Just him translate Turkish
44,977 parallel translation
Then fucking let him in just like you would any other fucking person with a fucking security clearance!
Ulan, o hâlde güvenlik izni olan herkes gibi onu da içeri alsanıza!
He said he just found him in the phone book.
Telefon rehberinden bulduğunu söylemekle yetindi.
You just don't like him for some reason, whatever it is.
Bir sebeple ondan hoşlanmıyorsun.
Just tell him...
Sadece ona söyle...
I'm just legitimately surprised to see him at orientation because it's not like he was ever there for Abigail's first day.
Oryantasyonda onu gördüğüme bayağı şaşırdım. Abigail'in ilk gününde bile burada değildi sonuçta.
We've just got to get rid of him.
Cesetten kurtulsak yeter.
Just dump him somewhere while you were out.
Sen yokken bir yerlere atacaktım.
That's what I was just writing him.
Bu yüzden ona yazıyorum.
I just let him drive from around the block.
Sadece birkaç blok sürmesine izin verdim.
Someone as brainless as him, not just me... even the dogs in my kingdom will not marry such a wimp!
Onun gibi beyinsiz biriyle, sadece ben değil krallığımızdaki köpekler bile evlenmez!
Just let him go.
Bırak onu.
He can't get out. We just have to figure out how to communicate with him.
Sadece onunla nasıl iletişim kuracağımızı çözmemiz lazım.
We need to just get him out of this thing.
Onu bu şeyden çıkarmalıyız.
You wanna just leave him like this?
Onu böyle mi bırakmak istiyorsun?
Why don't you just call him?
Neden onu aramadın?
I'd just feel terrible leaving him alone all day... or her.
Onu tüm gün yalnız bırakırsam moralim bozulur.
Just put him on the phone.
Ver şu telefonu.
I've got just the thing for him.
Sadece onun için bir şeylerim var.
- I've got just the thing for him.
Sadece onun için bir şeylerim var.
Just give him your sword.
Kılıcını ver ona.
I'm really sorry, just please don't hurt him.
Gerçekten üzgünüm, lütfen ona zarar verme.
Just tell him the truth.
Sadece gerçeği söyle.
That'd make a lot more sense if I didn't need him just as badly as he needs me.
Onun bana ihtiyacı olduğu kadar benim de ona ihtiyacım olmasa dediğin mantıklı olabilirdi.
No, I just saw him land.
Hayır, sadece düştüğünü gördüm.
Hansen just saw him at All Steel Armored.
Hansen onu All Steel Zırhlı Araçlar'da görmüş.
Just hit him, Jon!
Vur onu Jon!
We were just chasing him.
Biz sadece takip ediyorduk.
Just trying to get him more involved.
Çevresiyle biraz haşır neşir olması için uğraşıyorum.
Just that it should fall to me and him to keep the peace at this dinner.
Yemekte huzuru koruma görevinin bana ve ona düştüğünü söyledi.
Um... I'm just really glad I got him for the time I did.
Onunla geçirdiğim zamanlar için minnettarım sadece.
I just... I just hit him.
Bir kez vurdum sadece.
I just want him to trust me again.
Bana yeniden güvenmesini istiyorum.
I guess, just like most people in the town, the event sort of took it out of him.
Kasabadaki çoğu kişi gibi yaşananlar onu da yordu sanırsam.
I just don't know why she won't leave him.
Babamı niye terk etmiyor bilmiyorum.
Get... Just get him in First.
Evet... onu birinci sınıfa yerleştirin.
Just hope you keep an eye on him.
Umarım ona göz kulak olursundur.
- You're just gonna leave me with him? - ( door opens, closes )
Beni onunla mı bırakacaksın?
We just wanted to protect him.
Sadece onu korumak istedik.
You're sounding just as paranoid as him.
Babam gibi paranoyakça konuşuyorsun.
I like that you can just talk to him.
Onunla rahatça konuşabilmeni sevdim.
Or were you just "helping" him too?
Yoksa ona da mı sadece yardım ediyordun?
He's just desperate to lose it before his dad has to buy him a hooker.
Babası ona fahişe tutmadan önce millî olmak için yanıp tutuşuyor.
Just seen you around with him.
Seni onunla gördüm de.
Just give him a second.
Biraz zaman verin.
- Just leave him alone, okay?
- Onu rahat bırakın.
He's already acting up. How do you know this won't just piss him off more?
Bunun onu daha çok kızdırmayacağı ne malum?
Don't worry about him. We're just having fun, okay?
Sadece eğleniyoruz, tamam mı?
I just, um... helped him with punctuation and word choice and stuff like that.
Ben sadece noktalama işaretleri, kelime seçimi gibi şeylerde yardımcı oldum.
I saw him just before he left.
Jeff çıkmadan hemen önce onu gördüm.
And, yeah, I'm a fucking weak, pathetic loser who ruined the one good thing that I ever had because I wanted a rapist to think I was just like him.
Evet, ben de bir tecavüzcüye yaranmak için sahip olduğu tek iyi şeyi mahveden zayıf karakterli, acınası bir zavallıyım.
I mean, I'm crazy, I'm just not incest crazy, particularly with him.
Demek istediğim, ben deliyim, sadece değilim Ensest ensu, özellikle de onunla.
himself 154
himura 39
him again 23
him too 56
him and me 36
him or me 60
him who 26
just come home 43
just eat it 38
just do it 1237
himura 39
him again 23
him too 56
him and me 36
him or me 60
him who 26
just come home 43
just eat it 38
just do it 1237
just be cool 104
just so you know 1100
just breathe 514
just relax 1151
just me 553
just go 1748
just be yourself 145
just talk to me 109
just bear with me 31
just let it be 17
just so you know 1100
just breathe 514
just relax 1151
just me 553
just go 1748
just be yourself 145
just talk to me 109
just bear with me 31
just let it be 17
just kidding 689
just be honest with me 16
just like that 1429
just answer the questions 19
just be nice 17
just a little 454
just be patient 84
just eat 44
just a man 25
just a joke 49
just be honest with me 16
just like that 1429
just answer the questions 19
just be nice 17
just a little 454
just be patient 84
just eat 44
just a man 25
just a joke 49
just us 261
just be quiet 102
just beautiful 39
just before 43
just because 150
just be 37
just be there 28
just answer me 27
just be quiet 102
just beautiful 39
just before 43
just because 150
just be 37
just be there 28
just answer me 27