English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / More or less

More or less translate Turkish

1,987 parallel translation
More or less.
Aşağı yukarı.
- Yeah. More or less.
- Evet, aşağı yukarı.
- More or less. - More.
- Aşağı yukarı.
More or less.
Az çok o kadar.
He kind of looks like you, too. You know, more or less.
Biraz sana benziyor sanki, biliyorsun, az ya da çok.
- More or less. Good.
- Aşağı yukarı.
YEAH, MORE OR LESS.
Evet, aşağı yukarı.
more or less.
Aşağı yukarı.
- I can tell... More or less.
- Anlıyorum... aşağı yukarı.
- More or less.
- Aşağı yukarı.
Our Solar System has eight planets, more or less.
Güneş Sistemimizde yaklaşık 8 gezegen var.
- More or less.
İdare ediyor.
The phases of the Moon occur... because as the Moon orbits around the Earth... we see more or less of its lit side.
Ay'da bu safhaları seçebiliriz. Çünkü Ay, Dünya'nın uydusu olarak döner ve kimi durumlarda artan ışığı görebiliriz.
The shapes of the phases ofthe Moon... are due to our perspective on Earth... seeing more or less of the lit side of the Moon.
Ay'daki aşamalar sırasında görülen şekiller Dünya'dan bakış açımıza göre gerçekleşmektedir. Ay'ın ışık yayan kısmını daha az ya da daha çok görürüz.
So, this area is more or less the geographical center of the scenes.
Bu bölge aşağı yukarı cinayetlerin coğrafi merkezi.
More or less I know where they are.
Nerede olduklarını az çok biliyorum.
More or less.
Ne eksik ne fazla.
I get the gist of it more or less.
Hemen hemen anladım konuyu.
- More or less.
- Evet, öyle bir şey.
- Yeah. More or less.
- Yaklaşık olarak.
" We saw a large green meadow of thousands of acres, more or less,
" Binlerce hektarlık uçsuz bucaksız yemyeşil bir çayır...
I think it kept me sane, more or less.
Sanırım bu delirmeme engel oldu. Yani az da olsa.
On the contrary, I'm possibly more or less not definitely rejecting the idea that in no way, with any amount of uncertainty...
Aksine, bu görüşü kesinlikle reddetmemin herhangi bir mümkünâtı, yokmuş gibi görünüyor. Ama hiç kuşkum yok ki...
It means that his brain is perfectly functioning while his body is more or less useless.
Bu da, beyninin kusursuz bir şekilde işlediği, bedeninin ise peyderpey zarar gördüğü anlamına geliyor.
Yeah, I guess, more or less.
Evet, sanırım. Aşağı yukarı.
# Yes, more or less, we all agree #
# Evet, öyle ya da böyle olacak #
- More or less.
- Aşağı yukarı anladım.
Yeah, more or less.
Evet, aşağı yukarı bunlar.
More or less.
Eh, biraz.
You know, I know that I am--I'm- - I don't think I'm anything more or less than I see in your eyes. And I--I'm sorry.
Sensiz hiç bir şeyin anlamı yok çünkü gözlerinde ki bakış benim artık bir şey ifade etmediğimi söylüyor ve gerçekten üzgünüm.
Everyone has their path in life, and this is more or less where mine started.
Hayatın içinde herkesin bir yolu vardır, benimki de aşağı yukarı burada başladı.
Late 40s, more or less.
Aşağı yukarı 40 yaşlarında.
I'm more or less particular about whom my wife marries.
Karımın evleneceği kişiyle az çok alâkadar olmalıyım.
And from the earliest evidence of human civilization 150,000, more or less, years ago up until a few thousand years ago, pretty much, that's how we lived.
Ve önceki insan medeniyetlerinin kanıtlarından 150,000'den fazla ya da az, yıl önce birkaç bin yıl önceye kadar, ciddi anlamda, böyle yaşadık.
I've been here since 1984, more or less.
Aşağı yukarı 1984'ten beri buradayım.
It's pretty much always the case more or less
Sorun az ya da çok olsun, her zaman fazla gelir.
Yep, more or less
Evet, az çok.
I mean, I more or less offered to sneak out with him and do anything and everything that he might want me to do.
Yani, kısaca onunla kaçabileceğimi ve istediği herşeyi herşeyi yapabileceğimi söyledim.
Mm, more or less.
Aşağı yukarı.
Uh, Miss Quinn, do you want more or less heat in your office?
Bayan Quinn, ofisiniz daha sıcak mı, daha soğuk mu olsun?
My life was more or less back on track.
Hayatım az çok rayına oturmuştu.
Right, Alban? More or less, inspector.
- Doğru gidiyorsunuz komiser.
With that I have about $ 2,000... 2,300 more or less.
Bununla birlikte yaklaşık $ 2,000 oldu. $ 2,300 yada daha az kaldı.
I understood long ago that men of the Church are for the most part mere actors who endlessly repeat the same lines with more or less conviction.
Din adamlarının, durmaksızın aynı replikleri sarf eden katıksız oyuncular olduklarını uzun zaman önce anlamıştım.
Five minutes or less until the signal gets us more company.
Sinyali takip edip bizi tekrar bulmaları nereden baksan beş dakikalarını alır. Beş dakikada cihazı çıkarabilir misin?
More'or less.
Öyle sayılır.
The younger is presented to the older, the less distinguished to the more so. Exception : a gentleman is always presented to a lady. Exception to the exception : unless the man is a president, a cardinal or a sovereign.
Genç olan yaşlıya takdim edilir, ilk olarak bu istisnai olarak, Baylar, Bayanlar'a tanıştırılır tabi bunlara istisnai durumlar da, erkeğin,... Başkan, Kardinal ya da Soylu olmasıdır.
Nobody in this body that loves their mother any more or any less than any one of us.
Burada hiç kimse annesini bizden daha çok ya da daha az sevmiyor.
You like it more than the others, less than the others or the same?
Diğerlerinden daha mı iyi, daha mı kötü, yoksa aynı mı sevdin?
No need to save more, or use less gas, or volunteer, or do anything.
Tutumlu olma, benzini daha az kullanma, gönüllü olma ihtiyacı falan hissettik mi?
Nothing you could have done can make the Lord love you any more or any less.
Yaptığın hiçbir şey Tanrı'nın seni daha çok veya az sevmesini sağlayamaz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]