On your toes translate Turkish
404 parallel translation
You must do your best tonight, be on your toes, men.
Bu akşam çok iyi servis yapmalısınız, herkes yerinde bulunsun!
They tell me you've been on your toes since you got here.
Söylenenlere göre buraya geldiğinizden beri çok dikkatliymişsiniz.
On your toes.
Parmak uçlarında.
You have to be on your toes. Move around quickly, you know?
Parmak uçlarında durmalı, hızlı hareket etmelisin.
Except keep on your toes.
Ama tetikte ol.
On your toes, boys.
Ayaklanın çocuklar.
On your toes, both squadrons.
İki filo da tetikte olsun.
On your toes!
Parmak uçlarında!
Move on your toes
Parmak uçlarıyla yürüyeceksiniz.
You're right on your toes, kid.
Tam üstüne bastın evlat.
Come on, get up on your toes.
Hadi ayağa kalk.
Keep on your toes.
Dikkatli ol.
Hey, Tuffy, off your back and on your toes.
Hey, Tuffy, sırtımdan aşağı in ve ayağa kalk.
You used to stand on your toes.
Beni öpmek için uzanman gerekirdi.
They scream and scratch, and sometimes step on your toes.
Onlar çığlık atar ve tırmalarlar ve bazen de ayak parmağına basarlar.
You're right on your toes this morning, Colonel.
Haklısınız. Bugün kesinlikle formunuzdasınız, Albay.
- Am I stepping on your toes?
- Ayaklarına mı basıyorum?
So be on your toes.
Bu yüzden tetikte olun.
On your toes.
Dikil.
Have to be on your toes to work for a man like me.
Benim gibi biriyle çalışmak için çok iyi olmak zorundasın.
Stay on your toes :
Ayakların yere bassın.
You gotta keep on your toes in this game.
Bu oyunda ayak parmaklarını ortaya koyman gerekecek.
So just keep on your toes, fellows and be prepared for some drills I'll be scheduling for the next few days.
Yani hazırda bekleyin ve birkaç gün sonra hazırlayacağım talimlere hazır olun.
All of you, on your toes.
Hepiniz göreve.
In this business you gotta be on your toes every minute thinking, anticipating, always keeping one step ahead of the other guy.
Bizim meslekte her an uyanık olacaksın. Düşünecek, bekleyeceksin. Diğer adamdan daima bir adım önde olacaksın.
On your toes. Gung ho.
Parmakların üzerinde.
On your toes! Now, move out!
Şimdi dışarı çık dışarı!
A ten has got ten spots on it, you can count that far on your toes.
Onun üzerinde on tane nokta vardır, ayaklarındaki parmaklar kadar yani.
You were cutting on your toes.
Parmaklarını doğruyormuşsun.
Land on your toes.
Ayak parmaklarına bas.
Stay on your toes, Schmitter.
- Tetikte ol, Schmitter.
Right! All of you on your toes!
Herkes hazır olsun!
– Keep on your toes every minute.
- Sürekli uyanık olmalısın.
All right, now, Let's all spread out, And all of you, stay on your toes.
Pek âlâ, herkes dağılsın ve herkesin eli tetikte olsun.
You've been ffollowed, you'd better stay right on your toes.
Takip edildin, tetikte olsan fena olmaz.
He can step on your toes the next dance.
Ayaklarınıza basmaya bir sonraki dans devam edebilir.
The tension will keep you on your toes with the triple leap of death. With the king of magic, Professor Marcy.
Azraile meydan okuyan 3 cambaz, Sihrin Kralı Profesör Marcie...
YOU GOT SUCTION CUPS ON YOUR TOES OR SOMETHING?
Kedi yavrusu falan yok.
Really on your toes. That's gonna be one hell of a big shock wave hitting this boat.
Lanet büyük bir şok dalgası tekneye çarpacak.
Keep you on your toes, keep you alert.
Sizi uyanık ve tetikte tutar.
Would you let anyone tread on your toes, you crooks?
Başka birinin sizin ayağınıza basmasını ister miydiniz sizi sahtekârlar?
On your toes from dusk till dawn.
Sabahtan akşama kadar ayak üstünde.
Be on your toes, men.
Gözlerinizi dört açın!
- Don't worry, it's only next door... you carry on keeping fit, touch your toes... stand your head, do anything but fall asleep.
Endişelenme, sadece yan taraf harekete devam et, ayaklarına uzan amuda kalk, uyumamak için her şeyi yap.
They'll really be on their toes, so watch your step.
Şu anda tam anlamıyla tetiktedirler.
You'll get your toes trodden on again.
Hızlı bir şekilde dönmek zorunda kalacaksın.
On your toes.
Yerlerinize.
Then your toes belong on the other side of it!
O halde ayakların hattın diğer tarafında olsun!
It's like you get this tingling feeling along on your back, and this funny feeling starts creeping up your toes.
Sırtın boyunca o sızlatıcı his yükseliyor... ve bu komik his ayak baş parmaklarına doğru ilerliyor.
You're supposed to rest on the entire foot, shift the weight on your little toes.
Bütün ayağının üzerine yaslanman gerekiyor, ağırlığını küçük parmaklarına ver.
On your little toes, shift your weight.
Küçük parmaklarına ağırlığını ver.
on your behalf 19
on your mark 94
on your knees 587
on your bike 16
on your marks 92
on your right 71
on your birthday 23
on your left 74
on your way 112
on your knees now 16
on your mark 94
on your knees 587
on your bike 16
on your marks 92
on your right 71
on your birthday 23
on your left 74
on your way 112
on your knees now 16
on your feet 441
on your desk 31
on your own 129
on your stomach 27
on your head 43
on your way out 27
on your side 26
on your 38
on your back 34
on your face 24
on your desk 31
on your own 129
on your stomach 27
on your head 43
on your way out 27
on your side 26
on your 38
on your back 34
on your face 24