I get this translate Turkish
28,687 parallel translation
I get this big-ass house, and he gets the black wife he always wanted.
Ben bu kocaman evi aldım. O da her zaman istediği siyahi eşi aldı.
Then I meet this cute Asian chick at the Kubrick exhibit at LACMA and suddenly she's knocked up and I get this second chance at 42.
Sonra LACMA'daki Kubrick sergisinde hoş, Asyalı bir kızla tanıştım. Kız hamile kalıverince kırk iki yaşında ikinci şansıma eriştim.
Now I need this team, right here, right now, to get on side, or I cannot trust you.
Bu takımın işe koyulmak için burada şu anda olmasını istiyorum yoksa size güvenemem.
We're gonna get through this, but you have to listen to me and do exactly as I tell you.
Bunu atlatacağız ama beni dinlemen gerek ve ne söylersem yap.
Every other person on this plane is gonna die today, but you, for some reason, get to live, so be humble and grateful and get your ass out of that seat before I drag it out.
Bu uçaktaki herkes bugün ölecek ama sen yaşamak zorundasın o yüzden alçakgönüllü ve minnettar ol ve ben seni sürüklemeden önce şu koca kıçını koltuktan kaldır.
If I can get this goddamn car started.
Tabi bu lanet arabayı çalıştırabilirsem.
Oh, I'm gonna get Into so much trouble for this.
Başımın belaya girmesini istemiyorum.
We're gonna get to the bottom of this right now, little missy, and if you screwed things up for my girls, I...
Hemen buna bir açıklık getireceğiz, küçük hanım. Eğer kızlarım için işleri berbat edersen, ben de..
Maybe I can get a little help putting some of this stuff away.
Bunların kaldırılmasında biraz yardım fena olmazdı.
I don't get it. What is this telling you?
Anlamıyorum, peki bu ne demek oluyor?
I spent so much time trying to get away from this place.
Buradan kurtulmak için o kadar uğraştım ki...
- Zorn, if you don't get rid of this thing right now, I'm calling Animal Control.
- Zorn, eğer bu şeyden hemen kurtulmazsan, hayvan kontol ekibini arayacağım. Olmaz, olmaz.
All I kept thinking was... play this right and you'll get a job driving cars.
Tek düşündüğüm başarırsam araba kullanacağın bir işim olurdu.
Do I get a say in this decision making process?
Bu karar anında bir şey şöyleyebilecek miyim?
I've got a mission to get done, and this young man objects.
Tamamlamam gereken bir görevim var ve bu adam karşı koyuyor.
I'm just tryin'to get my head around this.
Şu an kafamı toplamaya çalışıyorum.
This whole damn thing was a Cirque du Soleil bullshit act to shake us down, and I wasn't gonna let him get away with it.
Bu olan tüm lanet şeyler bir Cirque du Soleil saçmalığı gösterisiydi. bizi inandırmak için, ve bunu yanına bırakmayacaktım.
Can I get a refund on this improv class?
Paramı geri alabilir miyim?
I'm gonna get blamed for this, aren't I?
Bunu dediğim için günah olacak, değil mi?
I just... this just came into my head, flashed in my head, and I couldn't get it out.
Ben sadece... bu kafamın içine geldi, Kafamda yanıp sönüyordu ve ben onu çözemedim.
You get this little bit of light, this little break from nothingness, and I did nothing with it.
Hayatına biraz ışık doğar hem de hiçliğin tam ortasından ve benim o ışığım hiç olmadı.
And I'm just this perfect kid, and what do I get for it, you know?
Ben sadece mükemmel bir çocuğum,... ve bunun için ne kazandım, biliyor musun?
I think it's the best chance we have to get through all this.
Bence bundan kurtulmamız için en iyi şansımız bu.
I'm gonna get justice one freakin'time in this world!
Bir kez olsun dünyaya adalet getireceğim!
Listen, I think we're gonna get this settled.
Sanırım bunu çözebiliriz.
What kind of documentary this is gonna be yet, if I'm gonna be off camera or on camera, so we get one of both, each.
Bunun nasıl bir belgesel olacağına daha karar vermedim. Kamera önünde mi, arkasında mı olacağım bilmiyorum. O yüzden ikisini de yapalım.
