No one could translate Turkish
2,431 parallel translation
You know, tried asking around here, But no one could seem to help.
Burada sormaya çalıştım ama kimse yardıma yanaşmadı.
We sought after doctors from all over the world but, no one could give him back what he had lost
Yeryüzünde gitmediği doktor kalmadı ama kimse ona kaybettiği şeyi geri veremedi.
The Hodja preached in a way that no one could hold their tears.
Hoca öyle güzel bir hutbe okudu ki bütün cemaat, göz yaşlarına boğuldu.
'Um, he took me behind a tree so no one could see what we were doing.'
' 'Beni bir ağacın arkasına götürdü hiç kimse ne yaptığımızı göremesin diye.'
No one could speak up against you.
Kimse, size karşı çıkamadı.
No one could do that.
Kimse bunu yapamaz.
If you could not have her, then no one could.
Sen ona sahip olamazsın, kimse olamazdı.
I mean, seriously, no one could possibly be keeping track of all of them.
Demek istediğim, cidden hiç kimse bu kadar hesap işini aklında tutamaz.
And no one could verify his lame-ass alibi.
Ayrica baska yerde oldugunu kimse dogrulamamis.
No one could tell us what to do... or who to live with.
Kimse bize ne yapacağımızı söyleyemez ya da kimle yaşayacağımızı.
No one could be more deserving.
Kimse daha fazla hak edemezdi.
They called a doctor but no one could cure her sorrow.
Çağırmışlar da doktoru, kimse bulamamış derdine bir deva.
And no one could surpass their visitor.
Ve kimse onların seyircisini geçemez.
Actually my dad stuck me in this house so no one could see me.
Aslında babam beni bu eve hapsetti, hiç kimse beni göremesin diye.
That no one could know she was still alive.
Kimse onun yaşadığını bilmeyecekti.
No one could know.
Kimse biliyor olamaz.
No one could ever get used to calling me that.
Hiç kimse bana bu şekilde seslenmemişti.
No one could have anticipated the enemy you have become.
Kimse böyle bir düşman olabileceğini önceden göremezdi.
But no one could imagine the showstopper the boy from Battle Creek would pull out this year.
Ama kimse Battle Creekli genç yeteneğin bu sene çekileceğini tahmin etmiyordu.
It's a lot to bear. No one could ever deal with both!
Kimse ikisini birden kaldıramaz.
I remember everyone was running that day, but no one could escape that heavy fog.
O gün herkesin koştuğunu hatırlıyorum ama hiç kimse o ağır sis bulutundan kaçamıyordu.
So since no one could complete the final task, and since Tim was higher than anyone else when all this brouhaha occurred, we're going to award the gift card to Tim and Joan.
Son görevi kimse tamamlayamadığından ve tüm bu yaygara çıkmadan önce Tim diğer herkesten yüksekte olduğundan bu hediye çekini Tim ve Joan'a vereceğiz.
Seriously, no one could have tolerated more.
Cidden, hiç kimse buna dayanamaz.
They're a couple, they're happy, no one could believe it.
Onlar birer çift, mutlular, Buna kimse inanamaz.
No one could argue with that.
Bu konuda kimse seninle tartışamaz.
So if you couldn't have her, no one could.
O senin değilse, kimsenin olamaz yani.
And he knew that, without a face, no one could love him.
Ve bir yüzü olmadan, kimsenin onu sevmeyeceğini farketti.
No one could ever be that lucky.
Kimse bu kadar şanslı olamaz.
In fact, no one could sell it.
Aslında satılamaz da.
Walter, when we were young and foolish with too much power and too many dreams that no one could stand in the way of... We needed each other.
Walter, asıl gençlik ve aptallık çağlarımızda gücümüz ve önünde kimsenin duramayacağı bir sürü hayalimiz varken birbirimize ihtiyacımız vardı.
But I think you'll find no one could possibly be offended, unless, of course, they have a problem with centaurs having modern haircuts.
