Sweet child translate Turkish
171 parallel translation
Myra's just a sweet child.
Myra çok tatlı bir kızdır.
- Sweet child, young Carol.
- Carol cok seker.
She was such a sweet child.
O kadar tatlı bir çocuktu ki.
You're a strange man, And a very evil one. And you're a sweet child,
Tuhaf bir adamsınız ve de çok belalı.
She looks like a very sweet child.
Çok tatlı bir kız.
But, sweet child, you understand so little.
Tatlı çocuğum, hayatı tanımıyorsun.
If you had a son, or a daughter, what would you think if that sweet child came home from school and told you a godless teacher... Objection!
Bir oğlunuz olsaydı, Bay Sillers, ya da kızınız, okuldan döndüğünde size tanrıtanımaz bir öğretmeni olduğunu söyleseydi ne düşünürdünüz?
You are a sweet child.
Ne tatlı bir çocuksun.
Come in, sweet child, and have tea with us.
İçeri gir çocuğum, biz centilmenlerle çay iç.
- Ain't she a sweet child?
- TatI bir çocuk degiI mi?
And what does he choose, this sweet child?
Evet, bu tatlı çocuk hangisinden ister?
All the terrible things I was going to do to that sweet child if you failed.
Başaramazsan ona yapacağım kÖtülükler.
The heiress from Valmassique- - the estate across the river- - is a sweet child called Adele.
Nehrin karşısında yaşayan Valmassique'nin varisi... Adele denen tatlı bir kız.
Ah, Frank, when I think about you and Nola... and this sweet child... having to go through the same heartaches we went through, it's - it's enough to make you cry. Yes, it is.
Frank, senin, Nola'nın ve bu tatlı çocuğun aynı kalp acılarını yaşadığınızı düşünüyorum da ağlamamak için kendimi zor tutuyorum.
Yes, she's a sweet child.
Evet, çok tatlı bir çocuk.
Oh, Grace is such a dear, sweet child, but is slightly bit, uh, unconventional, if you know what I mean.
Grace çok tatlı, şirin bir kızdır ama o biraz, nasıl desem sıradışıdır, ne demek istediğimi anlarsın ya.
You're a sweet child, Tarita.
Sen çok tatlı bir çocuksun, Tarita.
Poor, sweet child.
Zavallı, tatlı çocuk.
My dear, sweet child.
Benim tatlı çocuğum.
- Sweet child, it'll be my pleasure.
- Tatlı çocuk, bu benim için zevktir.
Oh, it's a sweet child.
Çok tatlı bir çocuk.
Sweet child.
Tatli cocuk.
Sweet child.
Tatlı çocuk.
Shoeless and wild I saw this sweet child
Ayakkabısız ve vahşi gördüm bu tatlı çocuğu
You sweet child.
Seni tatlı çocuk.
All my thoughts are with you and our own dear, sweet child.
Onlara söyleyecek hiçbir şeyim yok. Onlara şöyle diyebilirsin :
Hoop-la, hoop-la, my sweet child My little Waterman,
Minik su kuşum, bebeğim, Tatlı çocuğum benim ;
Sweet, little child
Tatlı, küçük çocuk..
Sweet, little child
Tatlı, küçük çocuk.
Sweet, little child
Tatlı küçük çocuk
You can't force a woman to be sweet to you. She's only a child!
Bir kadını, size karşı şirin olması için zorlayamayacağınızı bile bilmiyorsunuz.
He'll tell you why Rebecca went to him- - to confiirm the fact that she was going to have a child, a sweet, curly-headed little child.
Rebecca'nın neden ona gittiğini size anlatsın bir bebek beklediği gerçeğini size doğrulasın tatlı, kıvırcık saçlı küçücük bir bebek.
Prisoner, have you any objection to the Marshal and Mrs. Sweet... taking this here child?
Peki senin Bay ve Bayan Sweet'in bu çocuğu evlat edinmelerine bir itirazın var mı?
- I was sure of that. - Great Scott, if we were foolish enough... to swallow that other venal belief... nobody would ever either adopt a child or even have children of their own... like that sweet little girl she has, for example.
- Tabii kimsenin evlat edinmemesi veya Rhoda gibi çocuk yapmaması gerektiği gibi saçma bir inanışa kanacak kadar aptal değilsek.
You can't imagine how sweet it is to fall asleep with a child next to you.
Yanınızda küçük bir çocukla uykuya dalmanın keyfini bilemezsiniz.
All I know is Miss Flora was a sweet, innocent child... a happy child, until you made her face that...
