Is she safe translate Turkish
279 parallel translation
Is she safe?
Güvende mi?
Is she safe?
Sağlam mı?
Just tell me Is she safe.
Sadece şunu söyle Katrina güvende mi?
is she safe?
Güvende mi?
Is she safe?
Güven de mi?
Not now. Believe me, she is safe here.
Bana inanın, burada güvende.
Believe me she is safe now with Quasimodo.
İnan bana, şu an Quasimodo'nun yanında güvende.
Your daughter is as safe with my son as she would be with any man.
Kızınız oğlumlayken başka kimseyle olamayacağı kadar güvende, efendim.
She is safe
O güvende.
The one she wrote Cressant is here in my safe.
Cressant'a yazdığı mektup burada kasamda.
She is quite safe and if you follow instructions, she will remain safe.
Şu an güvende. İsteklerimizi yerine getirirseniz de öyle olacak.
She is safe.
Güvende.
She is quite safe.
Kendisi oldukça güvenli bir yerde.
This is a crucial moment, because they have to swim across open water to get to a safe hiding place so she dare not let his attention wander away from her.
Bu hayati bir andır, çünkü güvenli bir yere saklanabilmek için uzun bir mesafeyi yüzmek zorundadırlar bu yüzden sırtlanın dikkatinin ondan uzaklaşmasına izin veremez.
When I take up a person, Mr. Lyndon, he, or she, is safe.
Ben birini korumam altına aldım mı Bay Lyndon, o kişi güvende demektir.
If you assure me that she's safe and well, why can't you tell me where she is?
Madem güvende ve iyi, neden bana nerede olduğunu söylemiyorsunuz?
And she tells me when her boss, the jeweler... is shipping stones to Holland..... where he keeps his stash in a drawer in the safe. Everything.
Hoşuna gitmesi bir yana hatunun dili çözüldü ve patronu olacak kuyumcunun Hollanda'ya göndereceği elmasları ofiste nerede muhafaza ettiğini falan ne varsa anlattı.
um... she is.. um... oh, she is safe right... right, safe a female He-man
- O... - Oh, o güvende. Evet, evet.
She is safe on this ship.
O bu gemide güvende.
She is safe in her room, without your help.
Odasında güvende, senin sayende değil tabii.
She is safe!
Güvende!
What does she want, now that the M'Kraan Crystal is safe?
M'Kraan Kristali güvende olduğuna göre, daha ne istiyor?
Regina is safe in the day, but tomorrow night you and she must go somewhere without telling me and stay there.
Regina gündüz güvende, ama yarın gece sen ve o bana söylemeden bir yere gidip orada kalmalısınız.
- And now that she is safe and sound- -
- Ve şu anda o güvende ve sesi...
She's been taken away to Liverpool and Wickham is safe!
Amcasıyla birlikte Liverpool'a gidince Wickham kurtulmuş oldu!
So if I tell you now that your wife will be safe until she is delivered will you drop this charge?
Karınızın doğurana kadar güvende olacağını söylersem bu iddiadan vazgeçer misiniz?
All that matters is that she's safe... and that Draim is going to prison for a long time.
Önemli olan tek şey Arissa'nın güvende olması ve Draim'in uzun bir süreliğine hapse girecek olması.
That is why I sent her to Kaleipus'hut So she would be safe from Callisto.
Bu yüzden Kaleipus'un kulübesine yolladım, böylece Callisto'dan güvende olabilecek.
It certainly is peace of mind for me to know where Diddles is, that she is safe and that she can go outside and enjoy life just as normal, but she is protected.
Diddles'ın nerede olduğunu, güvende olduğunu, dışarı çıkıp normal bir hayatın keyfini çıkarttığını... ve koruma altında olduğunu bilmek güzel.
Xena goes home, lives with her mother and spends the rest of her years safe in the knowledge that someone she trusts is in control.
