English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ N ] / Nothing so far

Nothing so far translate Turkish

618 parallel translation
No. No, nothing so far.
Şimdiye kadar hiçbir şey bulamadık.
Nothing so far.
Pek bir şey yok.
No, nothing so far.
- Hayır, şimdiye kadar hiç bir şey bulamadık.
We found nothing so far.
Şimdiye kadar hiçbir şey bulamadık.
You've been looking for a day and a night,... and nothing so far!
İmkansız bir hayalin peşinden koştun durdun!
Nothing so far.
Su ana değin hiçbir sey.
- no, nothing so far.
- Şimdilik bir şey yok.
Nothing so far.
Şimdilik bir şey yok.
Nothing so far, Apollo.
Şimdiye kadar yok Apollo.
- Nothing so far.
- Şimdilik yok.
- Nothing so far, but I made contact.
Henüz bir şey olmadı ama bağlantı kurdum.
Nothing so far, but I think we're on top of the situation. Thank you very much.
Şu ana kadar yok ama işin üzerindeyiz.
There's nothing against her, so far as I can gather.
Şu ana kadar onun aleyhinde bir şey yok.
- Ain't nothing wrong with it so far.
- Şimdilik bir sorun yok.
Done nothing wrong so far.
Şimdiye kadar hiçbirşeyi yanlış yapmadık.
- Nothing but some smudges so far.
- Birkaç leke dışında bir şey yok.
- Nothing good so far.
- Şu ana kadar bir şey yok.
So far I can't do nothing around this outfit.
Bu birlikte şimdiye kadar hiç bir şey yapamıyorum.
- Nothing but the little ones so far.
- Şimdiye dek sadece küçük olanlar var.
So far, you've done nothing wrong.
Şu ana dek yanlış bir şey yapmadın.
So far, Aleta, I have said nothing to your nursing the Viking but now that he's recovering, I demand that you leave the nursing to the servants.
Bugüne kadar bu vikingle ilgilendiğin için bişey demedim. Ama iyileşmeye başladığına göre bu görevi hizmetkarlara devretmeni istiyorum.
So far, nothing but a headache.
Şu ana kadar sadece baş ağrısı.
We're digging, but so far, nothing.
Arıyoruz ama bir şey bulamadık.
Nothing but promises so far.
Şimdiye dek, sözden başka bir şey yok.
Nothing we've done so far has made any difference at all.
Şu ana dek yaptığımız hiçbir şey bir fark yaratmadı.
Anyway, there's been nothing wrong with his plans so far, has there?
Her neyse, şimdiye kadar planında yanlış giden hiçbir şey olmadı, değil mi?
I pay cash for services rendered, and so far you ain't rendered nothing.
Ben hizmet alınca karşılığını veririm, şimdiye kadar senden hizmet görmedim.
So far, I've been spared with nothing more serious than a squall off of Antibes. And now this.
Şimdiye dek, Antibler'deki kasırgadan başka ciddi bir şey yaşamadım.
So far your information is useless. Cheap peddler stuff. Nothing.
Şu ana kadar verdiğin bilgiler yararsız.
He's so far in the lead, nothing can stop him. Nothing at all.
O kadar önde gidiyor ki, onu hiçbir şey durduramaz.
- Nothing has, so far as my authority goes.
- Yetkim sürdükçe bir şey değişmez.
So far, there's nothing unusual in his bloodstream. Body functions seem normal.
Kan dolaşımında sorun yok, vücut fonksiyonları normal.
Nothing has happened so far.
Henüz bir şey olmadı.
Nothing I have said so far is capable of proof.
Şu ana kadar söylediklerim kanıt sayılmaz.
So far, we know absolutely nothing about him.
Şimdiye kadar, hakkında hiçbir şey öğrenemedik.
So far we've done nothing but talk.
Şimdiye dek sadece konuştuk.
But so far, nothing.
- Anlamak çok zor.
So far nothing.
Başka hiçbir şey.
Nothing... so far.
- Hiçbir şey... Şu an.
So far, you've cost me nothing but money.
Şimdiye kadar bana çok paraya mal oldunuz.
What's wrong? - Nothing that we know about so far.
Henüz bildiğimiz bir şey yok.
So far, you've said nothing wrong.
Şimdiye kadar yanlış bir şey söylemedin.
And so far you've said nothing that lit any candles in the dark.
Şu ana kadar söylediklerin hiçbir şey ifade etmedi.
And I was able to tell him, so far as I knew, nothing had happened expect this motion had been tabled that he'd have to take.
Ve ben, bildiğim kadarıyla ona, onu bekleyen bir önerge olduğunu, onun dışnda bir şey olmadığını belirttim.
- So far, he's showed nothing.
- Şimdilik bir başarı gösteremedi.
Nothing to object to so far.
Şu ana değin karşı çıkılabilecek bir şey yok.
So far they've come up with nothing.
Şimdiye kadar bir şey bulamadılar.
Nothing's shorted so far.
Artık kısa devre olmayacak.
This whole proposition is nothing else so far! Now one has to assume that Sulleiman has reached the desert.
Bence onu bulmak için bir akbabaya ihtiyacın var.
- So far, nothing.
- Şimdiye kadar yok.
So far, nothing.
Şimdilik hiçbir şey.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]