Suspect down translate Turkish
273 parallel translation
Personally, I'd recommend you get hold of a cocker spaniel, tie your suspect down on a chair with a potty on his head, then pop his todger between two flowery baps and shout, "Dinner time, Fido"!
Şahsen, sana tavsiyem, bir spanyel köpeği bul, şüpheliyi kafasında bir lazımlıkla sandalyeye bağla, sonra da, süslü kürelerinin arasındaki aletini çıkartıp, "Yemek vakti Fido!" diye bağır.
Suspect down!
Şüpheli vuruldu!
Suspect down.
Şüpheli vuruldu.
One suspect down, five being booked.
Bir şüpheli vuruldu, beşi alınıyor.
I've got a suspect down at the station I was hoping you could I.D.
Karakolda kimliğini teyit etmenizi istediğim bir şüpheli var.
One suspect down.
Bir şüpheli elendi.
I suspect it's time to get down to business, Mr. Adams.
Sanırım artık işe koyulmanın zamanı, Bay Adams.
If you don't speak any louder I might suspect that you're knocking down on me.
Eğer yüksek sesle anlatmazsan... beni sattığından şüphelenebilirim.
And if the Russians down there suspect our presence at all let it be because they sense this.
Ve eğer oradaki Ruslar varlığımızdan şüphelenirlerse sessiz olduğumuz için olsun bu.
Personally, I'd recommend you get hold of a cocker spaniel, tie your suspect down on a chair with a potty on his head, then pop his todger between two flowery baps and shout, "Dinner time, Fido"!
- Ne kadar ilginç! - Zanlının gözü kapalıdır. Eğer hançeri seçerse Şeytanın yakın dostudur.
Suspect in a half-dozen drug murders down here.
- Burada yarım düzine uyuşturucu cinayetinde şüpheli...
Dr King, I suspect... that your butterfly's on upside down.
- Dr. King, şüphem o ki kelebeğiniz ters dönmüş.
The suspect fell down there.
Buradan atlayıp kaçmış.
Suspect has been shot and is down.
Sanık vuruldu ve yerde.
- Yeah, but you had him down as a suspect at one stage.
- Yine de senin için bir ara şüpheliydi.
All units, suspect in the four-officer - down call is still at large.
Bütün birimler, dört polisin yaralandığı olaydaki şüpheli hala firarda.
He had no reason to suspect, this is a perfect duplicate of Aeryn's exterior, right down to the micron.
Şüphelenmek için hiçbir sebebi yoktu. Mikroskop altında bile bu, Aeryn'in görünüşünün mükemmel bir kopyası.
Thank you for coming down here, though I suspect it has been a pointless journey.
Buraya geldiğiniz için teşekkürler ama bu seyahatin gerekliliğinden şüpheliyim.
We just wanna make sure the shoe on the suspect is the same shoe that kicked down your door.
Zanlının ayakkabı izinin kapınızı tekmeleyenle aynı olduğundan emin olmak istiyorum.
They have shut down the main grid they suspect someone is helping him.
Birinin yardım ettiğinden şüphelenirlerse tüm ana şebekeyi kapatırlar.
When you see that everything's ok, and he doesn't suspect shit, then you yell out : "Are there any aligators down there?"
Her şeyin yolunda olduğunu, herifin şüphelenmediğini anladığında, bize "Burada timsah var mıdır?" diye bağıracaksın.
Suspect's down there.
Zanlı orada.
What he doesn't realize, we got no DNA on the hairs so we can't chase down his other suspect.
Ama saçlarda DNA olmadığı için öbür şüphelinin peşine düşemediğimizi bilmiyor.
Something smells completely frellnik down here, so I suspect I found the waste conduit Moordil said we had to find.
Aşağıda bir şeyler iğrenç kokuyor. dolayısıyla Moordil'in bulmamız gerektiğini söylediği atık kanalını bulmuş olabiliriz.
Well, they all had to bring the letters and sit down with our suspect.
Hepsinin mektupları yanında getirip şüphelimizle oturması gerekiyordu.
I'm here at the crime scene at the boardwalk where a detective was gunned down during a manhunt for Joseph LaMarca a murder suspect police consider armed and dangerous.
Ben burada, kaldırımda suç mahalindeyim bir dedektifin vurulduğu yerde, Joseph Lamarca için bir insan avı sırasında tehlikeli ve silahlı bir cinayet zanlısını polis gözönüne alıyor.
[gunshot] ( man ) Suspect down!
Şüpheli vuruldu!
I repeat, suspect is down.
