Million bucks translate Turkish
758 parallel translation
You cheated me out of a million bucks, Schmitz.
Bana bir milyon dolar kazık attın Schmitz.
I'll give a million bucks to be alone with you for a little while, honey.
Birazcık seninle birlikte yalnız kalmak için bir milyon dolar veririm, tatlım.
That letter 1 opened was worth about a million bucks.
Açtığım o mektubun ederi neredeyse bir milyon dolardı.
Somewhere a guy is walking into 20 million bucks.
Bir yerlerde adamın teki 20 milyon dolara konuyor.
It's always those kind that have a million bucks salted away.
İşte her zaman böyle tiplerin birikmiş milyon dolarları vardır.
If he's got a million bucks salted away, I'll bet he's forgotten where he put it.
Eğer birikmiş milyon doları varsa, eminim, nereye koyduğunu unutmuştur.
Don't she look like a million bucks?
Bir milyon dolar gibi değil mi?
Yipe! They've got pictures there worth a million bucks.
Orada milyon dolarlık tablolar var.
There's a million bucks riding on my back!
Ortada bana bağlı olan milyonlarca dolar var!
Quit worrying about guns... and dead females, and missing ones... and that million bucks you want to marry.
Silahlar için endişelenmeyi bırak... ölü kadınlar, kayıp kadınlar ve evlenmek istediğin milyonlar için de.
The girl I like won't be editing a string of crime magazines... or looking for a quick million bucks... or trying to hang a murder on another woman.
Hoşlandığım kız, bir dizi kanlı dergiye editörlük yapıyor olmayacak ya da kolay yoldan elde edilecek milyon dolarların peşine düşüp başka bir kadının üzerine cinayet yıkmaya çalışmayacak.
I was born that way, like a man with two heads Or a dope with a million bucks.
Bu şekilde doğmuşum, iki kafalı bir adam gibi ya da bir milyon dolarlı bir budala gibi.
Eighty million bucks?
50 milyon dolar?
That song, they tell me it made a million bucks for the fella who wrote it.
Bu şarkının onu yazan adama 1 milyon kazandırdığını söylediler.
Stake we're going for is about a half a million bucks, cash.
Ele geçirmeye çalıştığımız meblağ yaklaşık yarım milyon dolar, nakit.
Over a million bucks.
Bir milyondan fazla.
If you were for sale, I could get a million bucks for you from any foreign government.
Eğer satılık olsaydınız, hükümetler sizin için milyonlarca dolar verirdi.
You'll publish your novel, make a million bucks, marry a movie star. - - And live with your conscience. If you have any.
Ama sen kitabını bastıracak, milyonlar kazanacak, bir starla evlenecek ve vicdanınla baş başa kalacaksın.
He's just worth a half a million bucks to me. Tax free.
O bana göre sadece yarım milyon dolar değerinde, vergisiz.
A beautiful girl who loved me, just inherited a hundred million bucks?
Beni seven güzel bir kızın milyonlarca dolarlık servetin tek varisi olması mı?
There's a million bucks in Toro.
Toro bir hazine.
That horse is worth a quarter million bucks.
O at çeyrek milyon değerinde.
Lois and her lovely 600 million bucks.
Lois ve onun tatlı 600 milyon doları.
If I come right out and accuse her without any evidence, she can slap a libel suit on us for a million bucks.
Hemen çıkar da hiçbir kanıt olmadan onu suçlarsam, bir milyon dolarlık iftira davasını yüzümüze çarpar.
Then you have no alternative but to give up this dreary little business with Shelley and go back to your loving wife and her half million bucks.
O zaman Shelley ile olan bu tatsız küçük işi bırakmak ve sevgili eşine ve onun yarım milyonuna dönmekten başka seçeneğin yok.
With 50 million bucks.
Elli milyon dolar ile birlikte.
He did everything to keep you away from his daughter, but she'll inherit a million bucks, so you just moved in.