How am I gonna get people to play this for me?
Bunu çalmalarını nasıl sağlayacağım?
But everything that I was trying to get across in this piece is no longer there.
Ama bu parçada aşmaya çalıştığım her şey artık burada değil.
Hello. Everyone, um, until I get to the bottom of this, my retirement is officially postponed.
Millet bu iş çözülene kadar emekliliğimi askıya alıyorum.
Can this wait until I get back?
Dönünce konuşabilir miyiz?
Can I suggest we get on to this pronto?
Nereye gidebilir?
And I've always wanted this, so I have to get it right.
Ve her zaman bunu istemiştim o yüzden bu işi, düzgün yapmam lazım.
So behind Kate's back... and this is super illegal... and involves forging her signature three times... I booked Hank in to get all of his shots on one day, which the doctor didn't recommend, but I'm a busy guy.
Ve Kate'in haberi olmadan ki bu yasa dışı üç kere imzasını taklit ettim tüm aşıları bir günde yaptırmak için randevu aldım.
Now, I'm not going to get into another debate about whether they had guns or don't have guns,'cause this is all...
Hayır, silahları var mıydı, yok muydu daha fazla tartışmayacağım çünkü bu...
The LAPD isn't releasing this till they get their ducks in a row, probably tomorrow morning, but I owe you.
LAPD sakat adamları ard arda alana kadar bunu salmıyor muhtelemen yarın sabah, ama sana borçlandım.
Now, I know it took me an extra six years to get this, but the point is, I did it.
Bunu alabilmemin fazladan 6 yıl sürdüğünü biliyorum ama önemli olan almış olmam.
At this rate, I'll bet we'll never get back together.
Böyle giderse bir daha birlikte olamayacağımıza bahse gireceğim.
All you had to do was say, " Hey, Jimmy, this might be the last time I get to see you.
Tek yapman gereken "Jimmy..." "... bu seni son görüşüm olabilir... "
Well, I better get this to them.
Bunu onlara bıraksam iyi olur.
I'm not supposed to get out till this afternoon, but leave it to you to- -
Öğleden sonra çıkacağım ama- -
And I'll get this thing rolling.
Ben de bunu halledeyim.
And I don't care whether you do something about it from in here or when you get out there, but you're the one who convinced us to take this deal, Mike, so you better damn well be the one to stop it.
Buradayken ya da çıkınca bir şeyler yapsan iyi olur Mike çünkü bizi ikna eden sendin durduran da sen olmalısın.
- It may sound ridiculous, but if they were able to get a successful attorney to admit to a huge blunder, then I'm ruling that this case should be reopened after all.
Kulağa öyle gelebilir ama başarılı bir avukata böylesine büyük bir hatayı itiraf ettirebildilerse o zaman bu davanın tekrar açılmasına karar veriyorum.
- Hey, can I get in on this?
- Ben de katılabilir miyim?
I have spent every second in this place worried I was gonna get caught, but if we go down right now, that's on you, okay?
Eğer burada böyle bitecekse sorumluluğu sana ait anladın mı?
Sorry, I, uh... I can get very boring about this.
Affedersin seni çok sıktım galiba.
I'm just so happy we can finally get past this.
Nihayet bunları atlatabildiğimize seviniyorum.
I know it sounds strange to say this, but I get a sense of déjà vu here.
Bunu söylemenin garip olduğunu biliyorum fakat burada bir dejavu hissediyorum.
James, I'm trying to get on board with this, I am.
James, bu konuda yanında olmaya çalışıyorum.
You think I don't know this is your protector's idea to get me off your back?
Bunun, peşini bırakmam için koruyucunun fikri olduğunu bilmediğimi mi sanıyorsun?
Why do I get the feeling that when you were in law school you went through something just like this?
Neden sen de okuldayken bu tarz şeylerle uğraştın gibi düşünüyorum acaba?
i get it 7535
i get you 90
i get bored 20
i get your point 41
i get up 20
i get it now 149
i get confused 25
i get fired 17
i get the point 40
i get paid 29
i get you 90
i get bored 20
i get your point 41
i get up 20
i get it now 149
i get confused 25
i get fired 17
i get the point 40
i get paid 29