It didn't help translate Turkish
484 parallel translation
Oh I didn't happen I just couldn't help hearing it.
Oh, isteyerek olmadı, kulağıma takıldı.
It did help you, didn't it?
Faydasını gördün, değil mi?
I told you not to read this, didn't I'? I can't help it.
- Sana buna bakmamanı söylememiş miydim?
I know you didn't, it's the only thing that seems to help.
Onu biliyorum ama,... bu, bana yardımcı olan tek şey bu.
Didn't help very much, did it?
Pek işinize yaramamış herhâlde.
Why, I didn't ask for the judge's job, but I got it, and now I need help.
Yargıçlığı ben istemedim, verdiler ve yardıma ihtiyacım var.
Didn't it ever occur to you that once we started we could never ask anybody for help, even if we were dying, the rest of our lives that we're all alone and always will be?
Bu işe bir kez bulaştığımızda, ölüm döşeğinde bile olsak kimseden yardım isteyemeyeceğimiz hayatımızın geri kalan süresi boyunca bir başımıza olacağımız ve hep öyle kalacağımız aklına geldi mi?
He didn't have to do it. He just wanted to help me solve the problem, that's all.
Beni zor durumda görünce bu sorunumdan kurtulmamı istedi.
It didn't help matters any, did it?
Bu endişenin sana hiçbir faydası oldu mu?
Yes, they laid him out on the lawn and worked, but it didn't help.
Evet, çimenlere yatırıp canlandırmaya çalıştılar ama işe yaramadı.
That's a help. Least we know who didn't carry it.
Bize faydası, en azından parayı kimin taşımadığını öğrendik.
You didn't help any, either, asking what it was like to be rescued... after coming back from rescuing somebody else.
Üstelik hiç yardım etmeyip başka birini kurtarmak için gitmişken... insanın kendinin kurtarılması nasıl bir şey diye sordun.
But it didn't help much.
Ama, bir işe yaramadı.
If I were a faithful woman, I won't probably dare to say it, but your prayers didn't help, and he has no more time to lose.
İnançlı birisi olsaydı bunu söylemeye cesaret gösteremezdim ama dualarınızın hiçbir yardımı olmadı ve onun kaybedecek zamanı kalmadı.
- I guess I didn't help you much with it.
- Galiba pek yardımcı olamadım.
I can't help it if we didn't have a child.
Çocuğumuz olmuyorsa benim suçum değil.
I didn't want to say it, but I couldn't help myself.
Söylemem diyordum ama duramadım gayrı.
It didn't help Ilona.
Ilona'ya yararı olmadı.
It didn't help you very much, did it?
Size çok fazla yararı olmadı.
Didn't you? Didn't you help plan it with him?
Onu planlamasına yardım etmediniz mi?
Didn't you help carry it out with him?
Uygulanmasına yardımcı olmadınız mı? Olmadınız mı?
It didn't help.
Hiçbir işe yaramadı.
It didn't help the Rosenbergs much, did it?
Rosenbergler'e bir faydası dokunmadı, değil mi?
'Changing her name to Linda Gilbert didn't help her make it,'or keep her out of an asylum.
'İsmini Linda Gilbert olarak değiştirmek ona yardımcı olmadı.''veya onu akıl hastanesinde uzak tutamadı.'
Probably that chain didn't help it any, either.
Herhalde şu zincir de işi zorlaştırmıştır.
It didn't help.
İşe yaramadı!
It didn't help. On the contrary.
Yardımı olmadı Aksiliği üstünde.
I didn't help do it.
Cinayete bulaşmadım ben.
They operated on her, but it didn't help internally.
Onu ameliyat ettiler ama ona bir faydası olmadı.
They operated on her, but... it didn't help internally.
Onu ameliyat ettiler ama ona bir faydası olmadı.
It didn't help us and it ain't gonna help you.
Biz yardımı olmadı, size de yardımı olmayacak.
You didn't seem to want a man's help. But you needed it, so that's why I followed you.
Yardım istemiyordun, ama ihtiyacın vardı.
Pete said Margaret needed help in the orphanage, and I thought the two of you would hit it off. But I didn't think you'd stay.
