English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Leave them alone

Leave them alone translate Turkish

675 parallel translation
They'll end up breaking up if I just leave them alone.
- Bırakırsam ayrılacaklar.
Nothing would suit me better than to leave them alone.
Hiçbir şey onları rahat bırakmak kadar işime gelmez.
I would always leave them alone in despair.
Onları çaresizlikleri ile yalnız bıraktığımı iddia ederlerdi.
Leave them alone.
Onları yalnız bırakın.
Leave them alone!
Elleme!
Come on, old timer, let's leave them alone.
Hadi gel, onları yalnız bırakalım.
We leave them alone too.
Biz de onları rahat bırakıyoruz.
We can not leave them alone.
Onları yalnız bırakamayız.
- Can't you leave them alone?
- Onları neden yalnız bırakmıyorsun?
They won't charge if we leave them alone.
Rahat bırakırsak saldırmazlar.
Leave them alone.
Yalnız bırakın onları.
Others leave Boy and Tarzan alone, Tarzan leave them alone.
Diğerleri Çocuk ve Tarzan'ı rahat bırakmak, Tarzan da onları rahat bırakmak.
Leave them alone.
Canları cehenneme!
I'll leave them alone, I promise.
Onları rahat bırakacağıma dair söz veriyorum.
The Japs wouldn't leave them alone that long.
Japonlar onları o kadar yalnız bırakmazlar.
I think we should leave them alone.
Bence onları yalnız bırakmalıyız.
Leave them alone.
Onları kendi hallerine bırak.
Leave them alone.
Dokunmayın onlara!
Leave them alone.
İnsanları rahat bırak.
No. Leave them alone.
Hayır, bırak yapsınlar.
Please, Papa! Leave them alone.
- Hayır, yalvarırım baba.
- Come on, leave them alone.
- Bulaşma adamlara.
Leave them alone.
Onları bırak.
They thrive on DDT, so I leave them alone.
DDT'ye karşı başarıılı oluyorlar, bu yüzden onları rahat bırakıyorum.
Leave them alone!
Rahat bırak onları!
Leave them alone.
Açma.
And leave them alone to their troubles.
Ve onları dertleriyle başbaşa bırakacağım bir gün.
I can't leave them alone for a month.
Onları bir ay boyunca yalnız bırakamam.
I cannot leave them alone.
Onları yalnız bırakamam.
To send children to the war and to leave them alone. They don't have any conscience.
Çocukları savaşa gönderiyorsunuz ve sonra onları yalnız bırak diyorsunuz!
No, leave them alone!
Hayır, onları kendi haline bırak!
Leave them alone.
Onları yalnız bırak.
No, Nancy, leave them alone.
Hayır, Nancy, onları rahat bırak.
- They're women, maybe you'd better leave them alone.
- Onlar kadın, onları kendi haline bırakman daha iyi.
I can't leave them alone, not after the other night.
Geçen akşamdan sonra bir başlarına bırakamam onları.
- Leave them alone, I'll pick them up.
- Bırak onları, ben toplarım.
She tried not to leave them alone and suggested a ride.
Catherine onları yalnız bırakmaktan kaçınıyordu. Birlikte arabayla gezmeyi önerdi.
You leave them alone, they leave you alone.
Sen dokunmazsan onlar da sana zarar vermez.
We agreed to leave them alone.
Başbaşaydılar ve konuşmamış mıydık...
Well, leave them alone from now on.
Bir daha ellemeyin.
Zorba, leave them alone!
Zorba, onları rahat bırak!
But Tarzan is such a juju to them they leave us alone.
Tarzan onlar için juju ve bize dokunmuyorlar.
If you just squeeze them and then leave them alone.
Böğürtlenleri ez ve dinlendirmeye bırak.
I tried to leave the church twice to look for them, but the others are afraid to let me go alone.
Onları aramak için kiliseden iki kez çıkmaya çalıştım ama diğerleri beni yalnız gönderme konusunda endişeliydi.
Dirty shame they won't leave them alone.
Peşlerini bırakmıyorlar, bu utanç verici.
We can't leave you to face them alone. Come with us.
Seni onlarla yalnız karşılaşmaya bırakamayız.
Roger told them to leave him alone.
Roger onalara kendisini rahat bırakmalarını söylemiş.
And leave them cockroaches alone.
Hamam böceklerini rahat bırak.
Leave them alone!
Bırakın bu lanetliyi kendi haline! - Haydi!
Leave them drums alone.
Bateriyi rahat bırak.
- Leave him alone, Lennon... or I'll tell them all the truth about you. - You wouldn't.
- Onu rahat bırak Lennon yoksa onlara seninle ilgili bütün gerçeği söylerim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]