Set it down translate Turkish
393 parallel translation
There's something in his soul o'er which his melancholy sits on brood, and I do fear the unheeded consequence will be some danger, for which to prevent I have in quick determination thus set it down -
Başka bir şey var içini kemiren, başka bir sır yatıyor derdinin arkasında. Korkarım bu sır ortaya çıktığında bir felaket gelecek başımıza. Bunu önlemek için verdiğim karar şu :
Stay, you that bear the corse... and set it down.
Durun, tabutu yere bırakın!
Set it down.
Koy şuraya.
Oh, set it down on the table.
Oh, Onu masanın üstüne koy.
Just set it down here.
Buraya bırakın.
Set it down.
Şuraya koy.
Why should I set it down?
Neden bırakayım ki?
Set it down.
Yere koyun!
Nothing will ever make me set it down again.
Hiçbir şey beni, kiliseyi bir daha alçaltmaya mecbur kılamayacak.
" My head's too light to try to set it down
" Başım o kadar hafif ki yastığa konmaz
Set it down there.
Yere koyun.
Oh, set it down,
Koy şöyle.
- No Set it down, would you?
Hayır. bırak onu, olur mu?
They set it down right where the work is.
İşin yapıldığı yere indirsinler.
- He drank his coffee and set it down.
- Kahvesini içti, bardağı bıraktı.
Set it down here on the table.
Masanın üzerine koyun.
Set it down carefully.
Dikkatlice indirin.
We'll just set it down here, all right?
Sadece alıp yere koyacağız, tamam mı?
Set it down!
Onu yere koy!
Then you're gonna pick up the scenic elevator... and very gently set it down on the street.
Daha sonra da asansörü çok dikkatle sokağa indirin.
" Stay, you that bear the corse, and set it down.
Durun, tabutu yere bırakın!
Set it down.
Alçalın.
Set it down.
Bırakın.
Set it down.
Masaya bırakın şunu Chocard!
Let's set it down over here.
Yere uzatalım.
You come in the room with a Coca Cola, you set it down, you go to get a newspaper.
Kolanı sehpaya bırakıp gazeteni almaya gidersin.
We'll set her talking, and I'll take it down in my phonetic shorthand.
Onu konuşturacağız ve ben de onu fonetik stenografime kaydedeceğim.
But it's set down in just about the most beautiful country I've ever seen.
Ama hayatımda gördüğüm en güzel diyarı görecek şekilde inşa edilmişti.
All or which, sir, though I most powerfully believe, yet I hold it not honesty to have it thus set down.
Elbette, doğru bütün bunlar. Ama bunları yazıya dökmek edepsizlik.
You could for a need study a speech of some dozen or sixteen lines that I would set down and insert in it, could you not?
Gerekirse, benim yazacağım 10-15 dizeyi ezberleyip oyuna katabilir misiniz?
No one hasyet turned up any bug-eyed monsters threatening Earth... and so it must be set down as another one ofthose fantastic hoaxes, this one by a young publicity-seeking astronomer.
Henüz hiç kimse Dünya'yı tehdit eden bir yaratıkla karşılaşmadı ve bence bunlar tamamen söylentiden ibaret hepsini de o gökbilimci uyduruyor.
It's better that I be set down as a wicked, jealous, spiteful woman than that - Than that your husband should be suspected?
keşke zavallı, kıskanç, hain bir kadın gibi davransaydım - böylece kocan mı suçlanabilirdi?
It was set for two persons and is complete, down to the morning paper, which was lying on the floor.
İki kişilikti ve sağlamdı, ta ki yerde duran sabah gazetesi gelene kadar.
We'll take it with us for luck and set it sailing free down some river.
Şans için yanımızda götürüp bir nehirde suya salacağız.
It's a fact, which the bishop arrived at through computation of the ages of the prophets as set down in the Old Testament.
Bishop eski ahitte belirtilen peygamberlerin yaşlarını dikkatli bir şekilde hesaplayarak bunu buldu.
As soon as he gets it, he goes down south, and gets himself a Teddy boy suit and a set of skiffle drums.
Parayı alır almaz, güneye gitmiş, kendine pahalı bir takım elbise ve bateri takımı almış.
Well, set a trap for it. Get it back in that box, nail the lid down.
O kutunun içine geri dön, kapağı çivileyin.
Set her down, Felix. I think we've found it.
Aşağıya in. Sanırım bulduk onu.
It might give the German a taste of our blood and bring him down on us before we're set.
Bu iş Almanlar'a kanımızı tattırabilir ve biz daha hazırlanmadan üstümüze saldırtabilir.
I mean, with nothing set down on it.
Hiçbir engelle karşılaşmadan.
If it lays an egg... It will fall down the back Of the television set.
Yumurtlarsa yumurtası televizyonun arkasına düşer.
It was, "Set this down, pick that up!"
Şöyleydi, "Şunu aşağı götür, bunu kaldır!"
I must set this down before it is too late.
Çok geç olmadan bunu yazmalıyım.
I might as well get this stool here... and set right down and do it, huh?
En iyisi şu tabureyi çekip... oturayım da konuşalım, ha?
But I have made a prudent judgement that it meets the conditions set down in The Ritual.
Ama... Roma Dua Merasimleri'nde yazan şartlara uyup uymadığına dikkatlice baktım.
You'd put it down on the coffee table and you'd set it off and then...
İnsanları güldürmek istediğinde sehpanın üstüne koyar, kurarsın.
Get this set up, and before you know it, you and me will be down at the bottom of the sea with that submarine.
Gerekli ayarları yap, Sonra biliyorsun, Sen ve ben biliyorsun o denizaltı ile denizin dibine ineceğiz..
I'm gonna set this baby down if it's the last thing I do.
Yapacağım en son şey olsa da bu bebeği aşağı indireceğim.
Now, if you want to use the one down here by the pool, it's been set up for guests for you.
Havuzun oradakini kullanmak isterseniz, orası misafirler için ayarlandı.
Why is it up in Jersey, our people are tellin'us... the man to see is Sam Kovics for porno down here, but after a week of tryin'to set it up, all we hear is Artie?
Neden Jersey'deki adamlarımız bize diyor ki... buralarda porno için görmemiz gereken adam Sam Kovics, ama bir haftadır işi bağlamaya çalışıyoruz, ve hep Artie duyuyoruz?
That uptight New York dog-eat-dog mind-set just doesn't make it down here.
O gergin, it dalaşı New York yöntemi buralarda sökmez.
set it up 93
set it free 18
down 3353
downtown 201
downstairs 319
downs 77
downey 56
downton abbey 33
downers 18
down the street 38
set it free 18
down 3353
downtown 201
downstairs 319
downs 77
downey 56
downton abbey 33
downers 18
down the street 38
down on your knees 79
down the hall 119
down low 42
down the stairs 50
down the road 38
down the line 26
down on the floor 28
down there 402
down the hatch 65
down below 33
down the hall 119
down low 42
down the stairs 50
down the road 38
down the line 26
down on the floor 28
down there 402
down the hatch 65
down below 33
down the drain 18
down you go 36
down here 450
down on the ground 130
down to business 31
down now 22
down in one 23
down to 41
down in front 26
downing street 23
down you go 36
down here 450
down on the ground 130
down to business 31
down now 22
down in one 23
down to 41
down in front 26
downing street 23