I just need translate Turkish
16,104 parallel translation
I just need to say a quick hello to the host.
Benim hızlıca ev sahibine bir selam vermem lazım.
I, uh, I just need some clarification.
Sadece bir şeyleri açıklığa kavuşturmam gerek.
I just need to get my gun back.
Sadece silahımı almam gerek.
I am the wind beneath her wings, and I just need to be sure she remembers that.
Ben kanatlarının altındaki rüzgarım. Hatırladığından emin olmak istedim.
I just need ten minutes to saddle up Chestnut.
Chestnut'ı hazırlamak için sadece 10 dakikaya ihtiyacım var.
I just need to go home, please.
Eve gitmeliyim, lütfen.
My wife's on that flight. I just need to get to my wife, so if you could just...
Karımın yanına gitmem gerek, rica ediyorum.
I just need you to keep still so that I can get a look at what's going on.
Havlunun altında neler olduğunu görebilmem için kıpırdamadan durmalısın. - Hayır!
- I just need to see him.
- Onu görmem gerekiyor.
- I just need to ask... did you fall in love with Burkhardt?
- Sormak zorundayım... Burkhardt'a aşık oldun mu?
I just need to get these papers signed.
- Ama Doktor Pilcher...
I just need to...
Şunu almam...
I just need a loan.
Bana sadece borç lazım.
For some reason, I-I just need to hear your voice, um, and that you're okay, okay?
Nedendir bilinmez, sesini duymaya ve iyi olduğunu öğrenmeye ihtiyacım var, tamam mı?
- I just need to use your phone.
- Sadece telefonunuzu kullanmanız gerekir İ.
I just need a couple of quid, that's all.
Birkaç paunda ihtiyacım var, o kadar.
Hey, I just banged up my hip a little bit and I just need something to ease the pain, that's all.
Hey, sadece kalçamı çarptım biraz ve ağrıyı dindirecek bir şeyler istiyorum o kadar.
I just need to skirt these last two tar pits, then twist through the tunnel to avoid the mean dog.
Son iki katran çukurundan da uzak durmalıyım. Sonra da kötü köpekten kaçmak için döneceğim.
I just need to know how bad it is.
Ne kadar kötü olduğunu bilmek istiyorum.
I just need your help. I have to get her back.
Yalnızca yardıma ihtiyacım var.
I just need to know what's happening with my husband.
Benim sadece kocama neler olduğunu bilmem gerekiyor.
I just need to sign this contract.
Bu sözleşmeyi imzalamam gerekiyor.
I just need some stars, please!
Biraz yıldıza ihtiyacım var sadece, lütfen!
♪ ♪ I just need some time to think ♪
# Tek ihtiyacım düşünmek için biraz vakit #
♪ Or maybe I just need a drink ♪
# Veya belki de bir içki #
Look, I just need some help trying to find the wine that you want.
İstediğin şarabı bulmak için yardıma ihtiyacım var.
For now, I just need to get something out of the back of the car, that's it.
Şu an sadece arabanın bagajından bir şey almam lazım, hepsi bu.
- Yes. - I just need a signature.
- Bir imza alacağım.
I just need to talk to the lieutenant about something real quick, so...
Komisere çabucak bir şey soracağım.
So I just need to...
- O yüzden sadece...
I'm just gonna need a minute.
- Bir dakika.
I mean, you think you need another one, and then they just sit on the shelf.
Bir parmağa daha ihtiyacın olduğunu düşünürsün ama dolapta öylece durur sonra onlar.
However, just because I need your help, it doesn't mean I don't think of you as nothing more than an infidel that I'd rather see dead and buried in the sand.
Ayrıca yardımına ihtiyacımın olması, seni toprağın altında gömülü ölü bir kafir olarak görmeyi isteyeceğim gerçeğini değiştirmiyor.
She's just the sort of strong partner I need.
İhtiyacım olan güçlü ortak bu.
You just need to do what I say.
Sadece dediklerimi yapman yeter.
I mean, the psychologists are coming, you just need to get better.
Psikologlar geliyor, senin daha iyi olman gerek.
