English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I tried

I tried translate Turkish

28,568 parallel translation
You know, I tried to shake it, let all that go. But never could.
Kurtulmaya, her şeyi geride bırakmaya çalıştım... ama asla başaramadım.
I tried to give you an out twice.
Sana 2 defa çıkış vermeyi denedim
I tried to slip out of the clinic, but Elizabeth made me stay for dinner.
Klinikten kaçmaya çalıştım fakat Elizabeth akşam yemeğine kalmam için ısrar etti.
I have tried his birthday, his social security number. I tried our first address.
Doğum tarihini, sosyal güvenlik numarasını ve ilk adresimizi denedim.
I tried my birthday.
Doğum tarihimi de.
I tried calling you last night.
Dün gece sana aramayı denedim.
I tried to tell him.
Ona anlatmaya çalıştım.
I am so glad I tried all this on.
Hepsini denediğim için çok memnun kaldım.
I tried to help you with Kyle.
Kyle'la sana yardım etmeyi denedim.
- Hey! - I tried to invite you to the first one, but I couldn't find you on Facebook.
İlk düğüne de seni davet etmeyi denedim, ama facebookta seni bulamadım.
I tried to get you to go back.
- Geri dönmem için çabaladım.
I forgot or maybe I tried to forget, and I have seen some things this summer, things that... scared me... things that I wasn't prepared to see.
bu yaz da bazı şeyler gördüm, beni korkutan şeyler görmeye hazırlıklı olmadığım şeyler.
I tried to save her!
Onu kurtarmayı denedim!
I tried, but... oh, God.
Denedim, ama... ah, Allahım.
I tried whittling, but I kept cutting the shit out of myself.
Ahşap yontmayı denedim ama elimi kesip durdum sürekli.
- I tried calling her.
- Onu aramayı denedim.
That's why I tried to stay away.
Bu yüzden kaçmıştım.
Sorry, I tried to call Todd and Dirk, but, uh, it went straight to voicemail.
Pardon, Todd'la Dirk'ü aradım ama sesli mesaj çıktı.
I remember from my childhood how I learned to catch a ball and how I learned to ride a bike, so I tried to make sure that whenever we see each other, it's a very special thing, because I can't be in their lives all the time.
Çocukken top tutmasını veya bisiklete binmesini... nasıl öğrendiğimi hatırlıyorum da, şimdi bir araya geldiğimizde... bunun çok özel bir şey olmasını sağlamaya çalışıyorum... çünkü her zaman onların hayatında olamıyorum.
I tried communicating with Brandon earlier tonight, like we talked about.
Konuştuğumuz gibi akşam saatlerinde Brandon'la iletişim kurmayı denedim.
I tried to... stay clean for about six months after that.
Bundan sonra yaklaşık altı ay kullanmamaya çalıştım.
The ones asking me if I tried to murder your husband.
Biri kocanı öldürmeye çalıştım mı diye sordu.
I tried calling.
Aramaya çalıştım.
And do you really want to hear about every time I tried to kill you?
Sizi her öldürmeye çalıştığım zamanı bilmek mi istiyorsunuz?
Long ago, I... I tried to kill you in the Queen's castle once. I failed.
Uzun zaman önce seni Kraliçe'nin kalesinde öldürmeye çalışmış. ve başarısız olmuştum.
I tried.
Çabalıyorum.
- I did. Well, I tried to.
Yani çabaladım.
Well, I tried to want to.
Okumayı istemeye çabaladım.
I tried to be selfless.
Bencil olmamaya çalistim.
I tried, but...
Denedim, ama...
I tried to warn the girls, but...
Kızları uyarmaya çalıştım ama...
I tried to call.
Aramaya çalıştım.
I swear, I tried it.
Yemin ederim denedim.
If I tried to remove the ahn, dead again.
Ahn'ı çıkarmaya çalışırsam, yine ölürüm.
I tried to contact you earlier.
Daha önce de size ulaşmaya çalıştım.
I tried your cell phone.
Seni cepten aradım.
I tried to reach you.
Sana ulaşmaya çalışıyordum.
I tried to tell you, Brady, but you've been busy.
Sana söylemeye çalıştım ama yoğundun.
You mentioned... when you tried to kill me... that I didn't have what your bosses want.
Beni öldürmeye çalışırken bir şey dedin. Patronunun istediği şey bende yokmuş.
If I had tried to hit my father, that would have been the last thing I had ever done.
Bu yapmaya kalkıştığım en son şey olurdu sanırım.
No, I just thought that you'd be down for me since the whole reason I did time was going after the bitch who tried to ruin you.
Hayir. Hapse girmemin nedeni seni mahvetmeye çalisan orospuyu gebertmeye çalismam oldugu için benimle olmak istersin sanmistim.
Trust me, I've tried.
Emin ol, denedim.
I've tried to persuade him.
Onu ikna etmeye çalıştım.
But I did see when somebody tried to light my trash can on fire.
Ama çöp kovamı yakmaya çalışan birini gördüm.
'Cause for all I know your husband's the one - who tried to kill me.
Çünkü beni öldürmeye çalışacağını bildiğim... tek insan senin kocan.
I've tried to be patient with you, and then you just fucking disappear.
Sana sabır göstermeye çalıştım. Sen ise öylece ortadan kayboluverdin.
Joanie is not my child, but I've tried.
Joanie benim çocuğum değil ama deniyorum.
I've tried to fight!
Savaşmayı denedim!
But you know that, I fucking tried.
Çabaladığımın sen de farkındasın. Neye çabalıyorsun?
That's why I could see the blade moving every time his heart tried to pump.
Bu yüzden kalp her pompaladığında bıçağın oynadığını farkettim.
I even tried to be a wife... but I don't know how to be the stand-in for a ghost.
Ölmeye bile hazırdım. Hatta eş olmaya çalıştım... Ama bir hayaletle nasıl yaşanılır bilmiyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]