Ama kimsenin bundan güceneceğini sanmıyorum. Tabii santorların modern saç kesimleri olmasıyla sorunları yoksa.
Before jail, he said if he couldn't have me, no one else could.
Hapse girmeden önce bana sahip olamazsa, kimsenin olamayacağını söyledi.
I don't understand how something like this could happen and no one heard or saw anything.
Böyle bir şey kimse görmeden ve duymadan nasıl olur anlamıyorum.
When you catch one, no matter what kind it is, you will stop and you will look at it, at this piece of life that you destroyed, and you will think to yourself, "what the hell am I doing here, a drunken fish-killer, when I could be doing something useful?"
Balığı tuttuğunda, cinsi ne olursa olsun bir an durup o canını aldığın balığa bakacak ve kendine "Faydalı bir şey yapmak varken sarhoş sarhoş balık öldürerek burada ne halt ediyorum?" diyeceksin.
No-one could find a likely candidate.
Hiç kimse olası bir aday bulamamıştı.
How could one have no family left?
Ailesinden hiç kimse kalmamış mı?
# No-one could look as good as you
# Hiç kimse senin kadar güzel olamaz
No-one on this planet could be that jammy.
Bu gezegende senden daha ballısı yok.
They say that even the Great Pyramid of Cheops was grave, although no one can explain how it could have been built in 20 years.
Büyük Piramidin gerçekten Keops'un mezarı olduğunu söylüyorlar. Kimse 20 yılda nasıl inşa edildiğini açıklayamasa bile.
There was no one they could admire or get excited for, no one they could imagine being before they fell asleep at night.
Ne kendisine hayran kalınacak biri, ne de insanı heyecanlandıracak bir şey kalmamış. Uykuya dalarken düşlenecek hiç kimse kalmamış.
We stopped Matthew when no one else could.
Kimse yapamazken Matthew'ı durdurduk.
If you could lean across this table right now and kiss me and no-one would say it was wrong and there were no rules would you do it?
Şayet şimdi bu masanın karşısına uzanıp beni öpsen ve kimse bunun yanlış olduğunu düşünmese ortada herhangi bir hüküm olmasa yapar mıydın?
No one she could contact.
Bağlantı kuracağı kimse yok.
No one ever thought anything like this could happen.
Böyle bir şeyin olabileceğini kimse düşünmemişti.
Yeah, no, hypothetically, um, you could use one of these and try and kill yourself. Sorry.
- Ortak!
But no one else could've known that.
Ama bunu başka kimse bilemez.
No, just the one you made in assuming that you could pass off somebody else's material as your own.
Başkasının şeyini kendininkiymiş gibi göstermen dışında hayır.
I could be dead and missing and no one would even notice.
Ölmüş ve kayıp olabilirim ve kimsenin ruhu bile duymaz.
Elijah had no weapon to kill Klaus, but he believed that if a witch could channel enough power, they wouldn't need one.
Elijah'ın elinde Klaus'u öldürmek için bir silah yoktu. Ama bir cadı yeteri kadar güç toplayabilirse silaha ihtiyacı olmayacağını düşünüyordu.
Jenna, there was no one else who could have gotten me and Jeremy through all of that.
Jenna, Jeremy ile tüm onları atlatmamızı sağlayabilecek başka kimse yoktu.
Yeah, if the dead could talk, we'd all have our answers, but no one's talking.
Evet, ölüler konuşabilseydi bütün sorularımın cevaplarını öğrenirdik. - Ancak konuşamıyorlar.
no one cares 99
no one is coming 18
no one 1789
no one else 150
no one leaves 33
no one is safe 26
no one knows 236
no one told me 33
no one will 35
no one can know 35
no one is coming 18
no one 1789
no one else 150
no one leaves 33
no one is safe 26
no one knows 236
no one told me 33
no one will 35
no one can know 35