I just remembered translate Turkish
941 parallel translation
Wait. I just remembered.
Bekleyin, şimdi hatırladım!
In fact, I didn't intend popping in on you like this but as I passed your door, I just remembered you still owe me some.
Aslında böyle çat kapı gelmeyecektim ama kapının önünden geçerken bana borcun olduğunu anımsadım.
Yes, I just remembered a thing I have to check in my laboratory.
Evet, laboratuvarımda kontrol etmem gereken bir şey hatırladım.
Yeah, I just remembered.
Evet, az önce hatırladım.
I just remembered Sweeney was only married four months ago.
Şimdi hatırladım, Sweeney evleneli 4 ay oldu.
- I just remembered something.
- Aklıma bir şey geldi sadece.
I'm sorry, ma'am, but I just remembered we ain't got any ham.
Özür dilerim, ama jambon kalmamış.
- I just remembered something else.
- Aklıma bir şey daha geldi.
I just remembered.
Şimdi hatırladım.
I just remembered something.
Birden aklıma geldi.
I just remembered. Seems to me there was... Someplace up there long ago.
Çok eskiden orada bir çiftliğin olduğunu hatırlıyorum.
I just remembered what tomorrow is.
Birden yarın ne olduğunu hatırladım.
Well, I just remembered seeing you at Burt's Place late last night, sneaking that sundial back into Burt's collection.
Şimdi hatırladım, dün gece geç vakit Burt'un yerinde gördüm seni o güneş saatini Burt'un koleksiyonuna gizlice koyuyordun.
I just remembered the horse show is today.
- Şimdi hatırladım, at yarışları bugün.
I just remembered where.
Nerede gördüğümü anımsadım.
I just remembered, I got to go fix a stirrup strap.
ªimdi hatirladim, üzenginin kayiºini onarmaliyim.
Oh, I just remembered.
Şimdi aklıma geldi.
I just remembered, I have another appointment.
Şimdi hatırladım. Bir işim vardı.
Uh, say, I just remembered, the Club Car's closed by this time.
Şimdi hatırladım da, konforlu vagon şimdiye kadar kapanmıştır.
I just remembered I didn't have any lunch today.
Şimdi hatırladım. Bugün ne öğle yemeği ne de kahvaltı yedim.
I just remembered something.
Bir şey hatırladım.
I just remembered that my tumbrel is double parked.
Şimdi anımsadım benim emektar iki kez park edilmiş.
I just remembered something.
Bazı şeyler hatırladım.
I just remembered someone!
Şimdi aklıma biri geldi!
Excuse me, I just remembered something.
Bağışlayın, bir şey aklıma geldi.
I just remembered I forgot something.
Şimdi aklıma geldi, bir şeyi unuttum.
I just remembered about it a couple of minutes ago.
Birkaç dakika önce hatırladım.
I just remembered I do not have money.
Şimdi aklıma geldi de hiç param yok.
I just remembered...
Aklıma bir şey geldi.
I just remembered some business
Bir işim olduğunu hatırladım.
Colonel, Colonel, sir, I just remembered.
Albay, efendim, şimdi hatırladım.
I just remembered... you piss me off!
Emile.Şimdi hatırladım... Beni delirtiyorsun.
I just remembered I've got to stop by my place and take care of a few things.
Bir dakikadan fazla sürmez.
I just remembered another commitment.
Şimdi hatırladım, verilmiş sözüm vardı.
I just remembered, I got a date.
Şimdi hatırlardım, bir randevum vardı.
I just remembered something.
Yapmam gereken bir şey vardı.
I just remembered that I have to make a payment.
Bir ödeme yapmam gerektiğini hatırladım.
I just wondered... if you remembered.
Sadece merak ettim eğer hatırlarsan.
Just the way I've always remembered.
Hep hatırladığım gibisin.
Just like I remembered what you had told me, Keyes... about that trolley car ride... and how there was no getting off till the end of the line where the cemetery was.
Bana söylediklerini hatırladığım gibi, Keyes.Tramvaya bindik ve inme şansımız yok, yolun sonuna kadar. Mezara kadar.
You're just as I remembered you a thousand times.
Hep aklımdaydın..
I know I shouldn't have called you so late but I was at a party just around the corner and I remembered your invitation to see your collection of musical boxes.
Biliyorum, sizi o kadar geç bir saatte aramamalıydım fakat hemen köşebaşında bir partide idim, davetinizi anımsadım ve müzik kutuları koleksiyonunuzu görmek istedim.
Let's just say I remembered Johnny, laughing, tough and lonesome.
Neyse, neşeli, dayanıklı ve yalnız olduğunu hatırlıyorum.
I'M NOT SORE, IT'S JUST THAT I-I REMEMBERED SOMETHING, THAT'S ALL.
Sadece aklıma birşey geldi. Hepsi bu.
I just suddenly remembered...
Birden aklıma geldi...
It's just that I remembered my father.
Babamı hatırladığım için...
I've just remembered something.
Şimdi bir şey anımsadım.
We just came to town to do some shopping and I remembered that someone had recommended this restaurant and, well, here we are.
Biraz alışveriş yapmak için kente az önce geldik ve birinin bu lokantayı tavsiye ettiğini anınsadım. Şey, işte buradayız.
Every house was just as I remembered it.
Her ev tıpkı daha önceden hatırladığım gibiydi.
Oh, I just remembered
Şimdi hatırladım.
I've just remembered.
Şimdi hatırladım.
i just remembered something 22
i just 13298
i just want to sleep 24
i just did it 38
i just want you to be happy 100
i just wanted to hear your voice 33
i just want to talk to you 112
i just want to say 190
i just did 342
i just wanted to let you know 58
i just 13298
i just want to sleep 24
i just did it 38
i just want you to be happy 100
i just wanted to hear your voice 33
i just want to talk to you 112
i just want to say 190
i just did 342
i just wanted to let you know 58
i just got here 258
i just don't 165
i just want to be with you 40
i just want to say thank you 23
i just can't 470
i just wanted to check in 19
i just wanted you to know that 44
i just wanted to say 268
i just know 142
i just wanted to introduce myself 20
i just don't 165
i just want to be with you 40
i just want to say thank you 23
i just can't 470
i just wanted to check in 19
i just wanted you to know that 44
i just wanted to say 268
i just know 142
i just wanted to introduce myself 20