English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / More to the right

More to the right translate Turkish

623 parallel translation
A little more to the right.
Bir parça sağa doğru.
Scratch me Henriette Not there, more to the right
Arkamı kaşı Henriette. Orası değil. Biraz sağa.
A little more to the right.
Biraz daha sağa.
We should bear more to the right.
Biraz daha sağa yönelmeliyiz.
You should see Enoshima Island from there... a little more to the right, near the station.
Oranın biraz sağ tarafından baktığınızda Enoshima Adası'nı... görmeniz lazım. İstasyonun hemen yanından.
Now, a Iittle more to the right.
- Şimdi biraz daha sağa
Positions, gentlemen, positions - a little more to the right, please, that's it...
Pozisyonunuzu alın, baylar... Biraz daha sağa, lütfen.
A bit more to the right.
Biraz daha şöyle gelin.
- I play more to the right side.
- Sağ tarafta daha çok oynarım.
More to the right.
Biraz daha sağa.
A bit more to the right!
Biraz sağa doğru!
More to the right.
- Sağa.
A bit more to the right, Alex.
Birazcık daha sağa, AIex.
More to the right.
Sağa daha fazla.
Just a little... More to the right.
Biraz daha... sağ tarafa.
A little more to the right.
Sa? a Biraz daha. Evet.
You rotate it a little more to the right.
Biraz daha sağa çevir.
You paid us more than if you'd told the truth and enough more to make it all right.
Gerçegi söyleseydiniz o kadar para vermezdiniz. O parayi bizi ikna etmek için verdiniz.
I'd fire you if I didn't know you'd go right over to more money at the Prudential.
Daha yüksek bir maaşla Prudential'da çalışmaya başlayacağını bilmesem seni kovardım.
Now you run on home to your mother, and tell her tell her everything's all right and there aren't any more guns in the valley.
Şimdi eve git ve ona herşeyin yolunda olduğunu ve ovada artık silahların olmayacağını söyle.
- I have the right to do more than that.
Bundan daha fazlasını yapmaya da hakkım var.
Seek no more, You've come to the right place,
Artık aramayın. Doğru yere geldiniz.
Don't the police have a right to interrogate a suspect any more?
Polisin artık zanlıları sorgulama hakkı yok mu?
Just because I loved John more than I loved you, didn't give you the right to murder him just to punish me!
John'u senden fazla sevmiş olmam beni cezalandırmak için onu öldürmeni gerektirmezdi!
To the right. A bit more.
Biraz daha sağa.
But if you want to know more about him, I know the right man.
Onun hakkında daha çok şey öğrenmek istiyorsanız, doğru kişiyi tanıyorum.
- What! We haven't the right to amuse ourselves any more?
Ne var yani, eğlenmeye hakkım yok mu?
So the right-thinking women of the Parisian bourgeoisie decided to form a committee to entertain our valiant soldiers, to provide them with a more pleasant view.
Bu yüzden Paris'li burjuva sınıfının sol görüşlü hanımları yiğit askerlerimizi eğlendirmek, onlara daha güzel bir manzara sağlamak adına bir komite oluşturdular.
And that is not even to mention the main laboratory building right over there, where 2,000 more employees toil away like merry little gnomes.
Tabii ki ana laboratuvar binası buna dahil değil. İşte şuradaki, 2000 kadar sıkıntıdan patlayıcılarla oynayan çalışanı ile.
Doesn't a man who's ready to give up his life just to make cursed contact in order to know more about it have the right to get drunk?
Daha fazlasını bilmek için kurulacak lanetli bir "temas" uğruna canından vaz geçmeye hazır bir adamın sarhoş olma hakkı yok mudur?
But I am jealous of the right of every citizen... to call to the attention of his or her government... examples of how the public money can be more effectively spent... for the benefit of the American people.
Ama her vatandaşın hükümetininin... kamu parasını Amerikan halkının menfaatine... daha etkin nasıl harcayaracağı konusunda vereceği örnek gösterme hakkınını titizlikle korurum.
We're gonna need at least five Monday, maybe more to do the job right.