Tekrar ediyorum, şüpheli vuruldu.
Suspect is down.
Şüpheli vuruldu.
I suspect that the "M" is an upside down "W" for "Witten."
M'nin, Witten'in baş harfi W'nin başaşağı çevrilmiş hali olduğundan şüpheleniyorum.
Well, that's fine.I would never turn down an invitation to a suspect's home.
- Benim için hava hoş. Bir şüphelinin evine davet edilmişsem asla geri çevirmem.
After chasing down the fleeing suspects, one suspect has been caught, but the rest have escaped
Kaçan zanlıların kovalanmasından sonra... Bir şüpheli yakalandı ancak diğerleri kaçtı.
Stay down Suspect sighted.
Şüphelileri yakaladık.
I suspect Kelso hasn't told Brooke that he burned down the police academy. Interesting. I suspect you're right, Steven.
Kelso'nun Brook'a polis akademisini yaktığını söylemediğinden şüpheleniyorum çok ilginç senin haklı olduğundan şüpheleniyorum Steven.
Repeat, suspect is down.
Tekrar ediyorum, şüpheli vuruldu.
The suspect and his hostage are down.
Şüpheli ve rehinesi yerdeler.
You are the main suspect right now since you had the large suitcase... and you threw down the leaflets.
Şu anda esas şüpheli sensin, çünkü valiz sendeydi ve bildirileri de sen aşağı attın.
- The sort of person who guns down an unarmed suspect.
- Efendim... - Çık buradan. Silahsız bir zanlıya ateş eden bir insansın.
Knock down the suspect Loki.
Şüpheliyi indir Loki.
In the process of trying to track down this warhead, we've brought in a prime suspect.
Bana ne söylemek istiyorsun? Efendim, savaş başlığının izini bulmaya çalıştığımız süreç içerisinde, sorgulamak üzere önemli bir şüpheliyi ele geçirdik.
After the driver went down, the other suspect, I guess he felt it was getting too hot back there
Şöför indikten sonra, öteki şüpheli, Sanırım O köşeye sıkışmıştı.
Shortly after being taken into custody, Jose Fausto, the last suspect was gunned down by an unknown...
Aranan 4. şüpheli Jose Fausto göz altına alındıktan kısa bir süre sonra meçhul kişilerce vuruldu...
Are you seriously telling me our only live suspect, a cop killer, - Was gunned down in your custody?
Cidden yaşayan tek polis katili şüphelimizin gözaltındayken... vurulduğunu mu söylüyorsun?
I chased him into the street, down into the subway, at which point, the suspect fired at me.
Caddeye kadar takip ettim, metroya indik, o noktada da, şüpheli bana ateş etmeye başladı.
We should narrow the suspect list down according to the guy's residence.
Şüpheli listesini yaşadıkları yere göre daraltmalıyız.
We've got a suspect in custody apprehended for ripping off a house down the block.
Aşağı bloktaki evlerden birini soyan bir şüpheliye tutuklamış durumdayız.
We've narrowed the list of suspect employees down to four.
Şüpheli çalışanların listesini dörde indirdik.
The amazing thing is that the taser can knock down a suspect without killing or even harming them.
Şaşırtıcı olansa, şüpheliyi öldürmeden ve zarar vermeden yıkabiliyor oluşudur.
Two Tango 60, one suspect is dead, officer's down.
İki Tango 60, bir şüpheli öldü, memurlar düştü.
Hearing he isn't a suspect might calm him down as well.
Ayırca şüpheli olmadığını duymak onu sakinleştirebilir.
When's the last time you had to sit down to be eye-level with a murder suspect who was standing up?
En son ne zaman ayakta duran... bir cinayet zanlısıyla konuşurken oturuyordun?
down 3353
downtown 201
downstairs 319
downs 77
downey 56
downton abbey 33
downers 18
down the street 38
down on your knees 79
down the hall 119
downtown 201
downstairs 319
downs 77
downey 56
downton abbey 33
downers 18
down the street 38
down on your knees 79
down the hall 119
down low 42
down the stairs 50
down the road 38
down the line 26
down on the floor 28
down there 402
down the hatch 65
down below 33
down the drain 18
down you go 36
down the stairs 50
down the road 38
down the line 26
down on the floor 28
down there 402
down the hatch 65
down below 33
down the drain 18
down you go 36
down here 450
down on the ground 130
down to business 31
down now 22
down in one 23
down to 41
down in front 26
downing street 23
down on the ground 130
down to business 31
down now 22
down in one 23
down to 41
down in front 26
downing street 23