My right translate Turkish
32,485 parallel translation
Raf is my right hand, and she's got great stuff for a girl her age, but she's not family.
Raf, benim sağ kolum onun yaşında bir kız için harika işler çıkarıyor,... ama o aileden biri değil.
No, and when you constantly accuse me of being mad, you deny my right of actually being goddamn mad at you.
Ayrıca sürekli kızmakla suçladığında sana gerçekten kızma hakkımı da elimden almış oluyorsun.
He's my right hand man and spiritual advisor.
Kendisi sağ kolum ve ruhani danışmanım.
* * * through the hollow glass my fellow travelers, the first grains of the wounded moon are suckered in by Mother Earth's fatal attraction, meaning time is tied and not quite right, and soon will fall that wicked night.
diğer yolcular oyuk camın içindeki kum gibi, the first grains of the yarlı ayın ilk ürünleri dünya ananın ölümcül cazibesine kapılırlar, zamanın anlamı bağlanıyor ki bu pek doğru değil ve yakında o aşağılık geceye düşecek bu nedenle yinede tevekkülün ürkütücü sakinliğini deş,
All right, it's not my damn birthday.
Lanet olası doğum günüm filan değil bu.
You're my Bri, right?
Bri sensin, öyle değil mi?
Well, my dad is usually right about things.
Babam genellikle böyle konularda haklı çıkar.
You know, right now I don't like to talk about my work when it's happening, uh, but I just want to be with you guys.
Aslında şu an işim hakkında konuşmak hoşuma gitmiyor. Ama sizinle birlikte olmak istiyorum.
It was right above my bed.
Tam yatağımın üzerindeydi.
Um... oh, right, right, right! It's my, uh... my birth year.
Hatırladım tamam doğum yılımdı.
Well, my name is Eleanor Shellstrop, and some of the info you had was right.
Adım gerçekten de Eleanor Shellstrop, sizdeki bilgilerin bir kısmı doğru aslında.
All right, I gotta go to the DMV and pick up my vanity plates. Ciao, bitches.
MTB'ye özel yaptırdığım plakamı almaya gidiyorum.
I understand your concerns, but she needs someone, and this is my way of putting things right with both of you.
Endişeni anlıyorum ama birine ihtiyacı var. İkinize yaptığım yanlışları böyle düzelteceğim.
Right after the police started investigating things, my son started investigating.
Polisin soruşturmaya başlamasından hemen sonra, oğlumun soruşturmasından hemen sonra.
I have a few suggestions right here in my pocket.
Şu an cebimde birkaç öneri daha var.
My mom was so right when she said I didn't need you anymore.
Annem sana ihtiyacım olmadığını söylediğinde çok haklıydı.
"For I know my redeemer liveth." All right.
- "Kurtarıcımın yaşadığını biliyorum."
All right, let me set up my little death machine here, and I'll...
Pekala, küçük ölüm makinemi şuraya kurayım hele.
If my son's watching this at 18 right now, watching me perform...
Oğlum 18 yaşında bu gösteriyi seyrederse diye söylüyorum.
Right now, my brain's going,
Şu anda beynim diyor ki...
Oh, my gosh. They may as well forfeit the game right now.
Şimdiden hükmen malup sayılsalar yeri o zaman.
I mean, if things worked out, and we got married, and I got pregnant right away, I'll be right on track and right in line with all my friends.
Sorun çıkmazsa ve evlenirsek ve ben de hemen hamile kalırsam işler tüm dostlarımla yolunda gitmiş olur.
Right when I stop thinking about Riley, there she is, messing with my head.
Tam ben Riley'i düşünmeyi bırakırken o aklımı karıştırarak ortaya çıkıyor.
Oh, my God, you're right.
Aman Tanrım, haklısın ya.
That is some straight-up "Cat's in the Cradle" shit right there. Plus, look at my dope maze.
Tam Cat's in the Cradle tarzı hüzün kaynağı burası, ayrıca kıyak labirentime baksana hele.
Right now I'm standing on my charging platform on board the "Raza."
"Raza" nın şarj platformunda ayakta duruyorum.
If I fix my friends and prove that I'm right about my mom, Do you promise not to fire me?
Arkadaşlarımı yola getirir de annemle ilgili haklı olduğumu kanıtlarsam beni kovmayacağına söz verir misin?
