English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / It sounds bad

It sounds bad translate Turkish

273 parallel translation
I'll try it in the normal key, and if it sounds bad... these people will have to wait. We'll do it over.
Normal anahtarla deneyeceğim, ses kötü çıkarsa seyirciler biraz beklemek zorunda kalacak.
OH, IT SOUNDS BAD.
Bu çok kötü.
Richard, I know it sounds bad, but please don't take it personally.
Ama lütfen bunu kişiselleştirme.
- I know it sounds bad.
- Biliyorum kulağa kötü geliyor.
- Oh, no, it sounds bad.
- Oh, Hayır, kötü oldu.
- It sounds bad, but it isn't. - Mm-hmm.
Kulağa kötü geliyor ama değiller.
I know it sounds bad, but I promise having an acute infection is worse.
Kulağa kötü geldiğini biliyorum ama inanın bana şiddetli bir enfeksiyon geçirmesi daha kötü olur.
It sounds bad, but, uh, it's okay.
Kulağa kötü geliyor ama sorun yok.
I know it sounds bad giving up your unborn baby to a supernatural cult, but...
Henüz doğmamış bebeğimi doğa üstü bir tarikata vermek yanlış görünüyor ama...
It isn't as bad as it sounds.
Söylediğin kadar da ilgisiz değildim.
I know it sounds kind of bad, but I was following Buckley.
Biliyorum kötü görünecek, ama Buckley'i takip ediyordum.
Sounds like you've got it bad.
Kötü birşey sezdin.
It's not really as bad as it sounds.
Göründüğü kadar vahim bir durum yok.
One thing about opera : It sounds just as bad no matter who sings it.
Kim söylerse söylesin, opera yine de kulağa berbat geliyor.
- It's not as bad as it sounds,
- Kulağa geldiği kadar kötü değil aslında.
Sounds good, till it goes bad. It's legal.
- Fazla uzun süreceğini sanmam.
It sounds like a line from a bad play.
Kötü bir oyundan bir satır gibi oldu bu.
It all sounds like some bad movie.
Kötü bir film senaryosu gibi.
IT ALL SOUNDS SO BAD.
Her türlü kötü olmuş işte.
Sounds bad, doesn't it?
- Kulağa oldukça kötü geliyor, değil mi?
It's not really as bad as it sounds, all right?
Göründüğü gibi kötü değil aslında.
I don't know what any of that means, but it sounds pretty bad.
Bunların ne demek olduğunu bilmiyorum ama kulağa oldukça kötü geliyor.
That is so interesting, but don't worry, dear. It's not nearly as bad as it sounds.
Bu çok ilginç ama endişelenme tatlım göründüğü kadar kötü değil.
No! It's not as bad as it sounds.
Zannettiğin kadar kötü değil.
Well, when you put it like that, it sounds kind of bad.
Böyle anlatınca kulağa kötü geliyor.
It's not as bad as it sounds.
Göründüğü kadar kötü değil.
It's not as bad as it sounds but this friend of mine is getting a cat with his girlfriend.
O kadar da kötü değil ama bir arkadaşım, kız arkadaşıyla beraber bir kedi alıyor.
Yeah, I lie to the woman you're engaged to, but it's not as bad as it sounds.
Evet, Nişanlına yalan söyleyeceğim ki bu da kulağa çok da kötü gelmiyor.
Major, if this is as bad as it sounds, we could lose the whole station.
Binbaşım, durum çok kötü. Bütün istasyonu kaybedebiliriz.
Worf, it sounds like you have a bad case of par'Mach.
Worf, par'mach için bozuldun gibi görünüyor.
Come on, baby, it's not as bad as it sounds.
Hadi, bayan... O kadar da kötü değil.
It sounds like a really bad idea to me.
Bana kötü bir fikir gibi geldi.
- lt's not quite as bad as it sounds.
Baba, kulağa geldiği kadar korkunç değil.
Then it's certainly just as bad as it sounds.
O zaman kesinlikle kulağa geldiği kadar korkunç.
It sounds weird, but we're so bad at relationships.
Kulağa tuhaf geldiğini biliyorum ama ikimiz de ilişkilerde kötüyüz.
It's not as bad as it sounds.
Düşündüğünüz kadar kötü değil, Binbaşı.
Anything sounds bad when you say it with that attitude.
Bu şekilde söylersen her şey sana kötü fikir gibi gelir.
It's not as bad as it sounds.
Kulağa o kadar da kötü gelmiyor.
It could be bad air, but judging from what I've heard from the crew it sounds a little out of the ordinary.
Ama uçuş ekibinin dediğine bakılırsa sıradan bir olay değil.
It's not as bad as it sounds.
O kadar kötü değil aslında.
It sounds pretty bad.
- Gerçekten çok kötü.
It just sounds too much like a bad dream.
Daha çok kötü bir rüya gibi sanki.
Patrick, I don't think it's gonna be as bad as it sounds.
Of Patrick, o kadar da kötü olacağını sanmam.
I know it sounds silly, but there's this house that I walk by, and I get this really bad feeling from.
Aptalca olduğunu biliyorum ama yanından geçtiğim bir ev var ve ondan kötü bir his alıyorum.
That's not as bad as it sounds.
O kadar da kötü bir fikir değil.
It sounds very bad.
Kulağa kötü geliyor.
- It's not as bad as it sounds.
- Duyulduğu kadar kötü değil.
Well, these things she's saying, I mean, it's not as bad as it sounds.
Şey, bahsettiği şeyler göründüğü kadar kötü değil.
Sounds like it's not such a bad idea.
Kötü haber fikir değil.
You get this bad boy within 10 feet of any conversation... it sounds like Chuck Thompson doing play-by-play.
Bu aleti aldığınızda 3-4 metre içerisindeki tüm konuşmalar ayna gibi olur.
- That is bad as it sounds?
- Düşündüğüm kadar kötü mü?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]