English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / It feels wrong

It feels wrong translate Turkish

178 parallel translation
it feels wrong.
.. bana yanlış geliyor.
- Raising the dead, it feels wrong.
- Ölüyü diriltmekten bahsediyoruz. Yanlış geliyor.
It feels wrong.
Yanlış geliyor.
And it sounds it feels wrong.
Ve sesi bana... kötü şeyler hissettiriyor.
All I am is a feed in this scene and it- - it feels wrong to be on equal footing with Miss Crichton.
Ben tamamıyla bu sahneyi besliyorum... ve Bayan Crichton ile... aynı mevkide bulunmak yanlış bir şey.
It won't be fine. It feels wrong.
Emin değilim, bu durum bana yanlış geliyor.
I know it feels wrong to run, but I think it's the only way.
Kaçmak iyi bir fikir değil ama bence, şu an için, tek çaremiz.
It feels wrong.
- Bana yanlış geliyor.
So we bend our idea of what love is, even if it feels wrong, just to keep things from changing.
O zaman da aklımızdaki sevgi kavramını değiştiririz. Bu yanlış olsa bile. Çünkü alıştığımız şeyin değişmesini istemeyiz.
It feels wrong. It feels awful.
Yanlış bir şey.Korkunç bir şey.
It feels wrong.
Yanlış bir şeyler var bunda.
It feels wrong.
ters geliyor bana.
I-I just feel like I'm lying to everybody who loves me, and it feels wrong.
Sadece, beni seven herkese yalan söylüyorum ve bu yanlış geliyor.
What's wrong with a woman taking a man because she feels like it?
Bir kadının istediği için bir erkekle yatmasının nesi yanlış?
And when you're not miserable, it feels like something's wrong.
Acı çekmediğin zamanlar bir şeyin yanlış gittiğini düşünüyorsun.
He knows it's wrong, he feels terrible about it, but the desire is growing and growing.
Yanlış olduğunu biliyor, kendini çok kötü hissediyor ama arzusu büyüyor da büyüyor.
Alfredo, this Foundation exists to help anyone who needs it, anyone who feels that a wrong must be righted.
Alfredo, bu Vakıf yardıma ihtiyacı olanlar için var, haksızlığa uğamış olduğunu düşünen insanlar için.
I'm still under observation, because I have something wrong in my legs, it feels like they were being pull off. - What are you saying?
Ben hala gözetim altındayım, çünkü bacaklarımda kötü bir şey var, sanki çekiliyorlar gibi hissediyorum.
It's... I don't know, but this feels wrong somehow.
Bilmiyorum ; fakat bu bana bir şekilde yanlış görünüyor.
We did the right thing. Well, it still feels pretty wrong to me.
Bana hala çok yanlış geliyor.
It just feels wrong, you know?
Yaptığımız bana doğru gelmiyor.
It just feels really, really wrong.
Çok, ama çok yanlış geliyor.
It can't be wrong when it feels so right'cause you... you light up my life.
Yanılıyor olamam bu kadar doğru hissederken Çünkü sen... Hayatımı aydınlatıyorsun.
I can't quite put my finger on it, but something feels wrong.
Tam olarak ifade edemiyorum ama doğru olmayan bir tarafı var.
It feels so wrong, but it feels so good.
Yanlış olduğunu hissettiriyor, ama iyi de hissettiriyor.
I'm glad he found me that day, or if I lie, and I say I'm not, either way, it feels like I'm doing something wrong to someone I...
Eğer yalan söyleyip öyle olmadığını söylesem bile her iki şekilde düşünsem de sonunda ikisinden birine haksızlık edeceğimi düşünüyorum.
Feels so right, it can't be wrong.
Çok iyi hissediyorum bu yanlış olamaz.
I thought if we could negotiate, it'd be OK, but now it all feels wrong.
Eğer anlaşabilseydik sorun olmazdı ama şimdi çok yanlış olduğunu hissediyorum.
But now it feels like I've done everything wrong.
Ama şimdi, her şeyi yanlış yaptığımı düşünüyorum.
Only feels wrong when it doesn't.
İşe yaramadığında gelir.
Ah. Oh, the scraping seems wrong... but it feels so right.
Gıcırtı içimi gıdıklasa da yaptığım şey kendimi iyi hissettiriyor.
I gotta tell you, Arthur, you put up such a good fight, it almost feels wrong to win.
Bunu söylemek zorundayım, Arthur. O kadar iyi mücadele ediyorsun ki kazanmak neredeyse yanlış geliyor.
It just feels wrong.
Bu bana yanlış geliyor.
I'm sorry. I can't explain it, but just hearing Debra saying that, it just feels wrong.
Üzgünüm, bunu açıklayamam ama Debra öyle deyince bu bana doğru gelmedi.
This is different. It feels really wrong.
Boksör farklıydı, bu gerçekten kötü hissettiriyor.
It feels wrong.
Yanlış bir şeyler var.
- It just feels so wrong.
Bitti. - Olamaz.
No, you know, it feels all wrong.
Bilemiyorum, hepsi yanlış gibi geliyor.
It just feels somehow wrong to abandon the kid when he's sick.
Çocuğu hastayken terk etmek bana bir şekilde yanlış geliyor.
It feels so good to be making up for all the things I've done wrong.
Yanlış yaptığım herşeyi düzeltmek çok güzel bir his.
He's so fragile and unformed and I just want to make sure I get it right, but everything I do feels wrong.
Çok hassas ve kolay incinebilir bir dönem geçiriyor, sadece ona en iyi şekilde davrandığımdan emin olmak istiyorum, ama tüm hislerimde yanılıyor gibiyim.
It always feels wrong to bring two guys... when you know there's only one that's right for the part.
Bir tanesinin role uygun olduğunu bile bile iki adam getirmek yanlış.
It just feels wrong.
Acayip hissettiriyor.
Guess I was wrong,'cause my heart feels like there's blood gushing in and out of it.
Sanırım yanılmışım.
It feels like something's wrong.
Sanki bir terslik varmış gibi.
It all feels wrong.
Her şey hataymış gibi sanki.
- No, it just feels wrong... talking about, you know, such intimate things with you.
- Hayır, bu özel şeyler hakkında seninle konuşmanın yanlış olacağını düşünüyorum.
I mean, I find when someone in the group feels superior to the author, it just... It sets the wrong tone.
Demek istediğim, gruptaki birinin yazarın üstün yeteneğini hissetmeyip, sadece..... yanlış fikirler yürüttüğünü görüyorum.
But then, one day, you feel something else, something that feels wrong, but only because it's so unfamiliar, and, in that moment, you realize you're happy.
Ama günün birinde, başka bir duyguyu hissedersiniz... Size iyi hissettirmeyen bir şeydir, çünkü tanıdık değildir. Ve o anda anlarsınız ki, mutlusunuzdur.
# I wake up we make up # # everything feels like it should again # # but everything's all wrong # # it just goes on and on and I just can't hold on # # this sounds like my new favorite song #
# uyanıyorum, uyanıyoruz # # herşey tekrar olması gerektiğini hissettiriyor # # ama herşey yanlış # # devam ediyor ve dayanamıyorum # # ses favori şarkım gibi # # radyomdan duyduğumda # # sana ses verdiğimde ama şüphe yok #
It just feels wrong.
Sadece yanlış görünüyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]