English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I think it's time

I think it's time translate Turkish

4,114 parallel translation
Oh, excuse me, I think it's time for me to turn in.
Afedersiniz. Galiba uyuma vaktim geldi.
- I think it's high time we finally cash in on these lucrative opportunities that my fame has brought upon us.
Ünlülüğümün bize getirdikleri sayesinde nihayet karlı bir sektöre yatırım yapma zamanımızın geldiğini düşünüyorum.
Tell me more. I think it's time Kenny Powers opens up a motherfucking restaurant chain.
Kenny Powers'ın restoran zincirinin başlangıcını yapmasının zamanı geldi bence.
Fuck this. I think it's time to stop monkeying around.
Dalga geçmeyi bırakmanın zamanı geldi sanırım.
I think it's time to look a little more closely at Mr. Kruger.
Bence Bay Kruger'i biraz daha yakindan incelemenin zamani geldi.
I think it's about time Eric Braithwaite asked you to open a blue file into Henry Wilcox.
Bence Eric Braithwaite'in Henry için gizli bir dosya açmanı istemesinin vakti geldi.
I think it's time for plan "B."
Sanırım B planının zamanı geldi.
And, er, I think it's time now you all went to bed.
- Sanırım artık yatma vaktiniz geldi.
When do we get out of here, I think it's time I start training you.
Buradan çıktığımız zaman, sanırım seni eğitmeye başlayabiliriz.
I think it's time she learnt of the affair.
Olayı öğrenme vaktinin geldiğini düşünüyorum.
It's time for you to tell me who you think I really am.
Bana kim olduğumu düşündüğünü söylemenin vakti geldi.
I think it's time to stop monkeying around.
Dalga geçmeyi bırakmanın zamanı geldi bence.
And I think it's because we spend all of our time at your place and none of the time at mine.
Sanırım bu bütün zamanımızı hep senin evinde geçirdiğimiz için oluyor.
Tanner, I hope you still have that quarter I gave you,'cause I think it's time to call your mom.
Tanner, umarım sana verdiğim çeyreklik hala sendedir, anneni arama vakti geldi.
Susie and I really think it's the time to jump in.
Susie ve ben bu işe girmenin vakti geldiğini düşünüyoruz.
I think it's best we do it out of school time.
Bence en iyisi okul dışında yapalım.
Well, I think it's time to have a little talk with The General.
Galiba "General" le küçük bir konuşma yapma zamanı.
I think it's time we meet Mr. Wellington in person.
Bence Bay Wellington ile yüz yüze konuşma vakti geldi.
I just think maybe it's time you found someone special.
Bence artık özel birini bulmanın vakti geldi.
I think it's time for an intervention.
Çağrıya icap edelim o zaman.
I really think it's time that Jeff Fordham met the Wyatt side of Rayna Jaymes.
Bence Jeff Fordham'ın, Rayna Jaymes'in Wyatt tarafı ile tanışmasının zamanı geldi.
I think it's time that you and I bury the hatchet.
Bence savaş baltalarını gömmemizin zamanı geldi.
I think it's high time the man tame his cobra and keep the lid on the basket so our country can focus on education, keeping jobs here at home.
"Kobrasını yuvasında tutmalı..." "... ülkenin eğitim ve işsizlik... " "... sorunları ile daha çok ilgilenmeli. "
Oh, Lyn... ... As much as I hate to say it, I think that it's time we get ready and go to relay practice.
Lyn, söylemekten nefret ediyorum ama hazırlanıp gerçek antrenmana gitmeliyiz.
I think it's time you do something for me.
Şimdi de sen benim için bir şey yapmalısın.
And I think it's been waiting a long time.
Ve sanırım uzun bir süredir bekliyor.
Well, Kitty, as hard as this is, I think it's time to let you back out there into the world.
Kedicik, ne kadar zor olsa da seni dünyaya salmanın vakti geldi.
Felicity... I think it's time we visited our Queen Consolidated subsidiary in Moscow. Yeah.
Felicity sanırım Queen Consolidated'in Rusya bürosunu ziyaret etme zamanımız geldi.
I think it's time, considering the respect the position deserves, you begin referring to me as Director Hoover.
Sanırım makamlara hak ettiği saygıyı göstermenin zamanı geldi bundan sonra bana Direktör Hoover diyeceksin.
I think it's time you let me in on your trade secret.
Sanırım meslek sırrına beni ortak etme zamanı geldi.
I think it's time we finally followed up on the missing-persons report. [Police radio chatter]
Bence kayıp kişi ihbarından yola çıkalım.
I think it's time we... lifted the lockdown at Million Air Charter.
Sanırım Milyon Air Havaalanındaki yasağı kaldırmanın zamanı geldi.
I think it's time we pay Mr. Hayes a friendly visit.
Sanırım Bay Hayes'e arkadaşça bir ziyaret yapmanın zamanı geldi.
I think it's best that when the time comes for the mall to open you should stay back a bit from the doors.
Sanırım zaman gelip kapılar açıldığında kapılardan biraz uzak durman en iyisi.
Brian, I think it's time that Rupert made his choice.
Brian, artık Rupert'ın seçim yapma vakti geldi bence.
I think it's time to send him to find the Gu Family book.
Sanırım onu Gu Aile Kitabı'nı aramaya göndermenin vakti geldi.
But he's taking his time About it, and I think it's to stay with me.
ama sanırım benimle vakit geçirmek için, çok da acele etmiyor.
Nick, I think it's time for Schmidt
Nick. Bence Schmidt'in eski bir dosttan bir mektup alma vakti geldi.
I think it's time we accept this situation and do what they say.
Sanırım bu durumu kabullenmemizin ve dediklerini yapmamızın zamanı geldi.
- I think it's time to call it a day.
Galiba bir gün belirlemenin zamanı geldi.
I think it's time we looked at that crash site ourselves.
Şu çarpışma yerine bir de biz baksak iyi olacak.
I think it's about time you packed your stuff and went back to Korea.
Sanırım şu an toplandın ve Kore'ye dönmek üzeresin.
I admire what you're doing, standing up for your husband, but... I think we both know it's time for you to protect yourself.
Yaptığını takdir ediyorum, kocana destek oluyorsun ama ikimiz de biliyoruz ki artık kendini koruman gerekiyor.
I think it's time I call my lawyer.
Avukatımı arama vakti geldi.
Well... I think it's time I call my lawyer.
Avukatımı arama vakti geldi.
I think it's about time I retired, isn't it?
Sanırım artık emekli olma vaktim geldi, değil mi?
I think it's time.
Galiba vakti geldi.
I think it's time to escort your new father figure out.
Bence yeni babanızla ilgilenmenin zamanı geldi.
I think it's time for the Darlings to go home.
Sanırım Darling'lerin eve dönme zamanı geldi.
Every time I think I'm gonna sit back and enjoy myself, I can't... because it's never gonna stop.
Ne zaman arkama yaslanıp güzel vakit geçirmeyi düşünsem, yapamıyorum. Çünkü asla durmayacak.
I think it's time I forgive you now.
Sanırım artık seni de affetmenin zamanı geldi. Haklısın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]