On your behalf translate Turkish
950 parallel translation
I have been pleading with the Governor on your behalf... asking him to be as merciful as you would be cruel.
Senin iyiliğin için validen rica ediyordum. Senin zalimliğin kadar onun merhametli olmasını rica ediyordum.
The count intervened on your behalf to accord you an unlimited leave.
Kont süresiz izinde olduğunuzun kabul edileceğini bildirdi.
Now whatever we do on your behalf is legal.
Şimdi ne yaparsak yapalım hepsi yasal.
Did you ask him to come here and testify on your behalf?
Ondan buraya gelip sizin için tanıklık etmesini istediniz mi?
I trust you, Oliver, and I find myself more interested on your behalf than I can well account for, even to myself.
Sana güveniyorum, Oliver. Kendim bile buna şaşırıyorum ama, belki sana senden çok güveniyorum.
I went to see lshun and did everything I could to intercede on your behalf.
Ishun'a gittim ve senin için yalvardım.
You shall have letters from me to my own son George on your behalf... to meet you on the way.
Sizin için oğlum George'a mektup yazacağım, onu da yanınızda götürün sizi karşılasın.
Mr. Madigan, if you're impoverished, it's my duty to appoint an attorney on your behalf.
Bay Madigan, maddi durumunuz kötüyse, size bir avukat tayin etmek... benim görevim.
If you only knew the agonies I have endured on your behalf.
Katlandığım acıları bilseydiniz.
He died to accompany me on your behalf as well.
Senin adına da bana refakat etmesi amacıyla öldü.
- I intervened on your behalf.
- Namınıza olaya müdahil oldum.
Ms. Hoffman took the liberty of sending a wreath on your behalf.
Bayan Hoffman, cenazeye sizin adınıza bir çelenk yolladı.
I drew up a statement on your behalf, just sign it.
İşte adınıza düzenlenmiş başvuru formu. Hemen imzalayın.
Granddad, allow me to thank all those present here, in the ballroom, on your behalf.
Büyükbaba adına buradaki bütün hediyeler için sizlere teşekkür etmek istiyorum.
And allow me, on your behalf, to hand over to Mr. Havelka the beautiful result of our... our... Collection.
Ve müsaadenizle, sizin adınıza, bay Havelka'ya bu güzelim, güzelim yardımlarımızı sunmak istiyorum.
And therefore allow me on your behalf to hand over to Mr. Havelka, with whom we sympathize, this beautiful expression of our solidarity.
Bu nedenle müsaadenizle, sizin adınıza sevgili bay Havelka'ya, dayanışmamızın bu güzel....... ifadesini sunmak istiyorum.
And was it again coincidence that he there testified so obligingly on your behalf?
Orada mecburen sizin adınıza ifade vermesi yine bir tesadüf müydü?
And I have pledged on your behalf, your fullest, your fullest cooperation
Görevinizin bilincinde olarak Müfettiş Clouseau'ya yardımcı olacaksınız.
And I take great pleasure in handing over this inspirational subject on your behalf to United States Marshal Johnson.
Ve bu esin verici konuyu sizin namınıza Birleşik Devletler Polis Müdürü Johnson'a devretmekten gurur duyuyorum.
The Count claims to come on behalf of your father.
Kont, baban adına geldiğini söylüyor.
And I can assure you, Mr. Henriot, that the entire personnel of Henriot Co lingerie dealer... on whose behalf I am speaking are proud of this award in recognition of your courageous efforts.
Sizi temin ederim ki Bay Henriot, Henriot firmasının tüm çalışanları ve adına konuştuğum iç çamaşırı satıcıları olarak yürek dolu çabalarınızın takdir edilmesi baabında bu ödülü vermekten dolayı büyük onur duyuyoruz.
Your regrettable affair... with a notorious young lady... who just met with an untimely end... would be quite inexplicable... had you not incurred, on behalf of that young lady... expenses out of all proportion to your avowed income.
Uygunsuz bir şekilde hayata veda etmiş bu kötü şöhretli genç bayan ile olan bu üzücü kaçamağınız epey kafa karıştırıcı. Özellikle de bu genç bayan için harcadığınız paranın apaçık belli olan maaşınızın çok çok üstünde olduğu düşünülürse.
On behalf of the ladies, I accept with gratitude your generous offer
Nazik teklifinizi, ailem adına büyük bir memnuniyetle kabul ediyorum.
In appreciation of your great success in the fields of love and finance I wish to congratulate you on behalf of the members of the Fifth Avenue Anti-Stuffed Shirt and Flying Trapeze Club.
Aşk ve para konusunda elde ettiğin büyük başarılardan ötürü... Beşinci Cadde Anti-Kibir ve Uçan Trapez Kulübü... üyeleri adına seni kutlamak istiyorum.
Ladies, the Confederacy asks for your jewelry on behalf of our noble Cause.
Bayanlar, Konfederasyon, asil davamız için mücevher bağışlamanızı istiyor.
I bow to one of your own citizens of New Salem... who will address you further... on behalf of the great and incorruptible Whig Party.
Size büyük ve şerefli timsali Whig Partisi adına konuşma yapacak olan... New Salemli hemşerinizi takdim ediyorum.
So, on behalf of the great state of Illinois... on behalf of the People... I am prepared to offer you the life of one of your sons... provided you tell us which one of your boys... stabbed and killed Scrub White.
O zaman büyük İllinois eyaleti adına halk adına size oğullarınızdan birinin hayatını teklif etmeye hazırım ama bize Scrub White'ı hangisinin bıçaklayıp öldürdüğünü söylerseniz.
