Late at night translate Turkish
1,021 parallel translation
Well, late at night when I'm here by myself and things are pretty slow, I...
Pekala, geceleri bazen burada tek başıma kalıyorum ve pek hareket olmuyor...
After all, most women feel rather odd about a proposal of marriage, especially if they hear it once rather late at night and the man's had a few drinks.
Çoğu kadın kendilerine yapılan evlilik teklifi konusunda tuhaf düşüncelere kapılabilir. Özellikle de bu teklif, gece geç vakit oldukça içkili bir erkek tarafından yapılmışsa.
You leave early every morning and return late at night.
Her sabah erkenden çıkıyor ve hep geç dönüyorsun.
What do you do, get up late at night and watch the alarm or something?
Gece yarısı kalkıp alarmın çalmasını falan mı bekliyorsun?
We walked until late at night... looking for a bridge.
Bir köprü buluruz umuduyla gece geç vakitlere.. .. kadar yürüdük.
Barging in on your mother so late at night.
Gecenin bir yarısı annenin evine dalıyoruz.
I enter the Schoenheim church late at night to pray for guidance.
Dua etmek için geç bir vakitte Schoenheim kilisesine giriyorum.
I don't know, but all the girls would talk about it. When Miss Wright visited Miss Dobie's room late at night.
Bilmiyorum, tüm kızlar bunu konuşuyordu Bayan Dobie'nin Bayan Wright'ın odasını ziyaret ettiği akşam...
Mary said that you told her that you saw certain... certain things happen between Miss Dobie and myself late at night.
Mary ona Bayan Dobie ve benim aramda geçen bazı şeyler gördüğünü ve anlattığını söyledi...
No, no, I mean, he wouldn't be annoyed, being bothered with me so late at night?
Demek istediğim, gecenin bu saatinde rahatsız edilmek onu kızdırmasın?
Each taught the other his language and his culture until late at night.
Geceleri geç saatlere kadar her biri diğerine kendi dilini ve edebiyatını öğretiyordu.
Come back to me soon, even late at night.
Ne zaman gelebilirsen gel. Gece yarısı da olsa.
How come you're to be traveling so late at night?
Nasıl oluyor da gecenin bu saatinde yolculuk yapıyorsunuz?
Next, our women will start wandering out late at night... eyes all glassy, bellies filled with God knows what.
Sonra, kadınlarımız geceleri dışarıda olacaklar gözleri camlaşmış, göbekleri tanrı bilir neyle dolu.
Because no wife of mine is going to be working late at night and getting stuck in traffic jams.
Çünkü benim karım gece geç saate kadar çalışıp trafikte sıkışıp kalamaz.
Late at night, man, you get outer space.
Gece geç vakitte uzaydan bile sesler alır.
Old Braun's not allowed to be out so late at night.
İhtiyar Braun'u gece vakti dışarı çıkarmazlar.
She shows up late at night at his parents place.
Gecenin bir saati nasıl böyle çıkagelir.
- It's bad for you late at night.
- Gecenin bu saatinde zararlıdır.
Don't make everything a game, just late at night in that little room upstairs, take care of him.
Her şeyi oyuna çevirme, gece vakti o yukarıdaki küçük odanızda onu rahat ettir.
She always stays out late at night, Sir.
Gece hep geç geliyor.
A wandering spectre out so late at night?
Rajomon Geçidinde gece vakti avare dolaşan bir youkai misin?
Excuse me for calling so late at night
Çok geç vakitte rahatsızlık verdiğim için kusura bakmayın.
Why steal in here late at night?
Gecenin bu vaktinde buraya neden geldin?
It's not too late at night?
Umarım geç bir vakitte rahatsız etmedim.
Where are you going so late at night?
Gecenin bu saatinde nereye gidiyorsun?
If we were at home, I'd be afraid of being seen... even late at night...
Evde olsaydık eğer, böyle gece geç saatte bizi görmesinden korkuyor olurdum.
The second thing is... I've heard about a conversation here late at night. luckily it's thought Anne was there.
İkincisi ise : Gece geç vakit bir konuşmaya kulak misafiri oldum Anne da oradaydı ama kendisi orada olmadığını iddia ediyor.
Who is it? So late at night!
Kim o?
It's late at night... the stage is dark.
Evet. Gece geç saatlerde... Sahne karanlıktı.
Why are you walking alone so late at night?
