English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ O ] / Or right

Or right translate Turkish

9,507 parallel translation
- Hey, Etude number 8... - Left or right hand?
Etüt 8 numara, sağ el mi sol el mi?
It could only be made in America or Britain or Iran. All right, okay.
- Sadece Amerika, İngiltere ve İran'da yapılmış olabilir.
Or biding their time until the right moment.
Ya da doğru zamana dek zamanlarını geçiriyorlar.
Convince them that you're right or jump on board with their theory.
Zaman tükeniyor. Haklı olduğuna onları ikna et ya da onların teorisi ile tahtaya atla.
You know this isn't you or him, right?
İkinizin arasında seçim yapmadığımı biliyorsun değil mi?
Either Brandon is a stickler for punctuality, or something really weird is going on right now.
Ya Brandon çok dakik ya da şu anda gerçekten tuhaf bir şeyler oluyor.
I tell myself I'm saving lives, but three or four guys in, I can't even pretend anymore I'm doing it for the right reasons.
Kendime hayat kurtardığımı söylerim ama orada üç dört kişi varken bunu yapmak için bir sebebim varmış gibi davranamam.
Find out where he went, or at least who picked him up and what name - he's travelling under right now.
Nereye gittiğini, en azından onu kimin aldığını hangi isimle seyahat ettiğim öğrenmeye çalışın.
Right now, or the moment that you are finished serving your state prison sentence, you join the feds for the rest of your life.
Hemen şimdi yoksa eyaletteki hapis cezan bittikten sonra hayatın boyunca federallerle takılacaksın.
Ms. Martinez, we need to know what garage Rico's car is in right now, or it is very likely that your baby is going to grow up without a father.
Bayan Martinez, Rico'nun arabasının şu an nerede olduğunu bilmemiz gerek yoksa bebeğinizin babasız büyüme ihtimali çok yüksek.
Or we can wait right here.
Ya da burada bekleyebiliriz.
You tell'em, or I end it all right now.
Onlara söyle yoksa her şeyi şimdi bitiririm.
Right or wrong, I'm still going to worry.
Fark etmez, ben her türlü endişeleneceğim zaten.
Holly, the information you share with us right now could keep another student or teacher from being shot.
Holly, şu an bize vereceğin bilgiler başka bir öğrencinin ya da hocanın vurulmasını engelleyebilir.
[Sniffles] Or that Paloma's all right.
Veya Paloma'nın iyi olduğunu da.
Ahem. You... you... you mean, like, at Clear-Line or right now?
Clear-Line'da mı şu anda mı?
Do you want me to take the left hand or the right?
Sol elini mi alayım yoksa sağ elini mi?
If you guys, you know, need anything fixed or saved that no one else seems to be able to do, I'll be right here.
Kimsenin çözemediği veya yapamadığı bir şey olursa ben buradayım çocuklar.
Davina, let me out of here right now, or I swear I will kill you.
Davina, beni hemen serbest bırak, yoksa yemin ederim seni öldürürüm.
I mean we're all supposed to be on the same team or something, right?
Aynı tarafta olmamız gerekir değil mi?
Either you're right or you're wrong, although you do make one good point.
Haklı olsan da olmasan da bir konuda doğru şey söyledin.
So, uh, you know, when the purge started, did people get into it right away, or were they like, "Wait, what? This is gonna stop crime how, exactly?"
Arınma ilk başladığında insanlar hemen kabullendi mi yoksa, "Bir dakika, ne?" "Bu suçları nasıl durduruyormuş ki?" falan mı dediler?
You can walk away right now or, and remember, this is for charity, you can risk it all in our Double or Nothing round.
Şimdi gidebilirsin ama unutma, hayır işi yapıyorsun, İki Katı veya Hiçbiri raundunda tamamını riske atabilirsin.
I wish I could just go home right now and crawl into bed and not have to talk about anything or explain anything.
Keşke şu anda eve gidip yatağa girebilsem ve hiçbir şeyden bahsetmek, hiçbir şey açıklamak zorunda kalmasam.
All right, feed on my body, and if you're a good man, I'll strengthen your body, or I'll become poison and kill you.
Pekâlâ. Beslen bedenimden. İyi bir adamsan bedenini güçlendiririm, aksi halde zehir olur seni öldürürüm.
Well, then I best be careful, or else I'm gonna end up like all the people you got mad at last time, right?
