English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Leave us alone

Leave us alone translate Turkish

1,814 parallel translation
They said all they wanted was some information and they would leave us alone.
Tek istediklerinin biraz bilgi olduğunu söylemişti, sonra bırakacaklardı.
They're never gonna leave us alone.
Bizi asla rahat bırakmazlar.
Leave us alone.
Bizi yalnız bırakın.
Why don't you people just leave us alone?
Niye bizi rahat bırakmazsınız ki?
Why can't you just leave us alone?
Neden bizi rahat bırakmıyorsunuz?
- Ok, I don't mean to be rude, but unless you're a doctor or a family member, you need to leave us alone.
- Kabalaşmak istemem ama eğer doktor veya aile bireylerinden biri değilseniz, burayı terketmenizi isteyeceğim.
And all we say is, " Please, at least leave us alone in our living rooms.
Ve tek söylediğimiz : " Lütfen, bari bizi oturma odalarımızda rahat bırakın.
Let me have my toaster and my TV, my steel-belted radials and I won't say anything. Just leave us alone. "
Bana sadece tost makinemi, televizyonumu, çelik radyatörümü bırakın size hiçbir şey söylemem.
- I want it to leave us alone.
- Bizi rahat bırakmasını istiyorum.
You can't leave us alone here.
Bizi burada yalnız bırakamazsın.
Leave us alone.
Bizi yalnız bırak.
Leave us alone.
Bizi rahat bırak.
Leave us alone.
Rahat bırakın bizi.
No, but I'm gonna give you a big beat down... if you don't leave us alone.
Büyük bir limanı var. Balık avlamak için büyük alanlar var.
Leave us alone, we don't want.
Şimdi parti zamanı.
Leave us alone!
Bizi yalnız bırak!
Please leave us alone, Agha.
Lütfen bizi rahat bırak, Ağa.
Please, leave us alone!
Lütfen bizi rahat bırak!
- Just leave us alone!
- Kendi halimize bırakın bizi.
Oh, God, leave us alone.
Tanrım, bizi rahat bırakın.
Why can't you just leave us alone? Why won't you?
Ne artık bizi rahat bırakmıyorsun?
Johannes, leave us alone. You'll get a treat later.
Johannes, çık dışarı, seninle sonra görüşeceğiz.
Leave us alone!
Bizi rahat bırak!
- Just leave us alone.
- Bizi yalnız bırak.
Just leave us alone, okay?
Bizi rahat bırak, olur mu?
Well... They never leave us alone.
Aslında... bizi hiç yalnız bırakmıyorlar.
Please leave us alone, we don't want you here.
Lütfen bizi yalnız bırak, seni burada istemiyoruz.
- You're happy? - Leave us alone.
Mutlu musun?
Hey, she said no, so... if you don't mind, could you leave us alone?
Hey, hayır dedi. Sakıncası yoksa bizi yalnız bırakır mısın?
What we're doing is completely legal, you just leave us alone?
Burada yaptığımız şey tamamen yasal. Neden bizi yalnız bırakmıyorsun?
Please leave us alone.
Bizi yalnız bırakır mısınız lütfen.
It's not going to leave us alone, is it?
Bizi yalnız bırakmayacak değil mi?
Leave us alone, Pei.
Bizi yalnız bırak, Pi.
Leave us alone.
- Bizi yalnız bırak.
Melissa, leave us alone, will you?
Melissa, bizi yalnız bırak.
Now leave us alone, please.
Şimdi bizi yalnız bırakın, lütfen.
Would she leave us alone?
Bizi rahat bırakacak mı?
They won't leave us alone, until they have her.
Onu alana kadar durmayacaklar.
The beast will leave us alone tonight.
Canavar bu gece bizi rahat bırakacak.
Won't you leave us alone, Brett?
Bizi bize bırakır mısın, Brett?
Leave us and our religion alone!
Bizi de dinimizi de rahat bırak!
And leave us the hell alone.
Ve bizi rahat bırak.
He asked us to leave you alone with him.
Seni kalabalıktan biraz uzaklaştırmak istedi.
Deal with your own fuckin'problems and leave us the hell alone!
Kendi işinle ilgilen! Bizi rahat bırak!
You're not gonna leave us on this island alone.
Bizi bu ada tek başımıza bırakıp gidemezsin.
Alone... don't leave without us.
Bizsiz gitmeyin.
Then why don't you just go home and leave us all alone?
Öyleyse, neden evine dönüp bizi rahat bırakmıyorsun?
Leave us all alone.
Uğraşma bizimle.
So, Corey, you think you could leave the three of us alone for a little bit?
Peki, Corey, çok az da olsa üçümüzü yalnız bırakabildiğini düşünüyor musun?
- They want us to leave him alone for now.
- Efendim? - Şimdilik onu yalnız bırakmamızı istiyorlar.
Arkad claims to have the means to stop them and he says he'll help us if you leave him alone.
Arkad onları durdurmanın yolunu biliyor ve onu yalnız bırakırsak yardım edecek.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]