Gecenin bu geç vaktinde neden yalnız yürüyorsunuz?
No need not to speculate what your hero was doing behind the doors... late at night when you couldn't sleep.
Gece geç saatte sen uyuyamazken kahramanının kapılar ardında ne yaptığını tahmin etmeye gerek yoktu.
It's the name of a man who... who's only been to the office once or twice, late at night, when nobody else is there.
Büroya sadece bir ya da iki kez gelmiş olan... olan bir adamın adı, gece geç saatlerde kimse yokken gelmişti.
I'm awfully sorry to get you so late at night...
Sizi bu saatte aradığım için çok üzgünüm. Saatiniz kaç?
I've seen your light on late at night.
Gece geç saatlere kadar ışığını görürdüm.
Receiving callers late at night.
Geceleri geç saatlerde konuk kabul etmeler.
Those guys, you pick them up late at night, they pass out in the cab. You schlep them upstairs, you undress them, you put them to bed.
Bu herifler geceyarısı, kendinden geçmiş bir halde taksi çağırırlar, onları sürükleyerek merdivenlerden çıkarırsınız üstlerindeki kıyafetleri çıkarıp, yatağa yatırırsınız.
One time, I dressed up in my brother's clothes... very late at night, after everyone was asleep.
Bir keresinde erkek kardeşimin kıyafetlerini giymiştim. Gece yarısı, herkes uykudayken.
It's late at night, boss.
Çok geç oldu, patron.
And, uh, you're upstairs watching TV late at night in bed got the dog with you, got the light on, you're reading, talking to each other, you got half of a Pepsi there, some Doritos, man,
Evde köpeğinizlesinizdir geç bir saatte eşinizle falan odada yatağınızda uzanmış televizyon izliyorsunuzdur, konuşuyorsunuzdur. Yarım şişe Pepsi, biraz Doritos vardır.
Same situation, late at night, you're with your person, you're with your dog in the bedroom, television's on, the lights are on, you're talking, still got some Pepsi left,
Aynı şekilde gece vakti eşinizle yatak odasındasınızdır, köpeğiniz yanınızdadır televizyon, ışıklar açık sohbet ediyor olursunuz.
He looks at it, late at night.
Gece uzun uzun ona bakıyor
And when we got back late at night... you'd be lying wide awake... in your bed.
Gece geç vakit döndüğümüzde yatağında, uyanık bekliyor olurdun.
Between the late-show at night and Dave Garroway in the morning, it seems like there ain't much time.
Gece geç vakitte çıkan şovlarla, Dave Garroway'in şovu arasında beraber olmaya pek vakit kalmıyor galiba.
Eleven at night is very late
Buluşmak için geç bir saat.
Though you were very irritated. Nikodim Fomich met you very late last night at the house ofthe man who was run over by the horses.
Nikodim Fomiç, sizinle dün gece geç saatlerde at arabasının altında kalan adamın evinde karşılaşmış.
It happens to me sometimes when I pray especially late at night.
Özellikle gece geç saatte dua ettiğimde mumlar titreşiyor ve sönüyor. Bu bazen bana da oluyor.
Forgive us to disturb you at this late hour, we'd like to pass the night here.
Bu kadar geç bir saatte sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm ama bu gece kalmak için bir oda arıyorum.
I'm a little worried to see you at my home so late in the night.
Gece geç saatte seni evimde görmek beni biraz endişelendirdi açıkçası.
How late you were at the Institute last night.
Dün gece geç saatlerde Enstitüdeydin.
At the late-night
Geç Saatler
at night 511
night 2638
nightmare 102
nights 96
nightingale 38
nighty 93
nightmares 72
nighter 122
nighthorse 18
nighty night 21
night 2638
nightmare 102
nights 96
nightingale 38
nighty 93
nightmares 72
nighter 122
nighthorse 18
nighty night 21
night and day 58
nightcap 16
night shift 20
nightclubs 16
night moves 16
nighters 22
night stands 48
night vision 17
night after night 65
night kiss 26
nightcap 16
night shift 20
nightclubs 16
night moves 16
nighters 22
night stands 48
night vision 17
night after night 65
night kiss 26
night before last 19
night stand 201
night thing 23
night sweats 22
night night 30
late night 66
late teens 23
late last night 47
late afternoon 18
late for what 26
night stand 201
night thing 23
night sweats 22
night night 30
late night 66
late teens 23
late last night 47
late afternoon 18
late for what 26