I helped her translate Turkish
609 parallel translation
I helped her get that room.
- Oda için ona yardım etmiştim.
I helped her carry them to the house.
Eve götürmesinde ona yardım ettim.
- And I helped her do it.
- Ben de ona yardım ettim. - Ne yaptın?
I helped her with some investments.
Bazı yatırımlar yapmasında yardımcı oldum.
I helped her.
Ona yardım ettim.
I helped her as far as I could.
Ona yardım etmeye çalıştım.
I just happened by, so I helped her.
Sadece oradan geçerken ona yardım ettim.
I helped her through algebra, and she got me through English lit.
Ona cebirde yardım ederdim, o da bana İngiliz Edebiyat'ında.
I helped her move some stuff. It's the damnedest thing. I kept wanting to smell her neck.
Korkunç bir şeydi Diane, içimden sürekli onun boynunu koklamak geliyordu.
This isn't helping people! Yes, I helped her.
İyi de bu yaptığın bir yardım değil ki.
What I want to kno is why you helped her, that's what I find interesting. Why I helped her?
Benim bilmek istediğim şey, senin ona neden yardım ettiğin.
- I helped her get rid of the body!
- Cesedi atmasına yardım ettim!
She agreed and we kept the same arrangement as before- - ten percent and free pot for me... if I helped her that weekend.
Eğer ona o haftasonu yardım edersem kabul edeceğini, hatta eski şartlarda - yüzde 10 ve kendim için bedava mal - kabul edeceğini söyledi.
I made coffee for her. I helped her clean.
Ona kahve yaptım, yardım ettim.
You helped me when I needed help, and you gave me a job. You even held a special event for me at your hotel.
Her şey zorlaşmışken bana yardım ettin, iş verip otelde bir gösteri organize ettin.
"And when I gave birth, Karna and all her coven helped me."
"Ve doğururken, Karna ile diğerleri bana yardım etti."
She helped her into bed while I went for my bag.
Ben çantam için gittiğimde o yatağa girmesinde ona yardım etti.
A girl I helped out of Austria... hid there until I got her papers straightened out.
Avusturya'dan çıkmasına yardım ettiğim kız belgelerini halledene kadar orada saklandı.
We couldn't handle her, and I think it helped.
Biz onunla başa çıkamadığımız için öyle bir yöntem işe yarar diye düşündük.
He helped me say all I wanted to say to those idiots.
O aptallara söylemek istediğim her şeyde bana yardım etti.
- I helped Harry fix her papers, Mr. Martins.
- Onun evrak sorununu halletmesinde Harry'e yardım ettim Bay Martins.
I only helped her hide the body.
Sadece onun cesedi saklamasına yardım ettim.
I just helped her and that was it.
Sadece ona yardım ettim. Hepsi bu.
Darling, you know when I helped you back there in the car and I held that new life in my arms? I knew, I knew what you must feel every single day.
Sevgilim, arabanın arkasında sana yardım ettiğimde ve kollarımda yeni bir hayat tuttuğumda her gün neler hissettiğini anladım.
She kissed my bush while I helped Paul screw her from behind.
Kız benim vajinamı yalıyordu, ben de Paul'e onu becermesinde yardım ediyordum.
The girl I helped earlier, you saw her?
Bir kız vardı. Bana hep yardım ederdi. Önu gördün mü?
This wasn't really my job. My job was the radio. But I helped the others when things were going slowly.
Bana birkaç tulum ödünç verdiler çünkü her gün boylu boyunca yürüyor ve çeşitli elektrikli tren hatlarını ezberliyordum.
One of them helped me identify the body, saying, " I'm sure those are her slippers,
Karımla aynı hücrede olan Bayan Michelin söyledi.
I think it helped him beyond measure being able to tell you his story and to know that however fantastic you were prepared to admit it to be true.
Sanırım, hikâyesini sizinle paylaşabilmesinin ve her ne kadar inanılmaz olsa da doğru olduğunu kabul etmeye böylesine hazır olduğunuzu bilmesinin ona ziyadesiyle yararı dokundu.
I helped out a bit here while you were busy with her.
