English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / More specifically

More specifically translate Turkish

243 parallel translation
You admit you killed 11 people. More specifically...
11 kişiyi öldürdüğünüzü kabul ediyorsunuz.
More specifically, the conversion of lead into uranium.
Daha ayrıntıya girersek, kurşunun uranyuma dönüştürülmesi.
More specifically, to save your life.
Daha net olursak, hayatınızı kurtarmak için.
Or, more specifically, one matter, the other, antimatter.
Ya da açıklamak gerekirse, biri madde, diğeri karşıt madde.
More specifically, your opposition to the cover story created to give the impression of an epidemic at the base.
Daha açık konuşmak gerekirse, paravan bir hikayeye karşı olmanız üsde bir salgın olduğu yolunda söylentiler doğmasına yol açtı.
But, more specifically, you should never pull this hand-operating lever to the rear.
Ama özellikle, elle çalışan bu manivelayı geriye... -... çekmemelisiniz.
More specifically, he is the leader of the rats.
Daha çok sıçanları lideridir diyebiliriz.
More specifically and to the point, you gentlemen cannot.
Daha doğrusu, siz baylar veremezsiniz.
- Fatherhood, more specifically.
- Babalık, net konuşmak gerekirse.
And more specifically, senior associate Andrew Beckett.
Ve özellikle de, tecrübeli arkadaşımız Andrew Beckett.
More specifically, I was hopin you would give us a finger.
Daha açıkçası, bizim için parmağını kımıldatmanı bekliyordum.
Love for nature that is too broad, should be made more specifically.
Doğa aşkı denilen tanım çok geniştir, spesifiğe edilmesi gerekir.
- Sexual harassment, more specifically Denny.
Ceza belirleme, gelecek Salı, saat 9.00. Hiçbir şey deme.
Whereas we thought of hydrogen bombs as being absolutely unlimited in what the yield could be and more specifically, we thought of the hydrogen bomb as being a thousand times as big as atomic bombs, just as atomic bombs had been
Oysa ki hidrojen bombalarını etki bakımından sınırsız görüyorduk. Daha spesifik olmak gerekirse hidrojen bombasının atom bombasından bin kat daha etkili olduğunu düşünüyorduk.
More specifically, I'm a neuro-psychiatrist, and I find it fascinating
Daha doğrusu piskoloğum umarm bunu itici bulmazsın.
To answer your question more specifically :
Sorularınızı daha açık yanıtlamak için :
More specifically, we coded for the presence of two muscle actions :
Özellikle iki kas hareketinin varlığını belirlemeye çalıştık.
Or more specifically, do you wanna have dinner with me tomorrow night?
Bir de acaba yarın benimle yemeğe çıkabilir misin?
But more specifically, lectin.
Ama özellikle, lektinin.
More specifically, Shax, who is The Source's assassin.
Daha spesifik olursak, Shax, Kaynak'ın suikastçısı.
Blood. More specifically, normal T-cell antibodies.
Daha doğrusu kanın normal "T" hücresi antikorları.
There's also a deluxe model with extra features... designed to personalize your kit even more specifically for your needs.
Bir de içinde ekstra malzemeler olan lüks bir modelimiz var.
Would you care to more specifically identify yourself?
- Ben mi? Kendinizi daha etraflı olarak tanıtmak ister misiniz?
More specifically, crystallized calcium fluoride.
Daha belirleyici olursak, kristalleşmiş kalsiyum florid.
I also found organophosphates, more specifically, disulfoton.
Ayrıca böcek öldürücü buldum, daha açık bir şekilde, disulfoton.
More specifically, of Volando and Colorado Maduro.
Markası da Volando Colorado Maduro. Puro tütünü mü?
Once upon a time, or more specifically, at the dawn of time, god, lower-case G, was "getting busy" with creation, as kids these days say.
