Pretty boy translate Turkish
1,086 parallel translation
Follow Lieutenant, Punchy, Limey, Baby-Face, Doc, the Poet, Pretty Boy and Slattety through some of the most interesting war films yet created.
Teğmen'i, Punchy'i, Limey'i, Bebek Surat'ı, Doktor'u, Şair'i, Tatlı'yı ve Pasaklı'yı, şimdiye kadar yapılmış en güzel savaş filmlerinde izleyin.
Friggin'pretty boy.
Kahrolası tatlı çocuk.
Don't make things more difficult, pretty boy.
İşleri daha da zorlaştırma, tatlı çocuk.
Hey, pretty boy.
Hey, yakışıklı çocuk.
Pretty boy, we know what you want.
Güzel çocuk, ne istediğini biliyoruz.
Landlady, stop talking to pretty boy hero, and give us a bit of attention.
Onunla bu kadar gevezelik edeceğine biraz bizlen ilgilensen daha iyi olur.
- You're late, pretty boy.
- Geç kaldın yakışıklı.
Dream, dream, pretty boy
Tatlı rüyalar güzel oğlum.
It's school days, pretty boy.
Haydi akıllı çocuk gel bakalım!
Don " t be expecting pretty boy.
Güzel çocuğu bekleme.
Who's the pretty boy?
Kim bu tatlı çocuk?
So I'm not a pretty boy.
Demek hoş biri değilim.
You're a pretty boy.
Güzel çocuksun.
Oh, you got a problem with this, pretty boy?
Bununla ilgili bir sorunun mu var, tatlı çocuk?
Pretty boy like you.
Senin gibi hoş bir çocuk.
Who's a pretty boy, then?
Kimmiş sevimli oğlan?
Who's a pretty boy?
Kimmiş sevimli oğlan?
Dillinger, Capone, Pretty Boy Floyd.
Dillinger, Capone, Pretty Boy Floyd.
Yeah? Tell that to my cousin, "Pretty boy" shumway.
Sen onu bir de benim kuzenime de, "Cici Oğlan" Shumway.
Aw, your everyday pretty boy.
- Bildiğin sıradan biri işte.
"Pretty boy" shumway.
"Sevimli delikanlı"
He's a young, wild... dim, pretty boy.
Bir kere genç, vahşi kalın kafalı, hoş bir çocuk.
But if he loses to a hunk of junk like the Mom-mobile, I guarantee you that Cheryl will see... the monster behind that pretty boy mask.
Ama senin gibi ezik birine kaybederse seni temin ederim, Cheryl onun, yakışıklı yüzünün ardındaki gerçek pisliği görecektir.
Nice Irish boy meets pretty French girl and what happens happens, huh?
Hoş İrlandalı genç, güzel Fransız kızla tanışıyor ve olan oluyor, ha?
Jed, you run pretty fast, don't you, boy?
Jed, sen çok hızlı koşarsın, değil mi evlat?
The boy's banged up pretty bad.
Oğlanın iç kanaması olabilir.
♪ By a pretty wonderful boy!
George? Oraya gidip domuzlardan kalanları temizler misin lütfen? O bitli domuzların arkasını temizlemekten bıktım.
Boy, you're pretty far gone, ain't ya?
İşi epey ilerlettin demek ha?
This here thieving boy earned me my cracked ribs you wrapped up so pretty.
Bu hırsız çocuk yüzünden çatlamış kaburgalarımı sardın.
Boy, sure is pretty.
Çok güzel.
Boy, sure is pretty. Yeah.
Delikanlı, bu tabii hoş.
You sure are a pretty red-headed little boy.
Ayrıca, sen ne tatlı bir sarışın çocuksun!
Things have come to a pretty place when a widow woman with a 15-year-old backward baby boy gets treated like this, and they call it legal!
İşler, dul bir kadın ve 15 yaşındaki çocuğunun oturduğu bir eve girmeye kadar vardı ve yasal olduğunu söylüyorlar!
Did your boy get himself a pretty bride?
Oğlun kendine güzel bir gelin bulmuş mu?
You're pretty quick to step into Gianni's shoes, Jackie boy.
Gianni'nin ayakkabılarını çok çabuk giydin Jackie.
Boy, that was a pretty man.
Çok yakışıklı adamdı.
Boy, you did pretty good!
Evlat, iyi iş çıkardın!
You need a lot oflittle boy in you so you guys qualify pretty well.
İçindeki çocuğa çok ihtiyacın var yani sizler çok şanslısınız.
You play pretty good, boy.
Çok iyi çalıyorsun evlat.
You throw a pretty mean punch, boy.
Sağlam bir yumruk salladın evlat.
He's OK-looking, but he's no pretty-boy.
İyi görünümlü ama çok hoş değil.
Boy, this is pretty weird.
Vay be, bu çok tuhaf.
This boy looks pretty good.
Şuna bak bayağı yakışıklı olmuş,
I used to be pretty good at boxing, but my boy is pretty good too.
Boksta çok iyiydim ama oğlum da çok iyidir.
Boy, do you have a pretty face.
- Çok güzel bir yüzün var.
Pretty little boy.
- Sevimli küçük şey.
Boy, it sure is pretty, isn't it?
Gerçekten güzel değil mi? Evet.
Boy, men are pretty dumb, aren't they?
Olum, erkekler çok aptal, değil mi?
Boy, she was pretty.
Oğlum, çok güzeldi.
Boy, pretty good crowd today.
Tanrım, bugün baya sıkı kalabalık var.
Boy... You sure are pretty.
Hey çok güzelsin.
boyle 310
boys 7010
boyka 121
boyd 649
boyfriend 977
boyce 31
boyfriends 122
boyo 55
boy or girl 87
boy meets girl 28
boys 7010
boyka 121
boyd 649
boyfriend 977
boyce 31
boyfriends 122
boyo 55
boy or girl 87
boy meets girl 28
boychik 17
boys and girls 256
boys will be boys 42
boy wonder 27
boy scout 43
boykewich 37
boyd crowder 43
boycie 17
pretty 763
pretty please 116
boys and girls 256
boys will be boys 42
boy wonder 27
boy scout 43
boykewich 37
boyd crowder 43
boycie 17
pretty 763
pretty please 116
pretty girl 128
pretty little liars 50
pretty little thing 17
pretty cool 211
pretty bird 24
pretty sure 147
pretty good 760
pretty lady 91
pretty one 24
pretty bad 77
pretty little liars 50
pretty little thing 17
pretty cool 211
pretty bird 24
pretty sure 147
pretty good 760
pretty lady 91
pretty one 24
pretty bad 77
pretty amazing 49
pretty nice 37
pretty awesome 32
pretty soon 246
pretty impressive 59
pretty big 22
pretty well 90
pretty much everything 22
pretty much 800
pretty close 43
pretty nice 37
pretty awesome 32
pretty soon 246
pretty impressive 59
pretty big 22
pretty well 90
pretty much everything 22
pretty much 800
pretty close 43
pretty smart 38
pretty neat 25
pretty sweet 49
pretty funny 30
prettier 21
pretty weird 28
pretty girls 22
pretty women 25
pretty neat 25
pretty sweet 49
pretty funny 30
prettier 21
pretty weird 28
pretty girls 22
pretty women 25