When Raul was doing me from behind, and I was thrusting my hips, that was so hot, right?
Raul beni arkadan yaparken ben de kalçamı ona dayıyordum, çok seksi değil miydi ama?
I'm getting my closure right now.
Huzura şimdi ereceğim.
All right, my buddy Ed, he was always in the hospital.
Pekala, dostum Ed, O daima hastanedeydi.
- Oh, my God, you're right. I don't care what the cost or that I'm entirely naked underneath this mud. I'm getting us another hour.
Haklısın, tamamen çıplak olmama rağmen parası ne kadar olursa olsun gidip bize bir saat daha alıyorum.
You let my client walk right now, and you get your dream.
Müvekkilimin şimdi çıkmasına izin ver ve istediğin olsun.
My hand! - All right, what are you doing?
- Ne yapıyorsunuz bakayım siz?
But right now, I get to spend the night with my best girl.
Ama şu an vaktimi biricik kızımla geçiriyorum.
Right now, I could really use a friend by my side.
Şu anda bir arkadaşın yanımda olması gerçekten işime gelir.
I should take you out right now for destroying my ship.
Gemimi yok ettiğiniz için sizi şu an ortadan kaldırmalıyım.
Oh, my God, something's not right.
- Bir şeyler oluyor.
And that, right there, is why I'd like to ask the court to have Mr. Cahill removed from any investigation regarding my client in the future.
İşte tam da bu yüzden mahkemeden Bay Cahill'in müvekkilimi içeren tüm davalardan alınmasını istiyorum.
As of right now, you have no action pending against my client.
Şu an itibariyle müvekkilime karşı hiçbir suçlaman yok.
As of right now, you have no action pending against my client.
Şu an itibariyle... müvekillime karşı hiç bir suçlaman yok.
And my client might as well go out of business right now.
Ayrıca müvekkilim şu an bile kepenkleri indirebilir.
Well, my answer's no, and I want your word, right now, that you won't tell anyone what I told you.
Cevabım hayır ve tam da şuan sana söylediklerimi kimseye anlatmayacağına söz vermeni istiyorum.
Yeah, well, I made it my goddamn business because there is a freight train headed right at you, and if I didn't do everything I could to stop it, I wouldn't be able to live with myself.
İlgilendiriyor çünkü sana doğru gelen büyük bir tehlike var ve ben bunu engellemek için elimden geleni yapmazsam kendimle yaşayamam.
Yeah, well, you didn't stop it. You slammed it right into my marriage because Jill and I, we haven't fought like we just did since the night that landed me in here, so from now on, take your goddamn good intentions and go to hell.
Hiç engelleyemedin hatta evliliğimi de mahvettin, çünkü Jill ile buraya girdiğim geceden beri hiç böyle kavga etmemiştik.
All right? You had my best interest in mind.
Senin iyiliğini düşünüyorum.
Leon, you idiot, my wife is right h...
Leon, seni salak, karım şu an...
He's my little guy, and he's just going to the jungle where he belongs, all right?
Benim küçük dostum, ait olduğu ormana gidecek tamam mı?
Tracy, you're gonna still try and reach my brother, right?
Tracy, hala kardeşime ulaşmaya çalışacaksın, değil mi?
- Oh, my God. All right.
- Pekâlâ, gidip Jess'i kurtaracağım.
You will get your meds back, but you need to get out of my way right now.
İlaçlarınızı geri alacaksın, ancak derhal yolumdan çekilmen gerekiyor.
Your husband is going after my husband's job, right?
Kocan, kocamın işinin peşinde, değil mi?
right 138679
right now 7642
rights 33
righteous 110
righty 73
righteousness 17
righto 145
right back at you 108
right here 3759
right on 537
right now 7642
rights 33
righteous 110
righty 73
righteousness 17
righto 145
right back at you 108
right here 3759
right on 537
right there 2847
right behind you 176
right on time 239
right foot 41
right back at ya 34
right as rain 57
right in the middle 29
right on schedule 82
right or wrong 91
right away 1349
right behind you 176
right on time 239
right foot 41
right back at ya 34
right as rain 57
right in the middle 29
right on schedule 82
right or wrong 91
right away 1349