English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I think it's called

I think it's called translate Turkish

192 parallel translation
Well, it's all right but I still think it ought to be called a horse's something.
Olabilir ama yine de içinde at adı geçen bir şey olması gerektiğini düşünüyorum.
After you called up I spoke to them all... and I think I've got Velma on my side, but Ma is against it.
Sen aradıktan sonra onlarla konuştum. Sanırım Velma da benimle aynı fikirde. Ama annesi pek sıcak bakmıyor.
Blackmail, I think it's called.
Sanırım şantaj diyorlar.
And I think it's about time you called me Francie.
Bana Francie demenin zamanı geldi.
What hurt her more than the money, I think, was the fact that I donated all of it to an organization called the American Civil Liberties Union.
Onu paradan daha çok yaralayan, bence... parayı bir örgüte bağışlamış olmamdı ; Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği'ne ( ACLU ).
Miss Easton, don't you think it's about time I called you Chris and you call me Steve?
Bayan Easton sence de artık benim sana Chris senin de bana Steve deme zamanı gelmedi mi?
The Happening, I think it's called.
Yanılmıyorsam kulübün adı "The Happening".
It's a news broadcast using a system I think they once called "video."
Sanırım bu video diye adlandırdıkları bir haber yayın sistemi.
I think it's called the "Panther 2."
Sanırım adı "Panter 2" olacaktı.
The Cupid Room, I think she called it.
Evet. Aşk Tanrısı odası. Öyle demişti, sanırım.
I think it's not being civilized. It's called being degenerated. To be rotten.
Bana kalırsa medeni olmak değil dejenere olmaktır, bu tavrın adı yozlaşmaktır.
- Yeah, I think that's what he called it.
Evet, sanırım öyle dedi.
Rancho Rosa, I think it's called.
Rosa çiftliği.
I think it's called paying dues.
Bence faturaları ödemekle alakalı bir sebepten.
On Earth, I think it's called a horse.
Dünyada sanırım buna at deniyor.
I think it's called puce.
Ona mor dendiğini sanıyordum.
I think this one is called the "Big Bang Theory." It's all worked out by brilliant scientists.
Sanırım bu seferkine "Büyük Patlama" diyorlar. Her şey önemli bilim adamları tarafından gerçekleştirilmiş.
It's called er... megadeath, I think.
Buna katliam deniyordu sanırsam.
But I think it's silly if you're called Abel as well.
- Oyun oynuyorduk hani? Tamam ama adının Abel olması çok gülünç geliyor.
I think she will too, it's a very nice frame and - I'm Al Bundy. I called about that expensive watch.
Bundan sonra yatak odama davetsiz girecek olan adam tahta bacaklarla yürüyecek.
Yeah... I think they called it Chuuoh Park.
Evet, sanırım buraya Chuuoh Park'ı diyorlarmış.
- I think it's called being in love.
- Sanırım bunun adı aşık olmak.
It's by Ted Cunterblast and I think it's called The West Indies. ;
Ted Cunterblast'ın bir kitabı. Adı da sanırım Karayipler :
Everyone seemed to think it was 1956, and that I was an air force captain named Tom Stratton... with a wife called Peg and one and two-thirds children.
Herkes 1956 yılındaymış gibi ben Tom Stratton adlı hava kuvvetlerinde yüzbaşıyım ve de bir karım bir kaç da çocuğum var.
I got called a nigger so much, I didn't think it was wrong.
Aslında, bana o kadar çok zenci deniyordu ki yanlış olduğunu bile düşünmedim.
I think it's time we called it a night, Dr. Fleischman.
Sanırım artık eve dönmeliyim. Dr. Fleischman.
I'm casting my new series. It's called the green hornet... and I think we could use you.
Green Hornet adında bir Tv serisi çekiyorum... ve sanırım senide bunda kullanabilirim.
Coogan's, I think it's called.
Galiba adı Coogan's.
I think it's called "tobacco."
Sanırım adı tütün.
It's called Tropicoco, I think.
Sanırım adı Tropicoco.
Anyway, he's drinking at the bar, so I don't think a whole great deal of it, but then Mrs. Mohra, she heard about the homicides down here and thought I should call it in, so I called it in.
- Her neyse barda içiyordu pek anlam veremedim, ama sonra Bayan Mohra bu civardaki cinayetleri duydu ve sizi arayıp durumu bildirmemi söyledi. Böylece ben de aradım.
Well, I think you'll like it, Cyrus. lt's called... I'll Never Make Love To A Woman On The Beach Again.
Sanırım bu filmi seveceksin Cyrus. Adı "Bir Daha Asla... Sahilde Bir Kadınla Sevişmeyeceğim".
I think it's about time you called me Steven.
Sanırım bana Steven demenin zamanı geldi.
I think it's called the SHOWER.
Sanırım ona DUŞ diyorlar.
S.R. 819, I think it's called.
S.R. 819 deniyor sanırım.
The Golden Slumber, I think it's called.
Golden Slumber, Sanırım adı bu.
It's called "human nature." Do you think I told him about Benjy?
Buna da "insan tabiatı" denir. Ona Benjy'den bahsettim mi sanıyorsun?
The phone call was made by you. I didn't even... do you think I had lost it that I should have called you?
Telefonla araman senin adına yapıldı seni çağırmış olduğumu onu kaybetmiş olduğumu düşünüyorsun?
But I... I think you have a condition. It's called dissociative amnesia.
Ama... sanırım bir çeşit amnezi durumun var.
- I think it's called grave robbing.
Neden? - Buna mezar soymak denir
Pre-existing non-conforming structure, I think it's called.
"Eski tarihli kural dışı yapılar" deniyor galiba.
He's got a younger brother who's gone missing... and we think it might be drug-related. So I called you. Is this the kid?
Kayıp olan bir erkek kardeşi var ve uyuşturucuyla ilgisi olduğunu düşünüyoruz.
It's called War and Peace. Based on the novel. I think it might work better on a circular canvas.
Kış, savaş vebarış temalı bir resmim, kendimikeskin çizgilerle daha iyi ifade edebiliyorum.
I think it's called goodbye.
Sanırım buna veda diyorlar.
Christopher's out of town. I think Maureen called him and left a message but it doesn't matter because he's not here.
Galiba Maureen onu arayıp not bırakmıştı ama önemli değil, çünkü o yanımda değil.
I called my lawyer, and I don't think it's such a good idea we talk anymore.
Avukatımı aradım, bence konuşmamız o kadar da iyi bir fikir değil artık.
Club Pussay Whipped, I think that's what it was called.
Sanırım adı Club Pussay Whipped'di.
About the shoe, it was a basketball shoe... an "Air Jordan," I think he called it.
Ayakkabıya gelirsek... Bir basketbol ayakkabısıydı. Bir "Air Jordan" dı.
Irv's Lakesider, I think it's called.
Adı galiba Irv'ün Göl Kenarı.
Yeah, it's pretty much all I've been able to think about since I found out what they were called.
Evet, hepsi ben düşünmek mümkün olmuştur hemen hemen olduğunu ben dedikleri ne öğrendim beri.
It's called doxinyl, and the side effects are supposed to be minimal, and I really think that it might help in your case.
Adı, Doxinly ve yan etkileri neredeyse hiç yok. Bence senin durumuna çok yardımı dokunur.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]