Pazartesi günü en az beş taneye ihtiyacımız olacak, belki daha fazlasına.
In theory, you have the right to two more attempts, no sooner does the game appear lost than you scoop up all the cards, shuffle them once or twice, and deal them out again for another attempt.
Kural olarak iki hakkın daha vardır oyunu kaybedeceğini hissettiğin anda kağıtları topluyor iki ya da üç kez karıyor ve bir daha denemek için diziyorsun.
If he can drive that horn in a few more inches, he'll go right to the heart.
Eğer boynuzunu birkaç santim daha ileri sürebilirse, tam kalbinden vuracak.
Right on the line. No more of that lammed to Mexico bullshit.
Meksika'ya kaçmış gibi palavralara gerek yok.
More to the right!
- Daha sağa!
I'm on the right track, but I need more time to experiment.
Doğru yoldayım, ama deney için daha fazla zaman lazım.
The right of ownership and use of all movable and immovable company assets, with the exception of the above limitations, and of my entire personal estate, with the exception of the above limitations, shall pass in one moiety to Maria Braun, who gave me more joy than any other person in the world.
Taşınabilir ve taşınamaz şirket mallarının yukarıda belirtilen kısıtlamalar dışında kullanımı ve mülkiyeti ve tüm kişisel mal varlığım yukarıda belirtilen kısıtlamalar dışında tek bir hissede bana dünyadaki her insandan daha çok neşe veren Maria Braun'a geçecektir.
You are right to be afraid. sir... it's possible that you don't know this but, there are 8 more persons like you... that saw something suspicious on the day of the assassination
Korkmakta haklısınız beyefendi. Şunu da bilmiyor olabiliriz, suikast günü şüpheli olaylara şahit olan sizin gibi 8 kişi daha vardı.
If your husband can help me find this man... And prevent any more of these atrocious crimes, Do you have the right to deny me?
Kocanız bu adamı bulmama ve bu vahşice cinayetlerin engellemeye yardım edebiliyorsa beni reddetmeye hakkınız var mı?
And the next step's even more important than that and that's getting people to play the dad-burned thing, but right now what you and me have to worry about...
Bir sonraki adım bundan bile daha önemli. Bu lanet şeyi çalmak için insanları çekmek. Ama şimdi endişelenmemiz gereken şey...
Well, you do admit that there's more to life than meets the eye, right?
Gözle gördüğümüzden başka bir dünya olduğunu kabul ediyorsun, değil mi?
Come to think of it, most people enjoy a good laugh more than I do, but that's beside the point. Right! Let's get on with this skit!
Düşününce, çoğu insan gülmeyi benden çok sever, ama bu konumuz dışı.
Is not it more common to be on the right?
Daha çok sağa mı alışıktı?
More to the hand of the right hand?
Ayrıca sağlak mıydı?
Glasnost gives everyone the right to complain and accuse, but it doesn't make more shoes.
Glasnost herkese şikayet etme hakkı veriyor ama yeterli ayakkabı da üretmiyor.
We'll be back with more tips on how to win the lottery right aftert his.
Bundan sonra piyango kazanma ipuçlarıyla karşınızda olacağız.
Connolly said, many years ago, that England has no more moral right... to administer Irish affairs... than it has to administer the affairs of America or Japan.
Connolly, yıllar önce İngiltere'nin, Amerika ve Japonya'nın iç işlerine karışmaya hakkı olmadığı gibi İrlanda'nın iç işlerine de karışmaya hakkı olmadığını söyledi.
All right, you have 15 seconds to tell me all the mother stuff one more time.
O anne laflarını bir daha söylemen için 15 saniyen var.
But, nevertheless, I have disregarded that directive, on more than one occasion, because I thought it was the right thing to do!
Ama, buna rağmen, birkaç görevde bu direktifi görmezden geldim, çünkü bunu yapmanın, en doğrusu olduğunu düşündüm!
Just a couple of more to go. And I tell you something right now : The longer this series goes... the longer this series goes... the Dodgers will get awfully tight.
Size şunu söyleyebilirim, bu seri uzadıkça, uzadıkça, Dodgers daha fazla gerilecek.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]