Sen kadınla ilgilenirken ben de biraz yardım ettim.
I know she's in there someplace no matter what we might think of her she's still a white woman that can't be helped.
O orada biryerlerde, biliyorum McNair. Bir beyaz kadını, düşündüğünüz de. Bir şey yapabilirsiniz
If indeed I did helped in preparation for the Trotksy revenge... then you have every right to make the logical assumption... I might been involved, in the assassination attempt.
Troçki'ye yapılan saldırının hazırlanmasına gerçekten yardım etmişsem işte o zaman bu suikast girişimine bizzat dahil olduğuma yönelik her türlü akla yatkın varsayımı yapmakta özgürsünüz.
So I guess, in a way, you helped her.
Bir bakıma ona yardım etmiş sayılırsın.
You see, I'd helped Alice... out of her little unpleasantness those many years ago.
Görüyorsun, ben Alice'e yardım ettim... yıllar önceki nahoşluğuna karşılık.
I helped build her in Friedrichshafen... and last year I made all ten trips.
Friedrichshafen'da yapımına yardım ettim ve geçen sene 10 sefere çıktım.
I, myself, helped Sara put a few things she especially wanted into her little covered basket.
Ben Sara'ya özellikle istediği bazı şeyleri küçük bavuluna yerleştirmesine yardım ettim.
You know, I've been thinking about us a lot lately, everything we've been through together, things we've shared, times we've helped each other.
Son zamanlarda ilişkimizi, birlikte yaşadığımız her şeyi paylaştıklarımızı, birbirimize yardımcı olduğumuz zamanları çokça düşündüm.
Luo Xin, she helped you to recuperate I suppose you two big fellas won't let her risk her life
Serseriye yarenlik, sana da hemşirelik yaptı Eminim siz iki ahbap... onun hayatını riske atmazsınız!
I helped carry her.
Ben taşımaya yardım ettim.
I have heard of you from Mrs. Farintosh, whom you helped in the hour of her sore need.
Sizi Bayan Farintosh'dan işittim. Oldukça hassas bir sorununda ona yardım etmişsiniz.
At her age, I washed, I ironed and helped my mother.
Onun yaşında, Çamaşır yıkar, Ütü yapar Anneme yardım ederdim.
Why didn't you wake me up and say, "l think I'm having this problem... "... can I go down and lose everything? " Then I could've helped and maybe said no.
Neden beni uyandırıp "Sanırım bir sorunum var aşağıya inip her şeyi kaybedebilir miyim?" demedin.
When every fiber of my being tells me that the awesome forces that I have helped to create have been put into the hands of madmen!
Vücudumun her bir parçası bana yaratmaya çalıştığım bu inanılmaz gücün bir "DELİ" nin ellerine verildiğini söyleseydi!
- After I helped kill her.
- Evet, onu öldürmesine yardım ettikten sonra.
I thought you always helped people in trouble.
Zorda kalan insanlara her zaman yardım ettiğini sanıyordum.
Her decision helped me reach a decision of my own - one that I've been procrastinating about...
Onun kararı, benim kendi kararımı almama yardımcı oldu -... sürüncemede bıraktığım bir konuda...
Maybe I could've helped her.
Belki ona yardım edebilirdim.
Those children want to be helped. They've done everything we've asked, but i feel sorry for them.
İstediğimiz her şeyi yaptılar ama ben onlar için üzgünüm.
At first I just helped her to stay at school
Önceleri sırf okulda kalabilmesine yardım ettim.
I've helped you constantly, after all.
Her şeye rağmen, sana daima yardım ettim.
I thought you could help her, kind of the way you helped me.
Belki sen ona yardımcı olabilirsin.
i helped 45
i helped you 48
i helped him 23
here 35434
hermes 98
here we go 9033
hermano 85
hernandez 57
here you go 5858
heroes 83
i helped you 48
i helped him 23
here 35434
hermes 98
here we go 9033
hermano 85
hernandez 57
here you go 5858
heroes 83
hercules 220
hershey 18
hertz 45
here we go again 374
herring 17
heroic 33
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
hershey 18
hertz 45
here we go again 374
herring 17
heroic 33
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620