Evvel zaman içinde, ya da daha doğrusu, zamanın başlangıcında, tanrı, küçük T, yaratmakla zamanını geçiriyordu, o günlerde söylendiği gibi.
More specifically, it's affecting his sleep.
Biraz kesin söylersek, bu durum uykusunu etkiliyor.
And more specifically, I wouldn't want anything to get any bigger.
Yani, bir şeylerin büyümesini istemem.
My conversation with Miranda brought me back to reality. Or, more specifically, the people who want us to live in it.
Miranda'yla konuşmam, beni gerçekliğe geri getirdi, ya da, o gerçeklikte yaşamamızı isteyen insanlara.
The Ks and the nines tell you it's, more specifically, Dog Beach.
K'ler ve 9'lar da Köpek Plajı olduğunu belirtiyor.
- More specifically, Denny.
Özellikle Denny adına.
Carbon. More specifically, carbon steel that's been subjected to high temperatures, giving it its spherical shape.
Daha kesin söylemek gerekirse, karbon çeliği.
More specifically, forniphilia, the art of human furniture.
Özellikle daha çok, forniphilia, insan mobilyasının sanatı.
That would be me, or more specifically, my patient's insides all over me.
Daha doğrusu hastanın salgılarının üzerime sıçramasından doğan koku.
More specifically, why you denied it.
- Ve neden reddettiğiniz.
More specifically, Afrikaners.
Daha açık bir ifadeyle, Afrikancılar.
More specifically, to private individuals and organizations situated in the United States, linked to fundamentalist activity.
Daha belirli bir biçimde ABD'de yerleşmiş olan bazı özel kişiler ve kurumlar, köktendinci hareketlerle bağlantılı.
What's your point? Yes, I was just looking at your overall photos, more specifically, this one with the pillows.
Senin ayrıntıIı fotoğraflara bir göz atıyordum, özellikle... yastıkların olduğu.
or, more specifically... your brother's?
Ya da, daha da belirginleştirirsek erkek kardeşininkini?
More specifically, it was Uncle Bebo's Bear Attractant.
Hatta buna, Bobo amcanın ayı çekeri deniyor.
More specifically, I believe he was avoiding one or both of these people, making a very specific effort not to shoot at them.
Daha açık belirtmek gerekirse, bence bir ya da iki kişiyi vurmaktan sakınıyordu, onları vurmamak için özel bir çaba sarfediyordu.
A book was recently published on the German colonies, in which it was specifically stated that one advantage of possessing duelling scars was that native Africans look with more respect upon white men who bear them.
Alman kolonileri üzerine yeni çıkmış bir kitapta özellikle belirtildiği gibi düello yaraları taşımanın avantajlarından birisi de Afrika yerlilerinin, yaraları olan bir beyaz adama olmayandan daha büyük bir saygıyla bakmaları.
But second, and more importantly, she wants to marry a title, specifically mine.
İkincisi, ve en önemlisi, ünlü biriyle evlenmek istemesi - özellikle benle.
The shampoo specifically said, "No more tears."
Özellikle bu şampuanda "Göz yakmaz" yazıyordu.
It's more like an idyllic version of Earth, as though it were created specifically for us.
Daha çok Dünyanın durağan bir versiyonu gibi, sanki özellikle bizim için yaratılmış bir yere benziyor.
But first, tell the guard to escort you to Engineering that we need more equipment- - specifically, a type - 3 isolinear emitter.
Ama ilk önce, muhafıza söyle, ihtiyacımız olan, daha fazla ekipman için, Makine Dairesi'ne kadar sana eşlik etsin- - özellikle tip-3 eş doğrusal yayımlayıcı.
More specifically, a gorilla.
Bir goril.
More specifically, lard.
Daha açık olmak gerekirse o domuz yağı.
- More specifically?
- Daha açık söyle.
Aouch! From there we move on to more lubricated * * *, specifically bananas.
Buradan daha kaygan cankurtaran simitlerine geçiyoruz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]