Oh right translate Turkish
19,863 parallel translation
- Oh, that's right.
- Doğru ya.
Oh, you're totally right!
- Çok haklısın!
Hey, stranger. Oh... right.
Selam yabancı, tabii ya.
- Oh, right.
- Evet.
Oh, yeah, his right eye is blank.
- Evet, sağ gözü kapalı.
Oh, you're right.
Haklısın.
All right. Oh!
Pekala.
Oh, right.
Doğru.
- Oh! - Bae, you're all right.
Bae, iyisin.
Oh, look at you. I'll be all right.
- Bana bir şey olmaz.
Art just said she wore a sheep mask. Oh, right.
- Art koyun maskesi taktığını söyledi.
Oh. Are you all right, Rachel?
İyi misin Rachel?
- Shit, that's right. - Oh.
Siktir, haklı çıktı.
- All right. Oh, and you've been challenged.
- Bu arada sana meydan okundu.
Oh, that's right... You two haven't formally met, have you?
Tabii ya... siz tanışmadınız değil mi?
Oh, all right.
Tamam.
Oh, uh, right you are, my king!
Haklısınız kralım!
Oh, I mean, I was just in the right place at the right time.
Doğru zamanda doğru yerdeydim sadece.
Oh, right, right, yeah.
Evet, doğru.
Oh, right. Yeah, I've had it for a while.
- Aynen aynen, kısa bir süre önce aldım.
Oh, no. That's not right at all.
Yok, öyle şey mi olur.
Oh, my gosh, he's right.
Harbiden lan, doğru söylüyor.
Right, dudes? Oh! Oh, where you going?
Aa, nereye gidiyorsun?
What was that? Oh, right, and you kept spilling it and everything.
Aa evet, ağzından köpük çıkıyordu falan.
Oh, right! A school fundraiser.
Okul kermesi.
Oh, I was a Goober, all right.
Eskiden bir Goober'dım, evet.
Oh, we got rid of'em, all right.
Kurtulduk işte.
- Oh, right, Reggie.
- Doğru ya, Reggie.
- Oh, God, you're right.
- Tanrım, haklısın.
Oh, it doesn't hit right away, does it?
Etkisini hemen göstermiyor, değil mi?
Oh, right. Well...
Doğru ya.
- Oh, right. Sorry.
- Haklısın, özür dilerim.
Oh, here, here it is on the right.
Hemen sağda.
[both] Oh! You know, it's really too bad you shut down the agency, because, if you could've held out for just a couple more months, right now, Vim would be rolling in money.
Ajansı kapatman çok kötü oldu çünkü birkaç ay daha elinde tutsaydın
I was an agent. - Oh, right.
- Doğru ya, özür dilerim.
Oh, all right.
- Tabii.
Oh, my God, you're there right now, aren't you?
Tanrım. Çoktan gittiniz değil mi?
Oh. Right, then.
Tamam o zaman.
Oh, yeah, you're right, Marge.
Ah tabi ki haklısın, Marge.
Oh, am I in the right house?
Ben doğru evde miyim acaba?
Kids go down all right? Oh, yeah.
Çocuklar uslu durdu mu?
Oh, right.
Tabi doğru.
Oh, right.
Tamam. Ben...
Oh, no offense, padre, but I'm right...
Alınma Peder, ama ben haklıyım...
Oh, yeah. You've definitely met the right girl.
Tam da aradığın kişiyle tanışmışsın.
Oh, but it feels so right.
- Ama çok doğru hissettiriyor.
Oh, Ms. Grant, if it's all right with you, our cousin,
Bayan Grant, eğer sizin için de sorun olmazsa, kuzenimiz...
Oh, no, no, I think you did the right thing.
Hayır, hayır bence sen doğru olanı yapmışsın.
Oh, that's right.
Doğru.
Oh, right.
Doğru, şerefe diyorduk.
Oh, um, um, the coupon doesn't limit the amount of people, right?
Kuponda kişi sınırlaması yok, değil mi?
right 138679
right now 7642
rights 33
righteous 110
righty 73
righteousness 17
righto 145
right back at you 108
right here 3759
right on 537
right now 7642
rights 33
righteous 110
righty 73
righteousness 17
righto 145
right back at you 108
right here 3759
right on 537
right there 2847
right behind you 176
right on time 239
right foot 41
right back at ya 34
right as rain 57
right in the middle 29
right on schedule 82
right or wrong 91
right away 1349
right behind you 176
right on time 239
right foot 41
right back at ya 34
right as rain 57
right in the middle 29
right on schedule 82
right or wrong 91
right away 1349