English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ L ] / Leave me here

Leave me here translate Turkish

2,104 parallel translation
You can't leave me here.
Beni burada bırakamazsın.
Do not leave me here.
Beni burada bırakma.
! You can't just leave me here!
Beni burada böylece bırakamazsın!
Don't leave me here alone with him! Please! All right, Divsie.
Lütfen beni onunla yalnız bırakma!
She was wrong nothing when we went. - You can not leave me here.
Beni burada bırakamazsınız.
Are you seriously going to leave me here, just like that?
Beni burada öylece bırakacak mısın?
Whoa. you're just gonna leave me here?
Beni burada mı bırakacaksın?
So y'all just get to go hunting and get drunk and leave me here by myself?
Yani birlikte ava gidip sarhoş olup beni burada bir başıma bırakacaksınız. Hayır, hayır.
So... so, what? Huh? You're just gonna... you're gonna leave me here forever?
Ne yani beni burada sonsuza kadar bırakacak mısınız?
Just leave me here with these frosh all by myself.
Git tamam mı? Beni bu çömezlerle tamamen
You can't leave me here. Leave me out of it, remember?
- Beni karıştırma, hatırladın mı?
Leave me here, you go away!
Beni bırak, git, git!
Leave me here, brother.
Bırak... Bırak... Bırak kardeşim.
I am shaking, leave me here.
Titriyorum, bırak. Beni bırak, git.
Please, you can't leave me here like this with him.
Lütfen beni burada onunla bu şekilde bırakma.
Why do you such good care of that car while you leave me here all alone?
Beni burada yapayalnız bırakırken, neden arabanın üstüne titriyorsun bu kadar?
Please don't leave me here!
Lütfen beni burada bırakma.
Leave me here.
Bırak beni burada.
- No, don't leave me here!
- Hayır, beni burada yalnız bırakma!
You can't leave me here!
Beni burada bırakamazsın!
Just leave me here.
Bırak beni git.
Milo, don't you dare leave me here like this.
Milo, sakın beni burada bırakayım deme.
- Stay here. No, don't you leave me here, Milo.
Beni burada bırakma, Milo.
Do not leave me here.
Beni yalnız bırakma!
You can leave me here.
Bırak burada beni.
Now you want to fly away and leave me here?
Şimdi kaçıp gitmek ve beni burada bırakmak mı istiyorsun?
Don't leave me here, Lope.
Beni bırakma, Lope.
And leave me here?
Beni burada mı bırakacaksın?
He won't just leave me here alone.
Beni burada yalnız bırakmayacaktır.
Okay, everyone, please bear with me until we can be sure that when we do leave here, we're not taking anything with us but the gift bag.
Tamam millet. Buradan ne zaman ayrılacağımıza karar verene kadar lütfen burada kalın. Yanımıza hediye paketinden başka bir şey almıyoruz.
Are you ready to try another strategy or do you want me to leave you in here?
Başka bir strateji denemeye hazır mısın yoksa seni burada bırakmamı mı istersin?
Either leave me with tools here or make up your damn mind.
Ya bırak beni burada ya da kararını ver.
You can not leave me here.
- Beni burada bırakamazsınız.
Here's the address where they want me to leave the truck.
İşte kamyoneti bırakmanı istedikleri adres burada.
Don't look at me - - The eye candy here can't leave the house Without spending 20 minutes in front of the mirror.
Şu çekici şey aynanın önünde 20 dakika vakit geçirmeden evden çıkamıyor.
For God's sake, Munis, please don't leave me alone here!
Munis, Allah aşkına, bırakma beni burada.
And we will sit down like a family As we do every year, or i will leave here, And you will never hear from me again.
Ve her yıl yaptığımız gibi oturup ailecek yemek yiyeceğiz ya da ben giderim ve bir daha benden haber almazsınız.
Get me out of here and leave the guy to me.
Sen beni buradan çıkar o adamı bana bırak.
You tell me the targets, I leave you here to die.
Bana hedefleri söyle, burada ölmene izin vereyim.
If I'm not here in five minutes, leave without me.
Beş dakika içinde gelmezsem, bensiz gidin.
What Ron wants to do is leave here right now. Go to the sleaziest motel in town and wrap himself around me like a coiled snake.
Ron'un şu an istediği tek şey burayı anında terk edip kasabanın en pespaye moteline gitmek ve bir yılan gibi üzerime dolanmak.
Here is that she wanted me to leave you.
Bu yüzden seni terk etmesi için benden rica etti.
You're gonna leave your car here and ride with me.
Arabanızı burada bırakıp benimle gelmeniz gerekecek.
I'm not here right now, so please leave me a message.
Şu anda evde yokum. Lütfen mesaj bırakın.
Sonja, if I were to leave from here... Would you come with me?
Sonja, buradan ayrılacak olsam benimle gelir miydin?
Well, don't be surprised if you find me crammed into your luggage - when you leave here. - I wouldn't be.
Buradan giderken beni bavullarınıza kıvrılmış bir halde bulursanız şaşırmayın.
You want to leave that beer cooler here with me?
Bira soğutucusunu burada bırakmaya ne dersin?
- Messer. Don't leave me in here.
- Messer, beni burada bırakma.
Leave me out of here!
Leave me out of here!
Just leave me alone and get out of here.
Rahat bırak beni ve git buradan. Hayır.
Don't leave me out here alone.
Bana yalnız olmadığımı söyle.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]