Xena annesiyle yaşamaya evine gider, kalan ömrünü de güvendiği birinin kontrolü altında güvende olduğunu bilerek geçirir.
Her place is bugged too, so she's not safe either.
O da güvende değil.
Charlotte's boat train to Victoria was late, but here she is, safe and sound at last.
Charlotte trenle geldiği için Viktorya'da geçikmiş, Ama şimdi burada ve güvende.
It is safe, she who is my wife.
Burası güvenli, karım olan hatun kişi.
But the thing is, it's usually some situation where she just got dumped by this super stud, and she looks at me like I'm a safe bet, and I'm a lot of fun, and she won't have to care, because obviously I should be grateful that she went out with me at all.
Ama aslında, genellikle bir kız çok yakışıklı biri tarafından terk edildiği durumlarda çantada keklik olduğumu düşünebilir benimle olmak eğlenceli ve bana değer vermesi de gerekmez çünkü gayet açık ki benimle çıktığı için minnettar olmalıyım.
By smelling the insects she has caught they can recognize what is safe to eat.
Kokusunu alarak yalayacabildiği böcekleri güvenle yiyebileceğinin farkına varabilirler.
You have my word, she is perfectly safe.
Sözüme inan, büyücü güvenli ellerde.
The important thing is she's safe.
Önemli olan onun iyi olması.
She is to be driven to safe house seven to await... further instructions.
Ve yedi numaralı gizli eve, uzaktan eğitim için götürülecek.
She said, uh, "The least we can do is make her safe in her own house."
Bana, eh, "En azından evinde kendini güvende hissetmesini sağlayabiliriz" dedi.
I suppose, as I write this she's waiting for news of him... hoping against hope he is safe.
Ben bunları yazarken, muhtemelen sevgilisinin güvende olduğunu umarak ondan haber bekliyordur.
The cocoon is meant for preservation, so she's safe for now.
Koza korunması için demek, bu yüzden şimdilik güvenlidir.
We don't care if she is away with the fairies just as long as we know she is safe.
Bak, eğer eşcinsellerle gittiyse endişelenmeyeceğiz. Yalnızca, bunu bildiğimiz sürece güvende demektir.
- We are glad to know that she is safe.
- Güvende oluşundan memnunuz.
From what she describes, this is Legion of the Cross'safe number.
Dediğine göre bu Haçlı Lejyonerleri'nin güvenli numarasıymış.
She is safe.
O güvende.
As long as Kirigi is alive, she's only safe here.
Kirigi yaşadığı sürece sadece burada güven olacak.
Then she said... "I'm just gonna tell you right now, just in case you ever wonder, I can handle my own honor... so your other arm is safe."
O da şöyle dedi "Şimdi sana söyleyeceğim, yani eğer merak ediyorsan diye" Ben kendi onurumu korurum böylece senin diğer kolun güvende olur. "
Frank, she is... She's safe from harm.
Frank, o şu an güvende.
She wants you to know that the safe deposit box key is in her blue raincoat.
Rehin kasasının anahtarı mavi yağmurluğunun cebindeymiş.
She is looking for a safe place to deposit her eggs.
Yumurtalarını bırakacağı güvenli bir yer arıyor.
If Legadema is to be allowed safe passage here at all, she will have to be very careful about these meetings in the future, or the violence between them will only escalate.
Eğer Legadema'nın hala buralarda barınmasına izin verilecekse, ilerideki karşılaşmalarda çok daha dikkatli olmak zorunda. Ya da aralarındaki sürtüşme çok kötü bir noktaya varabilir.
is she beautiful 26
is she married 28
is she pretty 86
is she with you 37
is she 1013
is she single 26
is she your girlfriend 37
is she ok 125
is she okay 595
is she hot 46
is she married 28
is she pretty 86
is she with you 37
is she 1013
is she single 26
is she your girlfriend 37
is she ok 125
is she okay 595
is she hot 46