Probably more translate Turkish
1,960 parallel translation
Is probably more in the neighborhood of a 17-footer, Not this little guy. Wait a minute.
Ama o zavallı adama saldıran köpekbalığının boyu aşağı yukarı 2 metreden fazladır, bu herif kadar küçük değil.
Probably more than the average female, I would say.
Muhtemelen ortalama bir kadından daha fazla diyebilirim.
Or some plan like that. she's probably more interested in creating some experimental hot pot never before seen in culinary history.
Ya da en azından öyle olacağını planlıyordu. İçinde neler olacaktı acaba? Asıl önceliği bizleri şaşırtmak olan Haruhi'yi bilerek konuşacak olursam şu tarihe dek insanoğlunun başına hiç gelmemiş bir takım... yenilebilitesi tartışılan şeylerle dolu olacağı aşikardı.
Probably more.
Belki biraz daha fazladır.
Although, to be honest, I'm probably more mad at myself.
Aslında dürüst olmak gerekirse kendime daha çok kızıyorum.
There's probably more truth to it than you think.
Ancak bunun sandığından çok daha fazla gerçeklik payı var.
It's probably more to do with the impending terrorist attack your client is planning.
Müvekkilinin planladığı terörist saldırıyla ilgili olabilir.
Things are probably more interesting with caffrey.
Muhtemelen Caffrey ile işler daha enteresandır.
There are probably more remains in the area.
Alanda muhtemelen başka kalıntılar da vardır.
Our offices are probably more modern than you've seen, But that's the kind of company we are...
Ofislerimiz muhtemelen daha önce gördüklerinizden daha moderndir zaten biz de bu tür bir firmayız...
- There are probably more.
Muhtemelen dahası var.
Probably more than you do.
Senden daha fazla seviyorumdur kesin.
She's probably more angry at that town than any of us.
Muhtemelen South Park'a hepimizden daha çok kızgındır.
They're probably more scared of us than- - than we are of them.
Muhtemelen bizden bizim onlardan korktuğumuzdan daha çok korkuyorlar.
Yes, probably you will find more fun on your own site.
Evet, muhtemelen kendi odanda daha rahat olacaksındır
Well, I probably found something more valuable.
Aslında ben daha kıymetli bir şeyler buldum.
I thought that I... I should probably travel more.
Daha fazla seyahat etmem gerektiğini düşünmüştüm.
One that probably shouldn't have happened Because the system is unbelievably robust With more safeguards than I can count,
Muhtemelen olmaması gerek bir şey çünkü bu sistem inanılmaz biçimde sağlam sayamayacağım kadar çok koruma önlemi var.
Probably more.
Muhtemelen daha fazlasını edecek.
That probably just makes you wanna eat me even more.
Bu lafımdan sonra beni daha fazla yemek istiyorsundur herhâlde.
Probably should have been a little more specific.
Muhtemelen daha özele inmeliyim.
The Alliance probably already know more about this ship than we do.
İttifak muhtemelen bu gemi hakkında bizim bildiğimizden daha çok şey biliyordur.
It's probably more accurate to...
Muhtemelen daha doğru -
And now I'm hiking through the forest, Probably to help find someone Who you care about a lot more than you care about me.
Şimdiyse, benden daha çok değer verdiğin birini bulmak için ormanda yürüyorum.
Well, all the more reason why I should probably cook it.
Evet, ama onu benim pişirmem daha mantıklı olur.
Three words that have probably become more famous than Mallory himself, suggests a sort of fatalism bubbling away in Mallory.
O üç kelime Mallory'den bile daha ünlü olmuş Mallory'nin yazgısının bir göstergesi sayılmıştır.
It has on the order of probably 10,000 more transistors than there are synapses in your typical brain.
Belki de düşman evrendir.
- I am very up-to-date on this thing, probably far more than you are, and there are - there are many factors at play there.
Şimdi ben bu olayı çok yakından takip ettim. Muhtemelen senden çok daha fazla. Orada rol oynayan pek çok faktör var.
This time we found ways to put those directions into a single stream and consequently, I think, the album probably has a more direct feel to it.