Pete yetimhanede yardıma ihtiyacı var demişti ve bende ikinizin anlaşabileceğini düşündüm.
It would help me if the floor didn't shake before noon.
Öğlene kadar yer sarsılmazsa daha mutlu olurum.
It would help if you didn't say "please."
Eğer "lütfen" demeseydin daha kolay olacaktı.
I already tried it, and it didn't help.
Denedim ama yararı olmadı.
It didn't really help anything at all.
Aslında hiçbir işe yaramamıştı.
- Didn " t help Bobby much, did it?
- Bobby'e pek fazla yardım etmedi ha, öyle değil mi?
That's what Janet didn't understand when she told me... to seek psychiatric help before it was too late.
Bunları Janet anlayamazdı, bana... çok geç olmadan pisikiyatrik yardım almamı söylediğinde.
I seen it all before, they didn't need my help.
Hepsini görmüştüm. Yardımıma ihtiyaçları yoktu.
You know, he'd just about lost all his hearing when he wrote it, and I've often wondered if that didn't help him to tune into the final silence... of the great beyond.
Bestesini yaptıktan sonra neredeyse tamamen sağır olmuş. Yoksa bu sayede mi ahiretin sonsunuz sessizliğini kavradı?
You kept stopping and getting me more Maalox and Pepto-Bismol, but it didn't help one bit.
Sürekli bana mide ilacı ve ağrı-kesici almak için duruyordun ama azıcık bile faydası olmamıştı.
But it didn't help.
Ama bunun faydası olmadı.
It didn't help when you yelled at him.
Evet! Ona bağırmak iyi olmadı.
Then why, after the breakout, didn't you think it necessary... to counsel the other students immediately... to help them cope with any anxiety?
O zaman neden, kaçış sonrası, öğrencilerle hemen konuşup korkularının üstesinden gelme gereğini görmediniz.
Once we got her home William offered his help and stuff... but it was almost like I didn't want it'cause she was mine.
Eve döndüğümüzde William bana yardım etmek istedi... ancak ben neredeyse istemedim, çünkü o benimdi.
You didn't want to work anymore, and you didn't want any help with the baby... because you wanted to do it all by yourself.
Artık çalışmak istemiyordun, ve bebekle ilgili de hiçbir yardım istemiyordun... çünkü hepsini tek başına yapmak istemiyordun.
You never wanted to help me'cause you didn't give a shit about me! - Admit it!
Ben umurunda bile değilim.
I didn't mind when it was flirtation, but I can't help thinking that there's...
Sanırım şimdi kongrene yetişmek zorundasındır.
I gave him back the sword. I figured maybe it'd help, but it didn't.
Yardımı olabileceğini düşünerek kılıcı geri verdim ama olmadı.
I know you're trying to help, but you didn't. You made it worse.
Yardım etmek istediğini biliyorum, ama daha da beter yaptın.
it didn't work 351
it didn't matter 54
it didn't hurt 23
it didn't make sense 16
it didn't take 23
it didn't 412
it didn't feel right 16
it didn't happen 86
it didn't end well 31
it didn't work out 113
it didn't matter 54
it didn't hurt 23
it didn't make sense 16
it didn't take 23
it didn't 412
it didn't feel right 16
it didn't happen 86
it didn't end well 31
it didn't work out 113
it didn't last long 17
it didn't go well 43
it didn't mean anything 92
it didn't make any sense 17
help 8877
help me 6892
helping 62
helped 17
helpless 96
helpful 64
it didn't go well 43
it didn't mean anything 92
it didn't make any sense 17
help 8877
help me 6892
helping 62
helped 17
helpless 96
helpful 64
help yourself 675
help me please 29
help me understand 34
help is on the way 77
help wanted 20
help you with what 18
help me with this 60
help her 180
help me out 369
help me out here 204
help me please 29
help me understand 34
help is on the way 77
help wanted 20
help you with what 18
help me with this 60
help her 180
help me out 369
help me out here 204
help a brother out 20
help people 28
help us 749
help him 346
help yourselves 81
helping me 31
help me here 41
help them 74
help me find him 18
help me now 22
help people 28
help us 749
help him 346
help yourselves 81
helping me 31
help me here 41
help them 74
help me find him 18
help me now 22