English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ O ] / Out of the house

Out of the house translate Turkish

3,959 parallel translation
And you're kicking him out of the house for that?
Ve siz onu bu yüzden mi evden atıyorsunuz?
Oh. I'm guessing... You needed to get out of the house more than I did.
Sanırım evden çıkmaya senin benden daha çok ihtiyacın varmış.
- Whatever gets me out of the house the longest.
- Beni evden en uzun süre uzak tutabilecek herhangi birisine.
Annie, I'm so happy to see you out of the house.
Annie, seni evin dışında görmekten çok mutluyum.
Moving out of the house fast. What?
- Evden bir an önce ayrılmak.
He- - He was angry and he stormed out of the house.
Öfkelenip bir hışımla çıktı evden.
We got sidetracked trying to shoo a giant bird out of the house.
Kocaman bir kuşu evden çıkarmaya çalıştığımız için dikkatimiz dağıldı.
But I needed them out of the house, so... I could... call... a guy.
Ama onları evden çıkarmalıydım ki bir adamı arayabileyim.
Did his grandma kick him out of the house again?
Büyükannesi yine mi onun kıçına tekmeyi basmış?
I haven't been out of the house in years.
Yıllardır evden dışarı adımımı atmadım.
And when my sister crashed the family car, my dad wanted to kick her out of the house.
Kız kardeşim arabamızı çarptığı zaman babam onu evden atalım diyordu.
- But, as I said, she was a willful woman. - You didn't think it was good for her to get out of the house?
Ama dediğim gibi inatçı bir kadındı.
Get'em all out of the house!
Çağır içeriden gelsinler.
You expect me to come out of the house wearing a freaking wetsuit and a rebreather?
- Dalış giysisi ve maske giymemi mi bekliyordun?
He... locked himself out of the house.
Kendini evin dışına kilitledi.
A classic "kicked out of the house" party.
Klasik "evden atılma" partisi.
I mean, your bodyguard is the guy that you know will come drag your girlfriend out of the house - when your mistress pops by. - Mmhmm.
Yani koruman metresin geçerken uğramışken kız arkadaşını evden çıkartan kişidir.
Probably not as much strength as it took for you to kick Ray out of the house.
Senin Ray'i evden atmak için ihtiyacın olan kadar büyük değildir.
My 17-year-old daughter brought home a 32-year-old guy, and I chased that son of a bitch right out of the house with a gun.
17 yaşındaki kızım eve 32 yaşında bir herif getirmişti ben de o namussuzu silahla kovalamıştım.
I couldn't let Gina out of the house until I'd got her hair just right, then I had a panic over which frock to wear.
Saçlarını düzgünce yapana kadar Gina'nın evden çıkmasına izin veremezdim sonra da panikle elbisenin birini giymek zorundaydım.
Yes. "Henry Broom said : No-one had been out of the house for the entire day, due to watching the Coronation on the television set."
Televizyonda taç giyme törenini izlediğimiz için bütün gün evden dışarı kimse çıkmadı. "
I just want to make sure that Davis is out of the house and Ms. Hudson is okay.
Sadece David'in evden ayrıldığından ve Bayan Hudson'ın iyi olduğundan emin olmak istiyorum.
( Inhales deeply ) What are the odds of a 16 year old getting kicked out of the house?
16 yaşında birinin evden kovulmasının ihtimali nedir?
Kicked me out of the house.
Beni evden kovdu.
When he's 800 pounds and has to be cut out of the house to go to a movie?
Ne yani, 300 kilo olduğunda sinemaya gitmesi için evi yarıp da dışarı mı çıkaracağız?
See, look, it's not like I had to move out of the house.
Ben evden taşınmak zorunda değildim ki.
Unless you'd like to help me get my children out of the house.
- Çocuklarımı evden çıkarmama yardım etmek istemediğin sürece tabii.
I got locked out of the house, and I need your key.
Kapıda kaldım, anahtarın lazım. Hadi canım!
I'm gonna fit that in right after work... before I have to go take care of my mom, who can't even get out of bed. And then I'm gonna go home and I'm gonna make dinner, clean up the house... none of which Travis helps me with.
