Just let me die translate Turkish
127 parallel translation
Lord... why don't you just let me die?
Tanrım neden bırakmıyorsun öleyim?
Why didn't you just let me die?
Neden ölmeme izin vermediniz?
Please, just let me die.
Lütfen, bırakın öleyim.
Please, just let me die.
Lütfen, bırak öleyim.
Just let me die.
Bırak da öleyim.
"Just let me die in your arms"
"Sadece kollarında ölmeme izin ver."
- Why don't you just let me die?
- Neden ölmeme izin vermiyorsun?
How could you just let me die?
Beni nasıl öylece ölüme terk edebildin?
- You should just let me die.
Ölmeme müsaade etmeliydin.
Just let me die in peace.
Bırakın huzur içinde öleyim.
You can't just let me die, Xena. Xena.
Öylece ölmeme izin veremezsin, Zeyna.
Just let me die.
Ölmemi istiyor.
Why can't you just let me die?
Neden ölmeme izin vermiyorsun?
- I want to diieee.... oh, please, just let me die...
- Ölmek istiyorum. Lütfen bırak da öleyim.
Just let me die.
sadece bırak beni öleyim.
- Oh, just let me die!
- Bırakın da öleyim!
You shoulda just let me die.
Bırakın öleyim.
- Just let me die.
- Bırakın öleyim.
You should've just let me die.
Ölmeme izin vermeliydiniz.
- You can't just let me die.
- Beni öylece ölüme terkedemezsiniz.
Oh just let me die!
Yalnızca ölmeme izin ver!
Why don't you just let me die?
Neden ölmeme izin vermiyorsun?
Just let me die. Let me die. Pull!
ÖImeme izi ver sadece. ölmeme izin ver çek ve çek!
No, just let me die.
Hayır, ölmeme izin ver.
Can't you just let me die?
Beni öylece ölmeye bırakamaz mısınız?
Why don't you just let me die?
Bırakın da öleyim!
Just let me die. I want to die
Ölmek istiyorum, karışmayın bana.
You should have just let me die.
Beni ölüme terk etmeliydiniz.
Just let me die!
Bırak öleyim!
Why don't you just let me die?
Neden ölmeme izin vermediniz ki?
Give me one. I'll pay you when I can, only just don't let me die here.
Gücüm yetince sana öderim, sadece burada ölmeme izin verme yeter.
I am looking for an escape just let me give birth to the child then die
Lütfen kaçmama izin ver. Bana acımıyorsan bile çocuğuma acı.
Let me just see her, then I can die in peace.
Bırakın onu bir kez göreyim, sonra huzur içinde ölebilirim.
I wasn't going to let those people die just because your Captain started quoting Federation dogma to me.
Kaptanın bana Federasyon kaidesi okudu diye o insanların ölmesine göz yumamazdım.
I would say let me engender a large amount of money, if it's possible, and then don't just let the money sit there and wither away and die but put it into the sun so it could germinate, blossom and grow.
Mümkünse, büyük meblağda bir paranın oluşmasına vesile olalım ve sonra parayı orada bırakıp, sararıp solarak ölmesine izin vermeden güneşe tutarak filizlenmesini, çiçek vermesini ve büyümesini sağlayalım.
Are you telling me that I should have just let them die?
Sen bana ölmelerine izin vermem gerektiğini mi söylüyorsun?
You want me to just shut up and let you die quietly?
Çenemi tutayım mı? Sessizce mi ölmek istiyorsunuz?
Just like he's gonna let me die. Aren't you, Daddy?
Tıpkı onun, benim ölmeme izin vereceği gibi.
Let me finish. If I die tomorrow, in a month, whatever, I just... I would like to know you have my pen.
Eğer yarın ya da bir ay içinde, neyse işte, ölürsem kalemime senin sahip olduğunu bilmek istiyorum.
Just go away and let me die!
Başımdan git de öleyim!
What do you want me to tell you, John, that it'd been better to let Allison die and just move on with your life?
Sana ne söylememi istiyorsun John? Allison'ın ölmesine izin verip hayatına devam etseydin mi diyeyim?
Just don't let me die in the gutter.
Size ödeyebilirim. Kaldırımda [br] ölmeme izin vermeyin.
They won't let me die just for stealing a car.
Sadece bir araba çaldığım için ölmeme izin vermeyecek insanlar.
You'd let him die just to keep me out?
Onun ölmesi uğruna oyun dışında kalmama izin verir miydin?
Push me and I'll let her die, just so you'll stop annoying me.
Bu yüzden beni sinirlendirmeyi bırak. İşte teorim.
You just gonna let me die?
Ölmeme izin mi vereceksin?
Just let me die, please.
Bırak kendi halimde öleyim, yalvarırım!
Why won't you let me just fucking die?
Neden ölmeme izin vermiyorsun?
Just leave me alone and let me sit here and wait to die.
Beni rahat bırakın ve sandalyemde oturup ölmeme izin verin.
Just tell me that you won't let my wife die.
Ama karımın ölmesine izin vermeyeceğinizi söyleyin.
I actually resented you a lot, while being operated on more than twelve times. Why couldn't you let me just die?
Aslında sana çok gücendim on iki defadan çok ameliyat edildiğim halde niye ölüp gitmeme izin vermedin?
just let it be 17
just let go 57
just let me in 37
just let me know 201
just let it go 244
just let me help you 19
just let me go 210
just let me 104
just let me be 25
just let it out 33
just let go 57
just let me in 37
just let me know 201
just let it go 244
just let me help you 19
just let me go 210
just let me 104
just let me be 25
just let it out 33