If you'll excuse me, I need to yellow jacket the best pastrami sandwich in Atlanta, and let's just say, Atlanta, Georgia, not the fucking pastrami capital of the world.
Eğer izin verirsen, Atlanta'daki en iyi pastırmalı sandviçi sipariş etmem lazım. ve şunu diyeyim ki, Atlanta, Georgia, dünyanın lanet pastırma merkezi değil.
Okay, if you need something, just... I'll be back.
Tamamdır, eğer bir şeye ihtiyacınız olursa, buralarda olacağım.
I don't need a knight in shining armor. I just... I need to know he's got my back.
Parlak zırhlı şövalyeye ihtiyacım yok, arkamda olduğunu bilsem yeter.
It's just... I mean, if you need anything, let me know, okay?
Bir şeye ihtiyacın olursa bana söyleyebilirsin, tamam mı?
Look, I think you just need to rest.
Bak, sanırım sadece dinlenmelisin.
When I need to relax, I just jump into the jacuzzi.
Rahatlamam gerektiğinde jakuziye giriveriyorum.
I'm just gonna need a minute.
Bir dakika verin bana.
But just tell me whatever amends I need to make, or whatever bridges I need to build, and let's... let's get back to the way things were.
Ama sadece yapmak gerekir özür ne ı söyle, Ya da inşa etmek ne olursa olsun köprüler ihtiyacım var, Ve gelelim.
And we, uh, just wanted to off... Offer, uh... I mean, we need someone...
Sana bir tek... teklifte - Yani bize yatırım...
Look, I just wanted to say we need to stay strong through this.
Bak, ben sadece sana bunu atlatmak için sağlam durmamız gerektiğini söylemeye gelmiştim.
I just... I need to get you somewhere safer than here.
Seni daha güvenli bir yere götürmeliyim.
Come on, I'll get you a cab or something, but just - You need to rest, okay?
Taksi de çağırabilirim ama dinlenmen gerek.
Anyway, the short version is, you have no physical form, no neural link, you're just a projection based on our android's default settings, and now I'm going to need you to get past that so you can help me out.
Neyse, kısa hali senin fiziksel formun yok sinirsel bağ yok, sen sadece bizim Android'imizin varsayılan ayarları temelli....... bir yansımasısın ve şimdi bunu geçip bana yardım edebilirsin.
I know, Captain. I need to talk to everyone I can identify from the original report and not just the person the partial comes back to.
Sadece kısmi izlerin ait olduğu kişiyle değil ilk rapordan kimliğini belirleyebildiğim herkesle konuşmam gerek.
Now I need a court-ordered observer, present just to watch me play with my kids.
Şimdi sırf çocuklarımla oynarken beni izlesin diye mahkeme kararıyla yanımızda bir gözlemci bulunması lazım.
i just need time 29
i just need a minute 104
i just need some time 45
i just need your help 21
i just need to talk to you 22
i just need you 16
i just need it 17
i just need to know 49
i just need a little time 20
i just need some air 19
i just need a minute 104
i just need some time 45
i just need your help 21
i just need to talk to you 22
i just need you 16
i just need it 17
i just need to know 49
i just need a little time 20
i just need some air 19
i just need a little more time 47
i just need more time 36
i just need to 78
i just need a second 31
i just need a moment 25
i just 13298
i just want to sleep 24
i just did it 38
i just want you to be happy 100
i just wanted to hear your voice 33
i just need more time 36
i just need to 78
i just need a second 31
i just need a moment 25
i just 13298
i just want to sleep 24
i just did it 38
i just want you to be happy 100
i just wanted to hear your voice 33
i just want to talk to you 112
i just want to say 190
i just did 342
i just got here 258
i just wanted to let you know 58
i just want to be with you 40
i just don't 165
i just want to say thank you 23
i just can't 470
i just wanted you to know that 44
i just want to say 190
i just did 342
i just got here 258
i just wanted to let you know 58
i just want to be with you 40
i just don't 165
i just want to say thank you 23
i just can't 470
i just wanted you to know that 44