English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I get paid

I get paid translate Turkish

1,369 parallel translation
You're lucky I get paid by the hour, I'm telling you.
Şanslısın saat üzerinden para alıyorum, sana söylüyorum.
- And I get paid?
- Ve maaşım?
Can you believe I get paid to wear short pants?
Kısa pantolon giymem için para verdiklerine inanabiliyor musunuz?
So I get paid?
Para alacak mıyım peki?
- Because I get paid by the charge.
Çünkü buna göre para alıyorum.
I MAKE A HOUSE CALL, I GET PAID.
Beni ilgilendirmez.
I get paid $ 600 an hour to listen to shit like this.
Böyle zırvaları dinlemek için saatine 600 dolar alıyorum.
# And just think - I get paid for this!
Ve bir de karşılığında para aldığımı düşünün.
Is this all you've got? I get paid in a couple of days.
Oh, evet, bir kaç güne hepsini öderim.
If I don't do something now, I'll be a dead man... before I get paid like white teachers do.
Şimdi bir şey yapmazsam, beyaz öğretmenler... kadar para alamadan ölü bir adam olacağım.
I get paid to take pictures of rich guys like you... who go to seedy, out-of-the-way motels to fuck their secretaries.
Sekreterlerini sikmek için... otellere giden senin gibi zengin adamların fotoğraflarını çekmek için para alıyorum.
Sorry, I'm not leaving until I get paid
Üzünüm, ama paramı alana kadar hiçbiryere gitmiyorum.
And I get paid up front.
Ödemeyi de peşin alırım.
I get paid fifty grand a month and I have to pay rent with that too
Maaşım 50.000 toman. Kira ödemem gerek.
I told you... I'll pay after I get paid.
Sana söyledim... Paramı aldıktan sonra öderim.
I get paid by the body.
Bu ceset için ayrıca para isterim.
I get paid based on how much my client wager, win or lose.
Ben, müşterimin kazanma ve kaybetme oranına göre para kazanırım.
- Not till I get paid, black.
- Paramı almadan hayır, zenci.
No. These guys get paid more than I do.
Bu adamlar benden daha fazla para alıyor.
If you think I'm bought and paid for, you just wait until I get you on the stand.
Benim satıIık bir adam olduğumu düşünüyorsan seni kürsüye çıkaracağım âna kadar bekle.
I get three free introductions for the money I've already paid.
Önceden ödediğim parayla üç kişinin bilgilerini görme hakkım vardı.
I PAID A SHITLOAD OF CASH TO GET US IN HERE.
Bizi buraya sokabilmek için dünyanın parasını verdim.
I gotta go get paid, honey.
Biraz para kazanmam lazım.
I can't keep waking up in the morning not knowing if I'm gonna get paid.
Para alıp almayacağımı bilmeden her sabah kalkmaya devam edemem.
I paid two large for it... so that, plus the cash I gave you... and then I can get $ 700 more by the end of the week.
2.000 dolar verdim ona sana verdiğim parayı da eklersen hafta sonuna kadar 700 dolar daha getiririm, tamam olur.
I was just trying to get paid.
Ben sadece para almaya çalışıyordum.
I'm not paid enough to get involved with that crap.
O işe bulaşacak kadar para almıyorum.
And I remember thinking, " People get paid to do this,
Ve hep, " İnsanlara bunun için para ödüyorlar,
I should've get paid in advance.
Parayı peşin almalıydım.
Is that why you get paid double what I do?
Bu yüzden mi benim aldığımın iki katını alıyorsun?
All right? I'm gonna make great work and get paid.
İyi işler yapıp, para kazanacağım.
I did this job... 3 months ago I can't get paid.
Bu işi... 3 ay önce yaptım. Parayı alamıyorum.
Aw, come on, Jules, look, if you want to meet Arizona, I have to get paid first.
Hadi ama Jules, Arizona'yla buluşmak istiyorsan önce paramı almalıyım.
I don't enjoy it, I just get paid.
Ben bundan hoşlanmam, Şimdi paramı ödemiştim.
And I really like to get paid and fucked.
Ve gerçekten parayla yatmaktan hoşlanıyorum.
I don't even get paid for this.
Bu iş için para bile almıyorum.
I bet you if I fucked Chris Rock, "I could get him to pay my Visa bill." I have paid so many college loans in my day.
Sokayım, Howard Üniversitesi'nde benim adıma yapılmış bi'yatakhanemin olması lazım.
I'm out. Time to get paid.
Çıktım.
There were two valves to finish yesterday and my boss said if I stay after two hours, he'll get paid overtime!
Dün bitmiş olması gereken iki vana işi vardı patronum dedi ki eğer iki saat daha fazla kalırsam fazla mesai ücreti alacakmış!
Man, they get well paid! I think you got a good deal.
Doktor bununla bir ilgisi olmadığını söyledi ya.
I kept the charts up to date... and no one asks questions when the bills get paid.
Vizite kağıdını yazmaya devam ettim. Ödenme yapılırsa gerisini kimse sormuyor.
I'll try, but these guys have been working too hard not to get paid.
Deneyeceğim, fakat bu adamlar kendilerine para ödenmemesi için çok çalışıyorlar.
You know, I don't get paid until this place smells like Eternity for Men.
Malum, temizlediğim yer erkek parfümü gibi kokmadıkça kimse bana para vermiyor.
I paid $ 5,000 to avoid being the object of fireside ditties about a man that fled a murder warrant then worked very hard to get his camp annexed by the Territory, only to have them serve the warrant of him and to face the six-foot drop.
Çünkü cinayet suçuyla arandığı için kaçan ve sonra... Kızılderili bölgesinde kasaba kurmak için... didinen bir adamı anlatan bir masala konu olmak istemem. Bütün çabam, tutuklama emrinden ve yağlı ipten kurtulmak için... hergele sulh yargıcının cebini doldurmaya yarıyor.
If I don't get paid, I can't pay my guys, then they tend to stop showing up.
Açıkçası ben para alamazsam adamlarıma da para veremem. Sonra gelmeyi bırakırlar.
If there's no profit, I don't get paid.
Kâr yapamazsak, ödeme olmaz.
If I don't get paid back, you're all barred.
Eğer paramı ödemezseniz, hepinizi parmaklıkların arkasına yollatırım.
I don't get paid enough.
Bana yeterince ödenmiyor.
Then I guess you don't get paid.
- O zaman, hesabın kapatılmayacak.
All I said was I wanna see statements from the tutor or he doesn't get paid!
Tek söylediğim, öğretmen faturalarını, görmek istediğimdi. Aksi halde para alamaz.
HE SLURS I just get paid, I've told you.
Size sadece parayı aldığımı söyledim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]