyse, sanırım artık normal ve güzel bir ilişkiye hazırım.
Well, how am I supposed to be ready by then?
O zamana nasıl hazır olabilirim ki?
- Oh, I am always ready
- Her zaman hazırımdır.
My bag is always prepared, and I am always ready for adventure and exploring new horizons
Çantam her zaman hazırdır, macera ve yeni ufukların keşfi için her zaman da hazırımdır.
I am somehow ready to concede that the young man is perhaps truly sick.
Bu şartlar altında oğlanın gerçekten de hasta olabileceğine kanaat getirebilirim.
I am single and ready to mingle.
Bekarım, ortama akmaya hazırım.
I am getting ready to start a program called "Scared Straight".
Ben başlamaya hazırım programın adı "Dürüst Kal".
4 am, I'm ready to walk out the door, but I still love her.
Sabah 4de, Kapıdan çıkmaya hazırım, ama onu hala seviyorum.
And the cats cross the roof, mad in love, scream into drainpipes, and it's I who am ready.
Kediler damdan dama atlar, aşktan kızışmış su oluklarına haykırırken hazır olan benim.
Yes, ma'am. I got your rooms all ready.
- Odalarınız hazır.
I am not quite sure that the armies of Ehb... are ready for women warriors.
Ehb ordusunun kadın bir savaşçıya hazır olduğundan pek emin değilim.
I am not ready to be a Pop-Pop.
Dede olmaya hazır değilim.
Yes, I am, when I'm ready.
Evet. Hazır olduğumda.
I am getting ready to fire him.
Onu kovmak üzereyim.
Because I am not ready to show it.
- Çünkü göstermeye hazır değilim.
I am single, ready to mingle.
Bekarım, evlenmeye hazırım.
Yeah, I am. I'm ready.
Evet, hazırım.
I am not offended, I can be ready to leave on Monday.
Gücenmiyorum, Pazartesi günü ayrılmaya hazır olurum.
I am still not ready sir, start from there.. .. until then I will be ready.
Ben henüz hazır değilim, efendim, oradan başla o zamana kadar hazır olurum.
I feel like my life has changed, and I am not ready for it.
Sadece hayatım bir sonraki aşamaya geçmiş gibi hissediyorum ve buna sanırım pek hazır değilim. Hayatımızdaki tek maceranın bir dergi kapağından ibaret olmasını istemiyorum. Macera mı istiyorsun?
'He tells me I am now ready to command men.
Adamlarıma komuta etmeye hazır olduğumu söylüyor.
- When she's ready for anger, I am so there.
- Öfkelenmeye hazırlandığı anda, yanında oluyorum.
I am now ready to celebrate Christmas for real.
Şimdi Noel'i gerçekten kutlamaya hazırım.
I am so not ready for that.
Ben buna daha hiç hazır değilim.
If the house is not ready, I am the one who pays, not you.
Eğer ev hazır olmazsa bunun bedelini ben öderim siz değil. Tamam mı?
But I am finally ready to be happy again.
Ama nihayet artık mutlu olmaya hazırım.
I am not ready to go there.
O konuyu konuşmak için hazır değilim.
I am ready to do this!
Güneşi tutup çekecek! Bunu yapmaya hazırım!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]