Bu sefer tüm bunları tek bir yöne yönelttik ve sonuç olarak sanırım bu albümün verdiği his daha dolaysız, direkt oldu.
Those probably cost more than all of us combined.
O büyük ihtimalle dördümüzden daha pahalıdır.
But you probably should've done a little more than... Whatever it is you just did.
Sanırım az önce yaptığından biraz daha fazlasını yapmalısın.
I think a 15-year old probably gonna take little more arm-twisting. Almost 16.
15 yaşında bir kız için bu çok daha zor olmalı.
I probably shouldn't waist any more of your time.
Sanırım zamanınızı boşa harcamamalıyım.
The captain was probably taking more money than all of them.
Komiser muhtemelen hepsinden daha çok para yiyordu.
I'd probably like you even more.
Senden daha çok hoşlanırdım.
But this soft, porous fabric Probably acted more like a sponge.
Ama bu yumuşak, geçirgen kumaş büyük ihtimalle sünger gibi iş görmüş.
You'll probably get more for it than I would.
Benden daha çok alırsın muhtemelen.
Hell, I'm probably fighting with your mom More than I'm fighting with gloria on this thing.
Sanırım bu konu için Gloria'yla değil de içimdeki annenin sesiyle kavga ediyorum.
Cara probably won't be back from her hunt for a little while if you want to get more rest.
Cara avdan bir süre daha dönmez. Biraz daha dinlen istersen.
You'll probably get more out of her than I will right now.
Ben konuşmadan önce sen, şu ankinden daha fazla bilgi alabilirsin.
He's dating my sister, whose impressive karaoke skills will probably score her three seconds of face time on TV's number one gymnastics drama, making her even more impossible to be around.
Etkileyici kareoke yeteneği sayesinde TV dünyasının bir numaralı jimnastik draması olan ve bu dizide yüzünü üç saniye görebileceğimiz olan kişi kız kardeşimle çıkıyor.
Well, it won't be the same. They'll probably pay you more than I could afford.
- Hayır, büyük bir ihtimalle sana benim verebileceğimden daha çok ödeyecekler.
Probably should have asked for more.
Daha fazla istemeliydim.
We probably shouldn't have any more contact for the time being.
Şimdilik daha fazla görüşmesek iyi olur.
Yeah, I've probably said that more than once.
- Evet, muhtemelen bunu birden fazla kez söyledim.
I'm a lot more like Jen than you probably think.
.. Jen'e tahmin ettiğinden çok benziyorum.
You know, if I saw the body, I'd probably be able to tell you more.
Cesedi görsem daha çok şey söyleyebilirdim.
You know, Captain Raydor, I could probably be much more helpful with your Internal Affairs investigation if I knew what it was about.
Yüzbaşı Raydor, İç İşleri soruşturmanızda size benden daha çok yardımcı olabilir ne de olsa benden daha çok şey biliyorlardır.
I probably would have picked a more romantic spot than Mr. Tung's Dumpling Hut, but...
Bay Tung'un etli hamur lokantasından daha romantik bir seçerdim.
You don't have to take my word for it - - Just probably one more commercial break,
Camı, arabanın sağ tarafına monte etmeye ve Buster'ımızı koltuğa..
Okay, so, if Ganz was tapping their phone lines, that means he and Shane probably know a hell of a lot more about where Danny and Lindsay are than we do.
Peki. Eğer Ganz telefon hattına girdiyse bunun anlamı ; O ve Shane, Danny ile Lindsay'in neler yapacağını bizden daha iyi bildiğidir.
more 1904
moreno 58
moretti 68
moreau 46
morello 30
morelli 46
more or less 614
more than you know 97
more than you think 24
more drinks 21
moreno 58
moretti 68
moreau 46
morello 30
morelli 46
more or less 614
more than you know 97
more than you think 24
more drinks 21
more tea 49
more than you 43
more than you can imagine 30
more than ever 118
more than anything else 28
more than me 30
more than enough 37
more than you'll ever know 22
more to the point 94
more than anything 252
more than you 43
more than you can imagine 30
more than ever 118
more than anything else 28
more than me 30
more than enough 37
more than you'll ever know 22
more to the point 94
more than anything 252