Ve sonra eve giderim ve yemek yapar, evi temizlerim.
Why am I the only one in this house that rolls out of bed looking fabu?
Fabu görünümlü yataktan dışarı rulo Neden bu evde tek miyim?
"Allow me to win in battle," he said, "and I'll sacrifice the first person To walk out of my house upon returning home."
"Savaşı kazanmama izin verirsen eve döndüğümde beni karşılamaya çıkan ilk kişiyi sana kurban edeceğim" demiş.
I found out Cece has lice, so I was up all night, disinfecting every sheet, towel, toy, item of clothing in the entire house.
Cece'nin bitlendiğini fark ettim. Yani, bütün geceyi uykusuz bir şekilde tüm çarşafları, havluları, oyuncakları ve kıyafetleri dezenfekte ederek geçirdim.
You know, the house with all the screaming coming out of it?
Hani şu çığlıkların yükseldiği evden.
Could you kindly get the fuck out of my house?
Paşa paşa evimden siktirip gider misin?
Kick her out of the White House and move in your mistress? No, you can't think that, because we're not French.
Yok canım, öyle bir şey düşünmüyorsunuzdur çünkü biz Fransız değiliz.
Obviously, if this were to get out... Prominent citizen, friend of the White House...
Beyaz Saray'ın dostu olan ünlü bir insanın gözaltına alındığının duyulması tam bir felaket olurdu.
Make him to know the beautiful world that's out there of this house.
Ona bu evin dışında dünyanın güzelliklerini göster.
They locked her out of the house.
Evinin kapısını kilitlemiş.
Listen, SpongeBob BrownPants what's the point of getting you out of my house if I still got to handle your dirty drawers?
iyi dinle, SpongeBob BrownPants hala senin kirli çamaşırlarını yıkayıp çekmeceye yerleştiriyorsam seni eve almanın ne anlamı var?
The thing is, every time I think he's making some play, I find out that he's just doing something for the good of the house, or to save one of us.
Ama ne zaman adamın bir şey yapmaya kalkıştığını görsem bu ya evin yararı için oluyor ya da bizden birisini kurtarmak için.
And then I told her to get the hell out of my house.
Sonra ona evimden defolup gitmesini söyledim.
Get the hell out of my house.
Evimden defolun.
We're gonna get you and your wife out of this house safely, even if it's the last thing we do.
Seni ve eşini canımız pahasına bu evden sağ salim çıkartacağız.
But if what you and I shared ever meant anything, will you please get the fuck out of my house?
Ama yaşadıklarımızın senin için hatırı varsa evimden siktir olup gider misin?
Yeah, it would take the jaws of life to get me out of this house.
Böyle bir yere kapak atsam kerpetenle bile sökemezler beni.
You're the one who's out of line here. You do not come into my house and interrupt my interrogation.
Benim karakoluma gelip sorgumu bölemezsin.
And for the safety of you and your family, I gotta get you out of that house.
Hem senin ve ailenin güvenliği için, seni o evden çıkarmam lazım.
Which, after the hostage crisis and your unfortunate conference call fiasco means that while you may be wandering out in the White House version of a siberian work camp, I'm curled up by the fire inside.
Bu sayede rehine krizinden ve konferans görüşmesi fiyaskondan sonra sen bir Sibirya çalışma kampının Beyaz Saray versiyonunda dolaşırken ben ateşin yanında kıvrılıp yatacağım.
Why is it, every time I go to a meeting out of town, some other dickhead moves in the house?
Niye ben ne zaman şehir dışına çıksam..... eve başka bir sikkafa taşınıyor?
All the time I was in China, the work camps, then the factories, I would think of my house, orchids out the front, the tiles with offering fruits.
Çin'de bulunduğum süre içinde, çalışma kampları, sonra fabrikalar, hep evimi düşündüm, ön kısımda orkideler, seramikler arasında meyveler.
Get out of the front of my house!
Evimin önünden defolun

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]