Öyleyse dikkatli olsam iyi olur... yoksa sonum geçen kızdığındaki insanların sonuna benzer, değil mi?
Why don't one of y'all tell me who stole the product, or else this man right here is going to eat a bullet.
Neden içinizden biri ürünü kimin çaldığını söylemiyor? Yoksa bu adam şuracıkta kafasına bir kurşun yiyecek.
I am responsible for Sara's death, yet I have the means to make it right, or at least try to.
Sara'nın ölümünden sorumluyum, ama bunu düzeltmenin bir anlamı olmalı, en azından denememin.
Well, either he was lying to protect his brother, or maybe... we were right to keep this whole op a secret.
Ya kardeşini korumak için yalan söylüyor, ya da bu operasyonu gizli tutmakta haklıymışız.
Take the pills right now, or I start dialing.
İlaçlarını iç yoksa ararım.
All right. We need to fan out or we won't find Murphy by nightfall.
Pekâlâ, dağılmamız gerek yoksa hava kararana kadar Murphy'i bulamayacağız.
It's just that, right now, Curtis and I are trying to figure out how to build a very important piece of equipment, or someone could die.
Sadece şu anda Curtis ile ben çok önemli bir makine inşa etmeye çalışıyoruz yoksa birileri ölebilir.
He's right, Felicity. Besides, you look like you haven't... Eaten or slept.
O haklı Felicity ayrıca yemek yemedin veya uyumadın da.
All right, I'm just curious... did you rehearse that speech in a mirror this morning, or this all just off the cuff?
Merak ettim de, bu konuşmayı aynanın karşısında çalıştın mı yoksa birden mi aklına geldi?
" Or maybe with a little luck, I'll do right by you
" Ya da belki de biraz şansla seninle doğru olanı yaparım...
Right or wrong, there's no going back.
Doğru ya da yanlış, geri dönüşü yok.
She could be right next to you, or she could be a million miles away, and I'm the only one who knows where she is.
Hemen yanında olabilir, kilometrelerce uzakta olabilir. Ve yerini bilen tek kişi benim.
And then you were supposed to meet after that, right, like, under a bridge or a tree or romantic park bench.
Bir köprünün ya da bir ağacın altında ya da romantik bir park bankında.
Is this you doing right by Elena or you not wanting to break your best friend's heart?
Elena için doğru şeyi mi yapmaya çalışıyorsun yoksa en yakın arkadaşının kalbini kırmamaya mı çalışıyorsun?
You know, in a year or two, weed's gonna be just like gum, sitting right there at the grocery store at the checkout line.
1-2 yıl içinde esrar çok yaygın hale gelecek. Marketlerde sıraya girecekler.
He's always right, or my name isn't Paige Dineen.
Her zaman haklıdır, değilse adım Paige Dineen değil.
Employees have the right not to answer e-mails, and bosses are not supposed to intervene on the weekends or in the vacation or after normal working hours a day into the private spheres of employees.
Çalışanların e-mailleri cevaplamama hakkı var ve yöneticilerin de çalışanlarına hafta sonları tatildeyken ya da hafta içi mesai saatleri dışında özel zamanlarında müdahale etmemeleri gerekiyor.
I know he's a piece of scum, but it doesn't give me the right to shoot him or kill him.
Pisliğin teki olduğunu biliyorum ama bu bana, onu vurma ya da öldürme hakkını vermez.
Well, nobody gets elected without confidence or the right people backing him.
Kimse güven ve arkasında doğru insanlar olmadan seçilemez.
There's no right or wrong.
Doğru veya yanlış yok.
Or maybe the baggage is what makes you the right guy for the job.
Belki bu yük işini doğru yapmanı sağlıyordur.
You want to do this right here, or do you want to...
Bunu hemen burda mı yapmak istersin, yoksa...
What film? You used to be an actress or something, right?
- Eskiden oyuncu falandın, değil mi?
Blood relation or not the police has no right to defame such a small child, who is dead!
Kan bagi olsun olmasin polisin olmus kucuk bir kizi karalamaya hakki yok!
Tell me what you have on Jack right now or you're dead in 15 seconds.
Bana hemen Jack ile ilgili elinde ne olduğunu söyle yoksa 15 saniye içinde seni öldürürüm.
It means that I've often wondered whether or not I did the right thing by not having you arrested that day.
Sıklıkla, o gün seni ihbar etmememin doğru mu yanlış mı olduğunu düşünüyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]