Much better translate Turkish
8,967 parallel translation
Kip would be much better off under there.
Kip orada korunaklı olsaydı daha iyi olurdu.
- Much better, khanoum.
- Çok daha iyi hanımım.
I'm so much better now.
Şu anda daha iyiyim.
My list is much better.
Benim listem çok daha iyidir.
It's so much better than the other skeezy stuff guys will pay for.
Erkeklerin para bayılacağı diğer şeylerden çok daha iyiydi. Ne kadardı?
So much better at dodgeball.
Yakan topta çok daha iyi.
Hey, Rex, I'm feeling much better?
Rex, kendimi daha iyi hissediyorum.
But I think these two are so close to it, they can't see there are ways to make it much, much better.
Ama ben bu ikisi çok yakın olduğu için daha da iyi hale getirmek için olan yolları göremiyorlar diye düşünüyorum.
But here is much better.
Ama burası çok daha güzel.
The young lady is much better.
- Küçük hanım çok daha iyi.
She's much better, so cheerful.
Artık çok daha iyi, çok daha mutlu.
But dim sum? It's so much better.
Ama Çin mantısı çok daha güzel.
We can understand the real reader's thoughts much better!
Gerçek okuyucunun duygularını biz çok daha iyi anlayabiliriz!
You should have been able to draw much better.
Çok daha iyisini çizebilirdin.
This is now much better.
Şimdi daha iyi.
I feel much better now.
- Hiç kimse. Şimdi çok daha iyiyim.
You're so much better than they are.
Sen onlardan çok daha iyisin.
- Soren's feeling much better now, Lizzy.
- Soren artık daha iyi, Lizzy.
Seemed like a much better idea inside the giant electrified gates.
Kocaman elektrikli kapıların arkasında durmak daha iyi bir fikir gibiydi.
- Much better.
- Daha da iyi.
I guess the pay is much better.
Sanırım maaşı daha iyidir.
You look much better like that.
Çok daha iyi görünüyorsun.
This house is much better than that one, isn't it Jessica?
Bu ev diğerinden çok daha iyi, değil mi Jessica?
The Jews are so much better than the Greeks at dessert.
Yahudiler tatlılarda Yunanlardan daha iyiler.
It's much better that way.
Böyle daha iyi.
Elena. Shh-h-h... she'll do a much better job than Malcolm ever would.
Malcolm'un yapabileceğinden çok daha iyi bir iş çıkartıyor.
Yes, much better.
Evet, çok daha iyi.
You got a much better sense about women than you do about football.
Kadınlardan anladığın kadar, futboldan anlamıyorsun.
Oh, yes. That's much better.
Evet, böyle daha iyi oldu.
I felt so much better after he met you guys last night and you liked him.
Geçen akşam siz onunla tanıyıp sevdikten sonra kendimi çok daha iyi hissettim.
It was hard at first, but I'm much better the last few days.
Başlarda zordu ama son birkaç gündür daha iyiyim.
I feel so much better having that out in the open.
Bunları açıkladığım için kendimi çok daha iyi hissediyorum.
The book was so much better.
Kitabı çok daha iyiydi.
That's much better.
- Güzel. Bu çok daha iyi.
The fact that you made all this up for me is so much better than any revenge.
Hiçbir intikam, benim için bunları yapmış olmandan daha iyi değil.
If you had obeyed me, things would be so much better for you.
Bana itaat etseydin senin adına her şey çok daha iyi olurdu.
Ah, much better!
Ah, çok daha iyi!
Much better.
Çok daha iyi.
I would feel much better if you were going out there with me.
Oraya benimle gidersen çok daha iyi olur.
Fuck Dan, because you are so much better than Dan.
Sikmişim Dan'i. Senin tırnağın bile olamaz.
So much better than ignorance.
Cehaletten çok daha iyi.
You'll feel much better in the morning.
Sabah çok daha iyi hissedeceksin.
Bjorn will be much happier and better off without me.
- Bjorn bensiz çok daha mutlu olur. - Benim düşüncem bu.
So much the better.
Bizim Leydi Carmarthen mi?
So much the better, Mr Dalal. We need all the education we can get.
Bir gün iyi bir ilçe memuru olduğunda ikimiz her akşam böyle yürüyeceğiz.
Umm...! But I will draw this character much more better next time!
Ama bu karakteri gelecek sefer çok daha iyi çizeceğim!
That you should draw your character much more better.
Karakterlerini daha iyi çizmelisin diye.
So much the better.
Çok daha iyi.
And Jang's better at following our instructions than Kim since Jang stinks as much as we do.
Ayrıca Jang Pil Woo da bizim gibi itin teki olduğu için Kim'den daha itaatkâr.
Trust me, you'll meet someone much better.
Bana güven. Çok daha iyi biri ile tanışacaksın.
A little tip... don't expect too much... and if you want them to open up, you'd better bring a crowbar.
Küçük bir ipucu : Çok şey bekleme. Açılsınlar istersen levye getir.
much better now 20
better 1689
better safe than sorry 106
better than sex 19
better than me 42
better watch out 24
better luck next time 114
better than ever 45
better late than never 142
better you than me 22
better 1689
better safe than sorry 106
better than sex 19
better than me 42
better watch out 24
better luck next time 114
better than ever 45
better late than never 142
better you than me 22
better than what 22
better than nothing 32
better than you 74
better than good 18
better than anyone 25
better than 39
better be careful 25
better and better 18
better get going 29
better still 66
better than nothing 32
better than you 74
better than good 18
better than anyone 25
better than 39
better be careful 25
better and better 18
better get going 29
better still 66
better not 94
better than okay 22
better than that 75
better yet 239
better go 43
better idea 20
better now 93
better be good 17
better hurry up 22
better be 31
better than okay 22
better than that 75
better yet 239
better go 43
better idea 20
better now 93
better be good 17
better hurry up 22
better be 31