Seni kızından uzak tutmaya çok çalıştı, fakat kız milyonların mirasçısı ve sen tabii buraya taşındın.
- A million bucks ain't no secret.
- Bir milyonun gizli bir tarafı yok.
A million bucks apiece.
Adam başı bir milyon.
For one million bucks... pick a card.
Bir milyon dolar için... Bir kart seç.
18 million bucks.
18 milyon dolarcık.
And you owe me one million bucks.
Ve bana bir milyon dolar borcun var.
Supposed to have gotten away with over a million bucks, left the other guys holding the bag.
Bir milyon dolardan fazla parayla kaçmış elinde çantayla diğer adamları bırakmış.
Now, if I had a half a million bucks, I wouldn't have to run.
Şayet bir milyon dolarım olsaydı, o zaman koşturmak zorunda kalmazdım.
- For a million bucks.
- İşin ucunda 1 milyon var.
And a missing million bucks.
Ve kayıp 1 milyon dolar.
Her secret is that she's making half a million bucks a year and she still collects alimony from me, in my present reduced circumstances.
Sırrı, yılda yarım milyon kazanıp, şu anki zor durumumda bile hala benden nafaka alıyor olması.
Sure you can, if you wanna blow a million bucks.
Bir milyon doların uçup gitmesini istiyorsan hareket ettir tabii.
He's not even 30 and he's made over a million bucks.
Ted 30 yaşında bile değil ama 1 milyon $ kazandı!
They estimate he siphoned off about two million bucks while operating their wire service.
Para işlerine bakarken... iki milyonu cebe attığına inanıyorlar.
Even if you reach the treasure how long do you think you'll stay alive with 3 million bucks?
Değmez. Hazineye ulaşsan bile üç milyonla ne kadar süre yaşayacağını sanıyorsun?
What does a guy with four million bucks... want with two million more?
4 milyon doları olan bir adam 2 milyon dolar daha niye ister ki?
Either Rudy or McCoy's got a half a million bucks.
Ya Rudy, ya da... McCoy'da yarım milyon papel var.
Think how many times you gotta wet your thumb to count a million bucks.
1 milyon papeli saymak için parmağını kaç kez ıslatacağını düşün.
Well, I tell you, I feel like a million bucks.
Sonra da kendimi çok iyi hissettim.
If there was, I would patent it myself, make a million bucks, win the Nobel Prize and retire.
Olsaydı, patenti kendim alıp servet yapar,... Nobel'i de kazanır, emekli olurdum.
Anybody offering a million bucks to solve a crime that ain't happened has lost more upstairs than hair.
Islenmemis bir suçu çözene 1 milyon veriyorsa, kafasïnda saçtan baska seyler eksik.
AIJolson made a million bucks lookin'like that.
AI Jolson böyle görünerek milyon dolar kazandı.
That's 140 million bucks the Japs won't get.
Burada Japonların ele geçiremeyeceği 40 milyon dolar var,
You just cost us a quarter of a million bucks.
Çeyrek milyon dolara mal oldun bize.
We had our hands on over a million, he gets knocked off picking'up a few bucks to eat on.
1 milyon dolarımız vardı ama herif 5 kuruş için bok yoluna gitti.
bucks 2101
bucks an hour 52
bucks each 23
bucks a pop 43
bucks for it 18
bucks a month 32
bucks a day 18
bucks a week 35
millie 548
million 4041
bucks an hour 52
bucks each 23
bucks a pop 43
bucks for it 18
bucks a month 32
bucks a day 18
bucks a week 35
millie 548
million 4041
millions 178
millionaire 40
millicent 40
millionaires 17
million years ago 118
million worth 18
million people 107
million won 77
million dollars 237
million in cash 35
millionaire 40
millicent 40
millionaires 17
million years ago 118
million worth 18
million people 107
million won 77
million dollars 237
million in cash 35