- Bunu bilmiyor musunuz? - Tek bildiğim Bayan Flora'nın... siz onu yüzleştirene kadar masum ve tatlı bir çocuk olduğu.
You see, Lolita is a sweet, little child but the onset of maturity seems to be giving her a certain amount of trouble.
Biliyorsunuz, Lolita tatlı, küçük bir kız... ama ergenlik çağı yüzünden... bazı sorunlar yaşıyor gibi.
It concerns this sweet innocent child.
Bu tatlı, masum çocukla ilgili.
- It's sweet, - but I don't consider a foster child...
Söylediklerine inanamıyorum.
How sweet to brutally snatch from his bed a child with no hair yet on his upper lip and, with eyes wide open, pretend to suavely stroke his forehead brushing back his beautiful locks!
"Yatağından yaka paça almak ne hoştu. " Daha bıyıkları bile terlememiş bir çocuk. " Ayrıca, gözleri ardına kadar açık, o güzel lülelerini, savururken...
Have I ever told you how sweet you were to me when I was a child?
Ben çocukken bana karşı ne kadar tatlı olduğunu biliyor musun?
- Since it will take a sweet from a child.
- Çocuk oyuncağıydı.
Shake dreams from your hair My pretty child, my sweet one
# Saçlarından rüyaları silkele, benim tatlı çocuğum. #
Tootie! [Scorsese] Sweet ness and innocence will prevail, but with the explosion ofa child's pain and rage... unexpected shadows were suddenly caston this nostalgic period piece.
Güzellik ve saflık galip gelecek ancak bir çocuğun duyduğu acı ve öfkeyle bu nostaljik dönemin üzerine beklenmedik gölgeler çökecekti.
So ends day 54 of the trial of former child star, Sam Sweet, who has been accused of shooting his brother Stan in cold blood.
Eski çocuk yıldız Sam Sweet'in davasında 54. gün sona erdi. - Kardeşi Stan'i vahşice öldürmekle suçlanıyor.
absolutely beautiful, sweet as pie... is the greatest child God ever put on this earth... but you do not wanna mess with her when she hasn't had her medication... in a dark, deserted alley.
acayip güzel, pasta kadar tatlı... Tanrının bu dünyada yarattığı en sağlam kız... İlaçlarını almadığı zaman ona karışmayı hiç istemezsin... karanlık ıssız bir vadide.
Sweet dreams, my child.
Tatlı rüyalar, çocuğum.
She comes off like sort of a wild child but she's really sweet and vulnerable underneath all the posturing.
Vahşi bir çocuk gibi ama o görünüşünün altında gerçekten tatlı ve hassas biri var.
In remembering moments such as these I retain the sad, sweet reflection of being an only child and having a loyal and loving dog.
Bunun gibi eskiyi hatırladığım anlarda bir evin tek çocuğu oluşumu, sadık, sevgi dolu bir köpeğin sahibi olmanın hüzünlü ve tatlı hatıralarını anımsıyorum.
Avery sweet child.
Çok tatlı bir çocuk.
Your child is very sweet.
Çocuğunuz çok tatlı.
children 2132
child 1306
childs 72
childhood 30
childish 40
childermass 19
child abuse 20
child support 17
children laughing 26
child's play 30
child 1306
childs 72
childhood 30
childish 40
childermass 19
child abuse 20
child support 17
children laughing 26
child's play 30
child services 18
sweetheart 7491
sweetie 7869
sweet home 69
sweet 1935
sweets 394
sweety 68
sweet dreams 374
sweetness 71
sweethearts 30
sweetheart 7491
sweetie 7869
sweet home 69
sweet 1935
sweets 394
sweety 68
sweet dreams 374
sweetness 71
sweethearts 30
sweet baby 40
sweet love 29
sweet cheeks 64
sweet boy 68
sweet girl 110
sweet prince 37
sweet guy 19
sweetface 20
sweetie pie 68
sweet ride 40
sweet love 29
sweet cheeks 64
sweet boy 68
sweet girl 110
sweet prince 37
sweet guy 19
sweetface 20
sweetie pie 68
sweet ride 40
sweet mother of god 19
sweet lady 23
sweeties 21
sweetpea 18
sweet baby jesus 17
sweet pea 162
sweet jesus 177
sweet kid 20
sweet potato 19
sweet lord 51
sweet lady 23
sweeties 21
sweetpea 18
sweet baby jesus 17
sweet pea 162
sweet jesus 177
sweet kid 20
sweet potato 19
sweet lord 51