On behalf of my friends and myself, I have to thank you for your kindness... in giving us food and shelter.
Kendim ve arkadaşlarım adına, bize emek ve kalacak yer verme... nezaketini gösterdiğin için sana teşekkür ediyorum.
Then even though your government knew nothing about you, you were acting on their behalf.
Hükümetin, seni tanımasa bile, lehine davranıyordun.
Well, George, on behalf of your mother and myself, I...
George, annen ve kendi adıma konuşmam gerekirse...
On behalf of the underprivileged children of this town... I'd like to thank you over-privileged ladies... for sharing your excess privileges with us.
Siz ayrıcalıklı hanımlara, fazla gelen ayrıcalıklarınızı paylaştığınız için kasabanın ayrıcalıklardan yoksun çocukları adına teşekkür etmek istiyorum.
On behalf of your Governor excellence, Flusky Mr. Sam and his wife, lady Henrietta Flusky, are invited to the prom of the Irish in the palace of government on 24 January.
Ekselansları valinin isteğiyle... Sam Flusky ve eşi leydi Henrietta Flusky valilik evindeki 24 Ocakta yapılacak İrlanda toplumu balosuna davetlidirler.
On behalf of the U.S. Army, I am proud to present to you the flag of our nation... which your son defended so gallantly.
ABD ordusu adına, size ulusumuzun bayrağını takdim etmekten gurur duyarım. Oğlunuz vatanını yiğitçe savundu.
Your Honor, I request new testimony on behalf of Gaspare Pisciotta.
Sayın Hâkim, Gaspare Pisciotta adına yeni tanıklar çağırılmasını talep ediyorum.
- whom I've never seen... - then you must've been... - working on your own behalf
Ama onlardan birini hiç görmedim.
Your people shouldn't fight on my behalf.
İnsanlarınız benim için savaşmamalı.
On behalf of all, thank you, Majesty, for your hospitality.
Herkes adına teşekkür ederim Majesteleri, konukseverliğiniz için.
I'd be honored to have someone of your stature accept on my behalf.
Sizin itibarınızda birinin ödülü benim yerime kabul etmesi benim için şereftir.
If Your Highness were to testify on their behalf... Somehow convince the jury that they didn't even take the diamond.
Ekselansları'nın onların lehine şahitlik yapması ve elması zaten hiç almadıklarına dair jüriyi ikna edebilmesi.
And on behalf of the company, I apologize to you for your embarrassment.
Şirket adına, bu durumdan dolayı özür dileriz.
Now, ma'am, may I on behalf of the rest of the crew offer or sincere condolences on the loss of your fellow trustee.
Mürettebatın öteki üyeleri adına mütevelli heyeti üyenizin kaybı için başsağlığı dilerim.
You have offered your services in this matter, which complies with the laws of the city of Millennius, in that any person may speak on behalf of another.
Olay için hizmet vermeyi teklif ettiniz ki bu Millenius yasalarına aykırı bir durum değil başkası adına konuşmanızı yapabilirsiniz.
On behalf of Foot Plateman's Friendly, might I sign your plaster for you?
Bende bir imza atabilirmiyim? Rahatsınız, değil mi?
Miss Azir, after all we've been through together, couldn't you find it in your heart to put in a small word on my behalf?
Bayan Azir, birlikte atlattığımız onca şeyden sonra yararıma birkaç kelime söyleme nezaketini gösterebilir misiniz?
My friend, I express my own and the museum's gratitude for your generous loan, and I thank you on behalf of France itself for never letting this treasure leave the country.
Dostum, cömertliğinizden dolayı hem kendim hem de müzemiz adına... size minnettarım, ayrıca böyle bir hazinenin ülke dışına çıkmasına da izin vermediğiniz için size Fransa adına da teşekkürlerimi sunarım.
On behalf of the Oregon Liberty Train, I thank you for your generosity.
Tüm Oregon Özürlük Konvoyu adına, cömertliğinizden dolayı size teşekkür ederim.
Now that you're here, let's have your real name You are here on behalf of a girl
Huzuruma kadar çıkıp, gerçek ismini bile söylemiyorsun... üstelik bir kız hatrına gelmişsin
After everything is back to normal, she'll be here to ask for your hand on my behalf.
Her şey normale dönünce, benim adıma seni istemeye gelecek.
I just got a good tile, and you've blocked my way It's not your money. You're playing on his behalf
ne güzel bir elim vardı, ama sen gene yazık ettin parasına değil hatrına oynuyoruz
Father... you will talk on my behalf... or make your peace with your God for you and them.
Peder... Benim adıma konuşacaksın... Yoksa sen ve onlar Tanrılarına kavuşur.
On behalf of my daughter, and her new husband, I accept your gift.
Kızımın ve yeni kocasının adına hediyeni kabul ediyorum.
on your mark 94
on your knees 587
on your bike 16
on your marks 92
on your right 71
on your birthday 23
on your left 74
on your way 112
on your knees now 16
on your feet 441
on your knees 587
on your bike 16
on your marks 92
on your right 71
on your birthday 23
on your left 74
on your way 112
on your knees now 16
on your feet 441
on your toes 27
on your desk 31
on your own 129
on your stomach 27
on your head 43
on your way out 27
on your side 26
on your 38
on your back 34
on your face 24
on your desk 31
on your own 129
on your stomach 27
on your head 43
on your way out 27
on your side 26
on your 38
on your back 34
on your face 24